6 Kasım 2010 Cumartesi

avuçlarımda hala sıcaklığın

bugünü kendime ayırmıştım. çoktandır ertelediğim bi işim vardı, daha doğrusu bi çalışma. onun tamamlamak için kalktım erkenden oturdum bilgisayarın başına. parmaklarım ağrıyana kadar yazdım bişeyler, bi yandan da internetten araştırma yapmam gerekiyordu. şans bu ya; ikide bir gidip geldi internet. sinir oldum.

4 gibi sonra spor arkadaşım aradı. evde biraz işim olduğunu söyledim "ok sonra görüşürüz" dedi önce ama tam kapatırken "ben gelsem rahatsız olur musun?" dedi :) "yok be, ne rahatsız olacağım, gel sen" dedim. yarım saat sonra kapı çaldı elinde bi kutu börekle geldi. sarıldık yine sıkıca aylardır görüşmemiş gibi :)

salonda çalışıyordum o da gelip yanıma çöktü. ona yaptığım çalışmayı anlattım, acaip ilgisini çekti. hatta faydalı bi iki şey söyledi. ben dokümanı düzenlerken o biraz tv izledi, sonra bilgisayarıma odaklandı. yazım hatalarımda falan uyardı "iki boşluk oldu" gibisinden :) en sinir olduğum şeydir aslında ama onun bunu yapması hoşuma bile gitti. bi ara başını omzuma koydu. ben de başımı başına dayadım. o heyecanla gözüm karardı diyebilirim. öyle kaldık biraz, sonra çay koyayım bahanesiyle kalktı gözgöze gelmeden. çay olana kadar da içeri gelmedi. getirdiği börekleri dilimledi çayla birlikte getirdi mutfaktan. ben elimdeki işi bırakabildim sonunda. tam sohbet ediyor çayımızı içiyorduk ki; bi telefon geldi. kalktı diğer odaya geçti. biraz yüksek sesle birine konuştu bi 5 dakika kadar. içeri geldiğinde kaşları çatılmıştı. bişi demedim ama sonra dayanamayıp "kötü bişey mi oldu" diye sordum ne tepki vereceğini bilmeden. sustu bişi demedi. anlatmadı ama kız arkadaşıyla ilgili bi telefon olduğunu anladım. uzun bi ilişki dışarıdan kolay gibi görünen bi şekilde bitmişti. bikaç kez dertleşince işin iç yüzünü anlatmıştı bana. yani dışarıdan göründüğü kadar rahat olmadığını biliyorum. o hep gülümseyen adamı öyle gergin ve üzgün görünce bişeyler yapmak istedim. bi elini tuttum. iki avucum arasına aldım. yüzüne baktım "hadi anlat rahatla" der gibi. o başını kaldırmadı bile, gözleri dolmuştu zaten. ben de ellerim terleyene kadar bırakmadım elini. tam konuşacak gibi oldu, telefonu çaldı yeniden. yine kalktı gitti bikaç dakika konuştu birilerine, sonra da lavaboya geçti. yüzünü yıkadı, sanırım ağlamıştı. gözleri kızarmıştı çünkü. içeri geldi "ben çıkayım" dedi. bişey diyemedim.

gitti ama onu ilk defa böyle gördüğüm için aklım onda kaldı. biraz daha zaman geçsin arayıp nasıl olduğunu sorayım diyorum. hem belki telefonda anlatır neyse sıkıntısı, rahatlar biraz.

foto=blog.nj.com

7 yorum:

  1. yorum getirmesemde duygularını anlamaya çalışıyorum..her şey bir yana senin insan yüreğini seviyorum..iyi bir insansın sen..:))

    YanıtlaSil
  2. gay olduğunuzu birbirinize itiraf edemiyor musunuz???

    YanıtlaSil
  3. ah ah ah ah ah ...
    bu ah'ları arttırabilirim.
    seni seviyorum ben ya!içtenliğini!
    gerçekten!

    YanıtlaSil
  4. Henü acısı taze, yeni bitmiş bir ilişki ardından yaşanan zaman zaman öfke patlamaları, zaman zaman ağlama nöbetleri.. Okuduklarımdan anladğım kadarıyla O'nun kafası çok karışık ve içinde bulunduğu bu boşluğu en yakınındaki kişi olduğun için seninle doldurmaya çalışıyor. Ama yaptığının doğru olup olmadığını sağlıklı bir şekilde düşünebilecek psikolojide olduğunu zannetmiyorum. Spor arkadaşının en azından biseksüel olduğundan hiç şüphem yok ama bu durumu henüz kabullenememiş olabilir. Böyle bir durumda yaşanacak hızlı bir gelişme, sular durulduğunda pişmanlık ve yeni üzüntülere dönüşebilir.. Bence bu kez gerçekten zamana bırakmalısın herşeyi.. En azından gerçekte ne istediğinin kararını sağlıklı bir şekilde verebilmesi için zaman tanımalısın O'na.. Sonunda ikinizin de üzülmesini istemem.. Umarım herşey çok güzel olur..
    Sevgilerimle
    Cem

    YanıtlaSil
  5. gencbiranne'nin icine bisi kacmis, o boyle yorumlar yapmazdi..
    neyse!


    Tatlim yazdiklarini okumak her ne kadar heycanli olsada,bu yasadiklarinin hic bi gelecegi olmadigini bilmek aslinda kotu.bi erkekle sevgili olsan dahi,sadece sevgili olursun. bunu ailen,arkadaslarin bilemez. ve belli bi yastan sonrada ustunde 'evlen artik!' baskilari artar.simdi daha gencsin, takil boyle bakalim.ama 40'a dogru yaklastiginda reel hayata geri don ve bi 'kiz' bul.yada bi kizin ustunde yogunlas.izmirliyi sildin gitti.ortada hic bisi yokken.o sevgilin olabilirdi ve hatta esin..

    YanıtlaSil
  6. crazywomenrosemary, teşekkürler. aklıma gönül yarası'ndaki "bu türküye ağlamak için kürtçe bilmek mi gerekir" sözünü hatırlattın nedense :)

    gencbiranne, gerçekte böyle bişeyi itiraf etmek zor hakikaten. ilk defa böyle bir duruma düştüm.

    noneless, içten olan senin sözlerin. gerçekten, sanki gerçekte tanıdığım biri gibi okuyorum yazdıklarını. nick'ini buralarda görmek güzel :)

    YanıtlaSil
  7. cem, bende ona bunları anlattım. bu sürecin sıkıntılı geçmesinin normal olduğunu. biseksüel olması veya bunu kabullenme sürecinde olması ile ilgili çok fazla şüphem yok artık. bu konuda benden daha kendine dürüst olabilecek yapıda biri. ama zorla bişi öğrenmek yada yaşamak niyetim yok. zamana bırakmakla çabalamak arasındayım işte.

    ozge, kimseyi bırakmadım ki. ben sadece var saymışım. evet evlenmek baba olmak fikri bile güzel. ama sevmek fiilinin altını tamamen doldurmak lazım bu tür hayati kararlar için. izmirli ile bu yönde gelişmiyordu ilişkimiz. güzel bi kaş gözle bitmiyor herşey işte. ilerisi ile ilgili gerçeklere gelince, bize öğretilen gerçekler ve hayatlarla mutlu olmak zorundayız gibi bi kanun yok. mutluluğun milyonlarca tarifi ve yöntemi var. elbet su akacak ve ben de bi yolu tutturacağım. belki yarın, belki daha sonra.

    YanıtlaSil