candan erçetin'i nerdeyse hepimiz severiz. öyle polemiklerden uzak sanat yapan, zarif kadın. canlı dinleme fırsatıda edinince anladımki hakkaten iyi bi sanatçıda aynı zamanda. ama şimdi kadını övecek bişi anlatmıycam. sadece bi şarkısının hayatımın bugününe düşüşünü anlatıcam.
dün gece facebook'ta bi arkadaşımı gördüm. normalde facebook chat bende offline'dır ama o saatte niye ayakta diye sormak geçti içimden. zaten belki 2 aydır ne telefonlaştık görüştük çocukla. selam vermemle kelimelerin akması bir oldu. çocuk meğer çok dertliymiş. bunun çıtıpıtı tam bunluk bi sevgilisi vardı. bi küs bi barışık derken nişanlandılar aile içinde, biliyodum. ama meğer ayrılmışlar 3 hafta önce. "görüşelim en yakın zamanda" deyip daha içlendirmemek için çıktım ben. ama gündüz aradım nasılsın falan diye, "ya yalan söylemiycem hiç iyi değilim" dedi. ben de "müsaitsen akşam görüşelim" dedim. "bize gel" dedi, akşam gittim. yalnız yaşıyor normalde ama annesi de vardı. biz tabi odasına geçtik konuştuk biraz. çocuk bitmiş resmen. kızı hala seviyor ama işte acaip yormuşlar birbirlerini. bi tarafı hala olurmu diyo, bi tarafı olsaydı ileride bitecekti diyo. en sonundada "şimdi gelse deneyelim dese gururumu herşeyi unuturum" dedi. zaten gururluk bi hal kalmamış. işe gidiyor zombi gibi, çalışamıyormuş bile. geceleride kriz tutuyormuş eli ayağı titriyormuş. annesi o yüzden gelmiş meğer. "vay be" dedim içimden. "ben iki üç ağladım da buna sevmek dedim, millet nasıl kavruluyor gör". işte telkin etmeye çalıştım ama o her ihtimalin üzerinde tek tek obsesifleşmiş. onu diyosun öbür durumu savunuyor, öbürü diyosun bu durumu:) baktım olmuyor "sen çok akıllı ve değerli birisin. en dogru kararı yine sen verirsin. ama bu duygusal süreçten çık önce ve mantıklı bi karar ver" dedim başına merhemi olmayan kel gibi ve müsade istedim. çıkarken kapıda "bunları herkesle paylaşma, insanlar zayıf olduğunu düşünür ve yarın yeni biri girince hayatına bunu ona anlatabilirler." dedim. ben bunu yaşadım çünkü. zaten o gün bugünde çooook nadir derdimi açtım insanlara. hani dert yokmu var. ama paylaşmak bazen hafiflemekten çok endişe oluyor. sana acıyarak bakabilirler, lafını uluorta yayabilirler, yada zaaflarını görüp bunu kullanabilir insanlar. dostlarımla bile birbirimizin hayatını ipotek altına aldırmayacak bir mesafe bırakmışımdır. zaten o sınırın ötesi yani hayatımı ipotek edeceğim kişi sevgilim olur ancak..
bu düşüncelerle çıktım arabaya dindim. radyoyu kurcalarken ne çalır sizce.. candan erçetin - gamsız hayat.. camları kapatıp bağıra bağıra eşlik ettim şarkıya.
sormayın neden bu durgunluğum
görmeden kuytu yaralarımı
sormayın neden bu huysuzlugum
bilmeden saklı duygularımı
çokmu dertsiz duruyorum uzaktan bakınca
çokmu kalender sandınız dert anlatmayınca
gamsız hayat,herkese başka sunar garip oyunlarını
gamsız hayat,herkese başka kurar kahpe tuzaklarını
gamsız hayat,herkese başka sorar geçmiş hesaplarını
gamsız hayat,herkesi başka yorar görmez gözünün yaşını
sanmayın biter bu durgunlugum
sarmadan kuytu yaralarımı
sanmayın biter bu huysuzlugum
açmadan saklı duygularımı
çok mu güçsüz duruyorum derdimi paylaşınca
çok mu çaresiz dersiniz dertten ağlayınca
