sorunları birer birer aşıyoruz. kimini konuşarak kimini başka şekillerde :)
tabii kolay olmuyor. şu yaşa gelmiş koca adamlar telefonun bi ucunda ağladığımız da oluyor, kahkahalarla güldüğümüz de. hoş şimdi yine "sizin kadar ağlak adamlar görmedim" gibi bi yorum gelecek ama cidden insan bazen ancak ağlayarak rahatlayabiliyor yada çözebiliyor içindeki kini, pişmanlığı yada karmaşayı. illa bi sebep lazım değil yani. ayrıca iddia edildiği gibi erkekler ağlamaz diye bişey yok. sadece gizli ağlar diyeyim :) yoksa insanın kalbi taş olur. cidden hiç gözyaşı dökmeyen ve bunla da övünen insandan korkarım ben.
neyse ben yine bize döneyim. biraraya gelince herşey daha kolay oluyor bizim için. konuşuyoruz işten aileden, güzel sözler ediyoruz birbirimize aralarda, sonra sarılıyoruz sıkıca, hatta o halde uyuyoruz. daha doğrusu uyuyorum :) nedendir anlamıyorum yanında çok kısa süre içinde uykuya dalıyorum. yaşlılıktandır diyeceğim ama yok yok demiim :) işte uyuyorum ya, o benim yüzümle saçımla kolumla burnumla falan oynuyomuş. çok tatlı oluyomuşum falan :)
bunun dışında sinema ve yemek iki ortak zevkimiz. ya film izliyoruz ya yemek yapıyoruz kalan vakitlerde. bazen abartıp saat gece 11de üstteki gibi bişey yapıp yediğimiz de oluyor. neyseki sportif adamlarız da gidiyor bişekilde o kaloriler. yoksa onun da iddia ettiği gibi 150 kilo olurduk ikimizde.
böyle böyle geçiyor zamanımız. mutluyum yani. üstelik durup arada "neden herşey bu kadar doğru ve düzgün işliyor" diye sormayacak kadar mutlu......