saat öğle 2 gibi istanbul'a geldim. eve girmeden aradım spor arkadaşımı bi programı varsa gün içinde bana da vakit ayırsın diye. yurtdışından bi dostu gelmiş onun da. "onunla kalmak zorundayım, ayıp olur" dedi "tamam" dedim. ben de o sırada eşyalarımı yerleştirdim, ortalığı toparladım, hatta ondan ses çıkmayınca yemek filan da yaptım yedim. ben de arayıp rahatsız etmedim meşguldur diye. tam ben bugün görüşme ihtimali yattı diye düşünürken saat 9 gibi aradı. telaşla ancak müsait olabildiğini söyledi, "görüşelim mi" dedi. çabuk hazırlanıp çıktım. buluştuk, yakın bi yere oturduk ama orası da kapanma moduna geçince bişey ısmarlamadan kalktık. sonra başka bi yere geçtik. orası da tek açık yermiş gibi kalabalık ve gürültülüydü. ancak bayram, bayramda olan ilginç olaylar ve şu yurtdışında çalışan sınıf arkadaşı hakkında konuşacak kadar rahat davranabildik. bi yarım saat kadar sonra oradan da kalktık. istemediğim bi ihtimaldi ama en son ona "hala vaktin varsa benim eve gidelim mi" dedim. aslında en başta eve davet etmek geçmişti aklımdan ama konuşulacak konuların ve vereceğimiz tepkilerin sınırları da olsun diye dışarıda buluşup konuşmayı düşünmüştüm. ben sorunca kabul etti, eve geldik. salona geçtik, konuşmuyoruz. ikimizde yüzümüzü çalışmayan tvye döndük. ekrandan birbirimize bakıyoruz çaktırmadan :) bi yandan da konuya giriş yapılmasını bekliyorum :)) baktım ses yok yüzümü ona dönüp "evet....... dinliyorum" dedim. "ne anlatayım" dedi, ben de "herşeyi" dedim. "tamam o zaman en baştan anlatayım" dedi. başladı anlatmaya, sanki ona daha önce sormuşum gibi benim aklımda olan biçok soruyu cevaplayarak hem de. hikayesi benim hikayemden farklı. aslında benzer noktalar var ama onun hislerini farkedişi sonrası verdiği tepkiler daha farklı. mesela uzun süre görmezden geldiği homoseksüel hislerinin kafasında yoğunlaştığı bir dönemde karar vermiş yurtdışına gitmeye. ailesini üzecek ihtimallerden korkmuş. biraz patavatsızca ama aslında biraz kıskançlıkla "aileni üzecek şeyler yaptın mı" diye sordum arada :) "hayır" dedi, orada dahada yalnızlaştığını, bilmediği bi kültürde dahada içine kapandığını söyledi. ama gelmeden bir süre önce bi erkekle bişeyler yaşamış. türkiye'ye döndüğü ve kendince arındığını düşündüğü zamanlarda da kız arkadaşını tanımış. ortak paydalar ve cazibe bunları ayrılmaz ikili haline getirmiş. hikayenin devamını biliyorum.
tahmin ettiğim gibi kendisini yani homoseksüel hislerini tanıma sürecinde biri değil. kafasında o konu çok net. komik ama ben daha kendi hikayemi anlatmadan kendisini için "biseksüel" dedi :) duyunca gülümsedim haliyle. şimdi blogun adını "iki biseksüelin karmaşık öyküsü" yapsam mı acaba :)
bi de beni spor salonunda ilk gördüğü andan itibaren tanımak istiyormuş meğerse :) bunu duyunca yüzümün aldığı şekli siz tahmin edin. ondan sonra ben de anlattım sansürlü hikayemi :) yani edepsiz detaylara girmedim pek. kaçırtmayayım :)
tabii bu konuşmalar oluyorken tv'nin yerinde biri varmış gibi ona dönmüş konuşuyoruz ikimizde. birbirimize bakmıyoruz. bi de ben utandığım kısımlarda gözlerimi kapatıyorum. bi ara saatine baktı ve "ben artık kalkayım" dedi. ben de "sen artık kalk git" der gibi "tamam" dedim. ben de çıktım onunla bırakayım diye. gözgöze gelmemeye çalışıyoruz bu arada. arabaya bindik, evinin önüne geldik. ben inecek diye bekliyorken vitesde duran elimi tuttu. gözlerimi dolduracak güzellikte bişey söyledi. sonra oturduğu yerden bana sarılıp çıktı. dönüp arabaya bakmadı bile. inip peşinden koşup sarılmayı istedim o an ama mahallesinde rezil etmek ihtimali geldi aklıma ve hemen vazgeçtim bundan. zaten "adam saatlerce benle 4 duvar arasında durdu dokunmadım da, şimdi ne oluyoki bana" diye kızdım kendime.
