dün akşam başka bir akşamdı .
msn'i açtım can sıkıntısından, şems online'dı. çoktandır konuşamamıştık aslında. selam verdim, başladık sohbete. dolmuştu sanırım, normalde tutuk ve yavaş konuşur. ama dün hiç olmadığı kadar rahat çıkıyordu kelimeler parmaklarından. vaaz dinler gibi dinledim, sıkılmadım hiç. saatlerce yazdı, bi kitaptan alıntı gibiydi sözleri. bi de çok etkileyiciydi kelimeleri, kalbime dokundu resmen. bi ara dayanamayıp "şuan yanımda olmanı ve sarılmanı isterdim" yazdım. o da bilinçli ya da bilinçsiz mi bilmem ama "ben de" yazdı. o an aklım allak bullak oldu. ondan sonra kelimelere odaklanamadım bir türlü. "seni görebilir miyim" diye sordum. daha önce hiç sormamıştım ve tepkisini bilemiyordum. "olabilir ama kameramı takayım" dedi. ben acaip heyecanlandım tabi. hani ilkokula yeni başlayan çocuğun öğretmenini gördüğü ilk an gibi oldu kamerayı açması. beklediğimden de yakışıklı biri vardı karşımda. ama bi o kadarda yaşının üstünde bir durgunluk ve olgunlukta biriydi. benle yazışırken mimiklerini görmek çok özeldi benim için. samimi ve beklentisiz olduğu yüzünden belliydi. ben fazla ekrana detaylı bakınca rahatsız oldu sanırım "yeterli mi? kapatalım mı?" diye müsade istedi.
geçen akşam düğünde hissettiklerimi anlattım ona. göğe bakıp tebessümle karışık dudaklarımı sıkarken yaptığım duayı söyledim ona. gülümsedi ve "amin" dedi. acaba hata mı ettim onla paylaşarak bilmiyorum ama o an bilmesini istedim yalnızlığın canımı acıttığını. hani bir beklenti içinde değilim ona karşı ya da yardım etmesini bekleyemem ama kısmet sonuçta. öyle bir adamın gerçek hayatta arkadaşım olmasını çok isterdim. bana çok farklı pencereler açardı eminim.
bu arada birazdan dışarı çıkacağım ve uzun zaman sonra bizim kızla buluşacağım. aslında ben bi daha görüşmeyeceğimizi kabullenmiştim. ahmet'le yaşadıklarımdan sonra ısrarcı olmamayı iyice öğrenmişim sanırım. ama o istedi bir çay içelim diye. bakalım çayın yanında nasıl bir sohbet olacak artık, görelim.
foto=flickr, fredfischborn
msn'i açtım can sıkıntısından, şems online'dı. çoktandır konuşamamıştık aslında. selam verdim, başladık sohbete. dolmuştu sanırım, normalde tutuk ve yavaş konuşur. ama dün hiç olmadığı kadar rahat çıkıyordu kelimeler parmaklarından. vaaz dinler gibi dinledim, sıkılmadım hiç. saatlerce yazdı, bi kitaptan alıntı gibiydi sözleri. bi de çok etkileyiciydi kelimeleri, kalbime dokundu resmen. bi ara dayanamayıp "şuan yanımda olmanı ve sarılmanı isterdim" yazdım. o da bilinçli ya da bilinçsiz mi bilmem ama "ben de" yazdı. o an aklım allak bullak oldu. ondan sonra kelimelere odaklanamadım bir türlü. "seni görebilir miyim" diye sordum. daha önce hiç sormamıştım ve tepkisini bilemiyordum. "olabilir ama kameramı takayım" dedi. ben acaip heyecanlandım tabi. hani ilkokula yeni başlayan çocuğun öğretmenini gördüğü ilk an gibi oldu kamerayı açması. beklediğimden de yakışıklı biri vardı karşımda. ama bi o kadarda yaşının üstünde bir durgunluk ve olgunlukta biriydi. benle yazışırken mimiklerini görmek çok özeldi benim için. samimi ve beklentisiz olduğu yüzünden belliydi. ben fazla ekrana detaylı bakınca rahatsız oldu sanırım "yeterli mi? kapatalım mı?" diye müsade istedi.
geçen akşam düğünde hissettiklerimi anlattım ona. göğe bakıp tebessümle karışık dudaklarımı sıkarken yaptığım duayı söyledim ona. gülümsedi ve "amin" dedi. acaba hata mı ettim onla paylaşarak bilmiyorum ama o an bilmesini istedim yalnızlığın canımı acıttığını. hani bir beklenti içinde değilim ona karşı ya da yardım etmesini bekleyemem ama kısmet sonuçta. öyle bir adamın gerçek hayatta arkadaşım olmasını çok isterdim. bana çok farklı pencereler açardı eminim.
bu arada birazdan dışarı çıkacağım ve uzun zaman sonra bizim kızla buluşacağım. aslında ben bi daha görüşmeyeceğimizi kabullenmiştim. ahmet'le yaşadıklarımdan sonra ısrarcı olmamayı iyice öğrenmişim sanırım. ama o istedi bir çay içelim diye. bakalım çayın yanında nasıl bir sohbet olacak artık, görelim.
foto=flickr, fredfischborn
kaç yaşında bu şems?
YanıtlaSil30unda
YanıtlaSilne olduki? sen de mi tanıyorsun?
çok çok düşük ihtimal olurdu böylesi.merak etmiştim sadece
YanıtlaSilönceki yazılarınla oluşan bir şems portresi vardı kafamda. Bir tek yaşı eksikti. dediğim gibi merak sadece...
uamrım her şey istediğin gibi mutlu olacağın şekilde gelişir