18 Mayıs 2014 Pazar

soma


üzgünüm. 
sinirliyim. 
kızgınım. 
hem kendime, hem de herkese. 

günlerdir olanlar, kendi yaşadıklarımı unutturuyor bana. insanlar ölüyor yok yere, adına şehit deniyor, millet avutuluyor, avunmayanlar dayak yiyor, susturuluyor. kimsenin sesi kimseye ulaşmıyor. 

yurtdışından arkadaşlarımla da konuştuğumda anladım ki durum oradan farklı görünüyor. bu denli bir baskı ve zülum olduğunu kimse bilmiyor. türkiye'yi bilip takip edenler dahil buna.

adamın biri dolamış diline "din" kavramını, bunun üzerinden çalıyor çırpıyor, kırıyor döküyor, her türlü illegal operasyonu yapıyor, kendinden olmayan herkese değil türkiye'yi dünyayı dar ediyor. biat eden herkesi de ihya ediyor. bir de algı yönetimi var ki; o daha da acı. taşeron bakan kahraman, zalim başbakan dünya lideri, olayı ise ya cia ya cemaat yaptı falan filan. aklını peynir ekmekle yemiş bi dolu insan.

inanın bu olanlar karşısında inancımı sorgular hale geldim. tanrım neden birşey yapmıyor bu olanlar karşısında. din ve islam kavramına leke getiren bu adamı ve onun gibi düşünen menfaat düşkünlerini, neden bir mucize ile durdurmuyor. yüzbinlerce mağdur insanın acısını hafifletmiyor. sanırım hayatın imtihan olması bunun gibi birşey.

umarım bu defa olayda ihmali ya da kastı olan herkes ceza görür. hem hukuk karşısında, hem de -şu dillerden düşürülmeyen- kader planında.