ya tam hayatımda böyle bir boşluğun içine düşecekken birşeyler oluyor, değişiyor durumlar hep. sanırım tanrının sevdiği kuluyum.
bi haftadır içimdeki garip his nedeniyle iyice herşeyin ardında bişeyler arar hale gelmiştim. iki gün önce 3 kişilik yabancı bir ekip geldi. ben ve bir arkadaş tüm vaktimizi hatta akşamlarımızı bu ekiple geçiriyoruz. ama sanırım ilk defa yabancılarla iş yaparken böylesine eğleniyorum. mesela bu akşam yemekte o kadar güldükki çenem hala ağrıyor. hepimizin gözleri yaşardı gülmekten. bi de o kadar basit şeylere gülüyoruz ki, görseniz halimize gülersiniz. :) üstelik ben mesafeli dururum iş ortamında, ama mesafe falan kalmadı. gerçi şikayetim yok durumdan. bu yoğunluk inanılmaz yorucu olsa da beni iyi hissettirdi.
iş dışında hayatımda bi değişim yok. hatta üç gündür kimse aramadı sormadı bile beni. sanırım herkes bişekilde kendi sıkıntılarıyla meşgul. o yüzden kimseye kızma, sitem etme lüksüm yok. ben bu durumu kanıksamaya çalışıyorum.
bi de bi önceki yazılardaki yorumları okudum. blogun 100. takipçisine hediye konusu açılmış :) aslında bu blog en özel ve gizli yönümü paylaştığım bir ortam olmamış olsa, tüm bir günümü o kişiyle gezmek yemek gibi şeylerle geçirmek isterdim. hatta 100. üyeden önce tanışmak, arkadaş olmak istediğim epey bir kişi var aklımda. ama işte nasıl desem, sanırım ben olaya yanlış yerden girdim ve haliyle hep geride durmak zorunda kalıyorum. yine de böyle sanal bir ortamda sizlerden birinin bile beğenisini ve güvenini kazanmış olmak benim için övünç kaynağıdır. bu yüzden yorum yazan yazmayan, üye olan olmayan tüm okuyuculara teşekkür ediyorum.
foto=flickr, lomokev
bi haftadır içimdeki garip his nedeniyle iyice herşeyin ardında bişeyler arar hale gelmiştim. iki gün önce 3 kişilik yabancı bir ekip geldi. ben ve bir arkadaş tüm vaktimizi hatta akşamlarımızı bu ekiple geçiriyoruz. ama sanırım ilk defa yabancılarla iş yaparken böylesine eğleniyorum. mesela bu akşam yemekte o kadar güldükki çenem hala ağrıyor. hepimizin gözleri yaşardı gülmekten. bi de o kadar basit şeylere gülüyoruz ki, görseniz halimize gülersiniz. :) üstelik ben mesafeli dururum iş ortamında, ama mesafe falan kalmadı. gerçi şikayetim yok durumdan. bu yoğunluk inanılmaz yorucu olsa da beni iyi hissettirdi.
iş dışında hayatımda bi değişim yok. hatta üç gündür kimse aramadı sormadı bile beni. sanırım herkes bişekilde kendi sıkıntılarıyla meşgul. o yüzden kimseye kızma, sitem etme lüksüm yok. ben bu durumu kanıksamaya çalışıyorum.
bi de bi önceki yazılardaki yorumları okudum. blogun 100. takipçisine hediye konusu açılmış :) aslında bu blog en özel ve gizli yönümü paylaştığım bir ortam olmamış olsa, tüm bir günümü o kişiyle gezmek yemek gibi şeylerle geçirmek isterdim. hatta 100. üyeden önce tanışmak, arkadaş olmak istediğim epey bir kişi var aklımda. ama işte nasıl desem, sanırım ben olaya yanlış yerden girdim ve haliyle hep geride durmak zorunda kalıyorum. yine de böyle sanal bir ortamda sizlerden birinin bile beğenisini ve güvenini kazanmış olmak benim için övünç kaynağıdır. bu yüzden yorum yazan yazmayan, üye olan olmayan tüm okuyuculara teşekkür ediyorum.
foto=flickr, lomokev
bende içtenliğinden dolayı teşekkür ediyorum :)
YanıtlaSilseni okumak keyifli..
gizli takipteydim ama ödülü kaçırmak istemedim. ödülümün üstüne yatmana müsade etmiycem ;)
YanıtlaSilberrin, estafurullah
YanıtlaSilcipim, dur bakalım bişeyler düşüneyim ben.
düşün bencede :)
YanıtlaSilo yemeğe bensiz gidilsen walla kıyamet koparırım:))
YanıtlaSilfikir benimdi fikir annesi olarak yerimi almak isterim baş köşede:)
@gencbiranne; yalnız bırakın gençleri :))))
YanıtlaSilgenç dediğin hepsi benden yaşlı cicim:))
YanıtlaSilboşunamı gençanneyim ben???
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil:))
YanıtlaSilanneler başımızın tacı diyelim o zaman ama ödül benim olduğu için ben kendimi kastetmiştim.
bkz: ruhu genç olmak