19 Eylül 2012 Çarşamba

hata

bazen olmak istediğimiz kişi ile olduğumuz kişi birbirinden çook farklı olabiliyor. dün ben öyleydim mesela. niye diye sorunca kendime mantıklı bi cevabım da yok. 

off neyse yazmamalıydım.
unutmalıyım.

16 Eylül 2012 Pazar

itiraf sonrası 2

dün hayatımdaki en ilginç dialoglardan birini yaşadım. şu itirafta bulunduğum dostum geldi. kaçtır "çağırmıyorsun" diye laf sokuyordu. akşam davet ettim ama yemek yapmaya fırsat olmadı. bi de çoktandır canım pizza çekiyordu, o da yemek isteyince iki kişi iki orta pizza yanına da sufleleri löp diye götürdük.

benim özel durumlar çok konuşulmasın diye onunla çok yalnız kalmamaya çalışıyordum aslında. o da bunun farkındaydı ve üstelemiyordu ama artık konuşması gerektiğini düşünmüş. bi yığın şey sordu, kimisine cevap verdim kimisini geçiştirdim. gelecekle ilgili de sorular sordu. cevabı en zor sorular. bilirsiniz işte. "peki ne olacak bundan sonra" gibi. muhtemelen kendi kendine kalınca cevap veremediği herşeyi sordu. cinsel hayatını bilmem ama onunda başka bir karmaşası var içinde. odaklanamıyor önemli konulara. önemli kararlar alamıyor. ben öyle değilim. bunun farkında. o yüzden neden belirsiz bi süreç geçirdiğimi sordu. net olabilecekken olmamın nedenlerini falan. malum yaşlarımız yolun yarısına yakın. yaşıtlarımızın 8-9 yaşlarında çocukları var. ailelerimizin beklentisi, çevrenin hayatımızda görmek istediği ve gerçekten bizim istediklerimiz. o anlattı ben dinledim. ben anlatırken de o. aslında benzer problemi farklı sebeplerle yaşayan iki kişi olduğumuzu farkettim. benim itirafım sonrası sıcaklığının ilgisinin biraz bundan olduğunu anladım. 

onunla bu kadar derinlere girmek iyi mi oldu kötü mü bilmiyorum. ama o gittikten sonra epey düşündüm. kafam dağılsın diye nete girdim. facebook'ta şu malum kızın online olduğunu gördüm. saat geçti ama şansımı denedim, selam verdim. cevap verdi. konuştuk biraz. sonra da müsaade isteyip çıktı. 

kafam karışık diyemiyorum. ama boş gibi. böyle vakumla geçmişi çekip çıkardılar sanki. ne böyle geçmişe bi takıntım kaldı ne de şimdi için endişem. ama gelecek biraz soru işareti. cevap bulamıyorum. bulmak için de harıl harıl bi çaba içinde de değilim. ama sanki suyun akışı beni cevaba yaklaştırıyor gibi. evre evre yaşadığım şeyler. duygularımda hislerimde sürekli bi değişim. bi yere doğru ilerliyorum ama neresi ben de bilmiyorum. hayatımda olan herşey bi başka şeyi tetikliyor sonuçta. ahmet, yakışıklı ile yaşadığım eşcinsel yaşam denemelerim sonrası erkekle ilişkinin bile cazibesi azaldı gözümde. cinsellik desen mastürbasyon düzeyinde artık. klasik bekar türk modunda yaşamaya başladım.şikayetçi miyim? ııı ııh. hayır. 

14 Eylül 2012 Cuma

tek başıma alışveriş


bugün acaip eğlendim. iş çıkışı alışverişe çıktım. tek başıma zor oldu ama aslında düşündüğüm kadar da korkunç değildi. 

önce birşeyler yemek istedim. mönüyü getirdi bi genç adam. sonra siparişi almak için elinde pda ile geldi. ben başladım saymaya, bu da işaretliyor güya. tekrar etti istediklerimi hepsi yanlış :) tekrarladım, o da tekrarladı. yine yanlış :) o kadar tatlı masum genç bi tip ki kızasım da gelmedi. gülmeye başladım, o da güldü. neyse gitti. yanımdan geçerken gülüp durdu. ben de tabii. yemek servisinde aynı şekilde idi. iyi geldi sebepsiz yere gülmek. tüm haftadır üzerimde biriken stresi bi anda aldı sanki :) yemeğin ücretine yakın adisyon bıraktım. giderken de teşekkür ettim çocuğa. herhalde sırf gülümsemek için giderim bundan sonra.

sanırım şanslı günümdü. alışveriş sırasında da bir iki mağaza dolandıktan sonra sıcak bir tezgahtara denk geldim. beni kuzenine benzetmiş :) gelip direkt söyledi bunu da. konuştuk kısa. öğrenciymiş falan :) bildiğiniz ayaküstü muhabbet ettim kızla. muhabbetin gazıyla birini giydim diğerini çıkardım. o da bana yakıştı yakışmadı yorumları yaptı :) başka mağazaları dolanmama gerek kalmadan alacaklarımı hatta fazlasını aldım. 

