evdeyim iki gündür. evdeyim derken, bursa'da. cuma kadir gecesi idi, annem kandil ziyafeti hazırlamıştı, kaçırmak istemedim, erkenden kaçtım işten. yakışıklıyı kapıda görüp öpüp koklayıp geldim bursa'ya. iftar sonrası babam ve kardeşimle her kadir gecesinde olduğu gibi camiye gidildi. hayatımın en uzun namazlarından biri kılındı. garip oluyorum ben o ortamda. yani yıllardır hep aynı heyecan oluşuyor. böyle yoğun bi manevi ortam hissi bi de. sonrasında da akrabalarla biraraya gelindi.
dün ise çoğunlukla uyuyarak geçti, bi ara çıktım dolandım. alışveriş yaptım. bi ara biri gelip arkamdan pat diye sırtıma vurdu sertçe. bi döndüm askerden arkadaşım :) ayaküstü sohbet ettik, uzun süredir görmüyordum. evlendiğini öğrenmiştim facebook'tan, o kadar. bursa'ya tayini çıkmış. işiyle ilgili sıkıntıları olduğunu söyledi, gelecekle ilgili kaygılarından bahsetti. alanım dışında bi konu olunca dinlemekle yetindim.
yolda eve gelirken anılarım tazelendi. taburdan kafadar arkadaşlarla birlikte gece yemekhane kaçamaklarımız, sohbetlerimiz, komutanlarla dalga geçişlerimiz, onları çekiştirmelerimiz, denetlemelerde çektiklerimiz, nöbet değişimlerimiz falan :)
bu arada içeriden bi şarkı sesi geliyor. "isteyirem görem seni"
sanırım radyo açmış kardeşim. de azeri şarkısı değil mi bu :) hem sevgilisinden iki gündür uzak adamın yanında böyle şeyler çalınır mı :(
"günde yüz yol görsem gene, yaaaaar, isteyirem görem seni" :)
foto=orhan kılıç'mış adı