dün gece facebook'ta bi arkadaşımı gördüm. normalde facebook chat bende offline'dır ama o saatte niye ayakta diye sormak geçti içimden. zaten belki 2 aydır ne telefonlaştık görüştük çocukla. selam vermemle kelimelerin akması bir oldu. çocuk meğer çok dertliymiş. bunun çıtıpıtı tam bunluk bi sevgilisi vardı. bi küs bi barışık derken nişanlandılar aile içinde, biliyodum. ama meğer ayrılmışlar 3 hafta önce. "görüşelim en yakın zamanda" deyip daha içlendirmemek için çıktım ben. ama gündüz aradım nasılsın falan diye, "ya yalan söylemiycem hiç iyi değilim" dedi. ben de "müsaitsen akşam görüşelim" dedim. "bize gel" dedi, akşam gittim. yalnız yaşıyor normalde ama annesi de vardı. biz tabi odasına geçtik konuştuk biraz. çocuk bitmiş resmen. kızı hala seviyor ama işte acaip yormuşlar birbirlerini. bi tarafı hala olurmu diyo, bi tarafı olsaydı ileride bitecekti diyo. en sonundada "şimdi gelse deneyelim dese gururumu herşeyi unuturum" dedi. zaten gururluk bi hal kalmamış. işe gidiyor zombi gibi, çalışamıyormuş bile. geceleride kriz tutuyormuş eli ayağı titriyormuş. annesi o yüzden gelmiş meğer. "vay be" dedim içimden. "ben iki üç ağladım da buna sevmek dedim, millet nasıl kavruluyor gör". işte telkin etmeye çalıştım ama o her ihtimalin üzerinde tek tek obsesifleşmiş. onu diyosun öbür durumu savunuyor, öbürü diyosun bu durumu:) baktım olmuyor "sen çok akıllı ve değerli birisin. en dogru kararı yine sen verirsin. ama bu duygusal süreçten çık önce ve mantıklı bi karar ver" dedim başına merhemi olmayan kel gibi ve müsade istedim. çıkarken kapıda "bunları herkesle paylaşma, insanlar zayıf olduğunu düşünür ve yarın yeni biri girince hayatına bunu ona anlatabilirler." dedim. ben bunu yaşadım çünkü. zaten o gün bugünde çooook nadir derdimi açtım insanlara. hani dert yokmu var. ama paylaşmak bazen hafiflemekten çok endişe oluyor. sana acıyarak bakabilirler, lafını uluorta yayabilirler, yada zaaflarını görüp bunu kullanabilir insanlar. dostlarımla bile birbirimizin hayatını ipotek altına aldırmayacak bir mesafe bırakmışımdır. zaten o sınırın ötesi yani hayatımı ipotek edeceğim kişi sevgilim olur ancak..
bu düşüncelerle çıktım arabaya dindim. radyoyu kurcalarken ne çalır sizce.. candan erçetin - gamsız hayat.. camları kapatıp bağıra bağıra eşlik ettim şarkıya.
sormayın neden bu durgunluğum
görmeden kuytu yaralarımı
sormayın neden bu huysuzlugum
bilmeden saklı duygularımı
çokmu dertsiz duruyorum uzaktan bakınca
çokmu kalender sandınız dert anlatmayınca
gamsız hayat,herkese başka sunar garip oyunlarını
gamsız hayat,herkese başka kurar kahpe tuzaklarını
gamsız hayat,herkese başka sorar geçmiş hesaplarını
gamsız hayat,herkesi başka yorar görmez gözünün yaşını
sanmayın biter bu durgunlugum
sarmadan kuytu yaralarımı
sanmayın biter bu huysuzlugum
açmadan saklı duygularımı
çok mu güçsüz duruyorum derdimi paylaşınca
çok mu çaresiz dersiniz dertten ağlayınca
bilsenizki evlenince ne aşk kalıo ne ağlama ne zırlama..
YanıtlaSilben bişeye kanaat getirdim cinsellik aşkı öldürüyo..
kesinlikle bu böle....
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilzayıf anlarımı senin gibi kendime saklıyorum biseksüel...Savunma mekanizmalarımızdan kaynaklanıyor heralde bu tutumumuz...Geleceği güvence altına alma çabası...Ama derdini söylemeyen derman bulamaz diyede bir söz var....Gel görki uyamıyoruz:)
YanıtlaSildurumu kötüymüş gerçekten... Ama bir defa bu duruma girince bir daha istese bile o kadar kötü olmaz.. Bunu ona söylemek isterdim...
YanıtlaSilbir de dertleşme konularında kadın olmanın gerçekten doğuştan gelen bir artısı var, bu iki erkeğin dertleşme kesitini okuyunca daha iyi anladım...
YanıtlaSilgencbiranne, cinsellik de evlilik olmasın o aşkı öldüren :)
YanıtlaSilinsan, bence doğru olan bizimki. inan artık söyleyeceğim bi sıkıntımı sağır sultan bilmiş olsun istemiyorum. sır konusunda çok az insan güvenilir. onlarıda bulmak mesele.
neyfa, ilk ciddi ilişkisi sanırım. belki sonradan böyle hissetmeyecek hiç. dertleşme konusuna gelince biz sizin kadar pratik çözüm sunucu olamıyoruz. böyle bi daire içinde dolanma durumlarında "off çekemem" diyip kaçmak en mantıklısı.
hmmm evlilik demeyeyim o zaman cinsellik aşkı öldürüyo diye düzeltim...
YanıtlaSil