şimdi aklıma gelince iki tipe de gülüyorum kendi kendime. 

foto:vipdictionary

8 Eylül 2012 Cumartesi

hastalık sonrası durumum


muhtemelen bilimsel bir açıklaması vardır. hastalık sonrası hormonal dengesi değişen biriyim. özellikle testesteron hormonu seviyem tavan yapıyor hastalık bittiği gibi. o yüzden kendimle irademle mücadele içindeyim iki gündür. eskiden olsa istediğimi rahat yapardım ama şimdi aklıma da yatmıyor canım istedi diye hemen birini bulup seks yaşamak. 

neyse, bu biraz çok kişisel bi sorun.çok da eşelemiim burada :))

bu arada bişey daha var. sanırım artık paylaşabilirim. şu bayramda bursa'da karşılaştığımız bi kız vardı. öncesinde annemin facebook'tan gösterdiği falan. ortak arkadaşlarda olunca ben bunu arkadaş olarak eklemiştim bayramdan sonra. bu da naber nasıl gidiyor içerikli mesaj yazmıştı. cevap dönmüştüm. milletin paylaştığı videolar, yazılar, resimler falan ana facebook sayfasında listeye düşüyor ya. kaçtır bu kızın paylaştıkları dikkatimi çekti. geçen bir resim paylaşmıştı. hasta olduğum gün. resimde bi an sanki kendimi gördüm. aslında adam madam resmi de değil, normal bir manzara, bir yol, yol kenarında bir bank falan. bankın üstünde de küçük bir ot yeşermiş. beğendim resmi. mesaj yazdı ertesi gün "kimsenin ilgi göstermediği bu resimde ne buldun" diye. sanırım gereğinden fazla içten bir cevap yazdım. derken uzun bir mesaj silsilesi içinde epey bişey konuştuk. garip bi durum. yani açıkçası cepten facebook'a mesaj geldi mi diye bakıp bakıp duruyorum. 

kadın da güzellik iyi bişey ama daha iyisi akıl bence. diğer erkeklerin aksine akıllı kadın güçlü kadın korkutmaz beni. hatta daha yaklaştırır kendine. hani bu olayla çok ilgisi yok bu sözlerimin. ama benden 8-9 yaş küçük biriyle bir bayanla aynı şeye bakıp aynı şeyleri düşünüyor olmak bile yeterince ilginç benim için. bu kadar niye anlattım bilmiyorum. ama yalnızlık hissimi azaltan bişey şuanda. sanal da olsa yazışmak, evllilik gibi ciddi konulara girmeden, seks falan düşünmeden. şuan ihtiyacım olan saf temiz şeylerden biri sanırım. belki vakit kaybı. ama kafayı duvara baka baka yemekten iyidir.

off ne çok yazdım yine. 
herkese iyi haftasonları şimdiden :))

foto=socialmediamagic.com

5 Eylül 2012 Çarşamba

hastayım ve yalnızım

mızmızlık olarak algılamayın ama ben yalnızken hasta olmaktan nefret ediyorum.

baştan alayım. hastayım şuanda salya sümük. sabah işe gitmedim, evde yatıyorum. en kötüsü her yanım dökülse de her işimi kendim görmek zorunda kalmak. kimseyi de aramadım hayatından bezdirmemek için :) size yakınıyor gibi oluyorum ama sorun etmezsiniz umarım :)

bu arada ilaçlarımı aldım, her türlü kocakarı formüllerini kaynattım pişirdim yedim içtim. uzanmış, iyileşmeyi bekliyorum. yarına ayağa kalkmam ve mutlaka işte olmam gerekiyor. umarım içlerinden biri işe yarar :)

3 Eylül 2012 Pazartesi

herşey dahil


miskin bir tatile ihtiyacım vardı. 30 ağustos'u cuma ile birleştirip 4 günlük bir tatil yaptım güneyde. aslında konseptine karşı olsam da özellikle herşey dahil seçtim bu defa. 

güzel oldu. yüzdüm, kitap okudum, müzik dinledim bol bol. spor bile yaptım ve itiraf etmeliyim ki bol bol yedim :) akşam yemeklerinde herşeyden biraz tadayım derken 1,5 kilo aldım geldim.

güzel insanlar vardı çevremde. kız, erkek. türk, yabancı. tanıştık bikaç insanla. hatta yakınlaşır gibi de oldum biriyle ama biraz geri çektim kendimi. amacım kafa dinleme tatili idi. bunun dışına çıkmak istemedim. 
iyi ki de öyle yapmışım diyorum şimdi.

foto=flickr, ben harding