herşeye rağmen çok ağır ve zor geçmedi ilk yüzyüze görüşme. daha doğrusu yanyana görüşme . spontane ve sansürlü itiraflar vardı. bi de hislerimizi tam ifade etmedik. en azından ben edemedim. yani yanında tekrardan "senden hoşlanıyorum hatta belki daha fazlası" diyemedim, oysa o iki defa tekrarladı benden hoşlandığını.
bak saat gece 3 olmak üzere ama sesi ve söyledikleri hala kulağımda çınlıyor. sanırım bugün sabahlarım. onu düşünerek................ fena da olmaz hani :)
faklı hayat farklı tercih farklı aşk :) ilginç
YanıtlaSilnyks
:)) ne yaorum yapıcam bulamadım biseksüel. ama sende artık hoşlandığından bahsetsen kelimelere döksen fena olmaz hani. tamam bedensel olarak zaten belli ediyosun ama söyle.
YanıtlaSilsevgilerle...
zor kendini açmak.. anlıyorum sanırım.. fiziksel ifade etmek(bakışlarla vs) çok kolay geliyor bana, iş lafa dökmeye gelince zorlaşıyor.
YanıtlaSilbiraz da şu sansürlerden arınsak da yüzümüzü kızartıcı bir takım detayları da versen?
YanıtlaSilTv ekranından çaktırmadan bakışmak :) Harika bi cümleydi bu, niye ben daha önce düşünemedim ki :)) Bu arada gelişmeler gayet hoş görünse de, buradan yurtdışına kaçış, yurtdışından buraya kaçış.. Üstelik bu kaçışlardan birini 'arınmak' olarak yorumlaması düşündürücü.. Sürekli bir bocalama içinde gibi görünüyor. Oysa nereye giderse gitsin kendinden kaçamıyor ki insan.. Umarım bir gün senden de kaçmak istemez.. Ortak paydanız hep mutluluk olsun..
YanıtlaSilSevgilerimle..
Cem
senaryoyu yazayım... ilişki falan başlamayacak ve adam spor salonuna gitmekyide bırakacak ve hattınıda kapatacak. o sırada izmirli ile görüşme olacak. ama sonrasında bir süre yalnız takılacagın bir dönem olacak... sonrası yeni kişiler-arayıslar ve ask beklentileri...
YanıtlaSilJames'e ek olarak...
YanıtlaSilcoach'ta smokinini yeniden naftalinlemek zorunda kalacak :(
yok yok bu bi'lerinde birbirini tanımasını sağlayan bir özellik var mutlaka.. acaba farkında olmadan bilebiliyoruz mu bazı şeyleri... not: neyfa adını kullanmicim bi süre :)
YanıtlaSilBen daha blogu brezilya dizisi gibi izleyenlere alışamadan, bir de kendini kaptırıp senaryolar yazanları hiç anlayamıyorum..
YanıtlaSilArkadaşlar farkında mısınız bilmiyorum ama burada bir insanın hayatı, sevinçleri, ümitleri, hayalleri, hayalkırıklıkları anlatılıyor..
Merak ediyorum, burada zaman zaman senaryolar yazan arkadaşlar kendi duygu ve düşünceleri için böyle basit çözümlemeler yapılsa neler hissederlerdi acaba?
Yazdığım yorumla kimseyi kırmak ya da kızdırmak istemem ama bir insanın yaşamı üzerine yorum yazarken sinema eleştirmeni gibi davranmanın yanlış olduğunu düşünüyorum..
Herkese sevgiler..
Cem
hemera-nyks, farklı bişeyi okuyup yorum yapılabilmesi de farklı bişey. güzel bi fark yani
YanıtlaSilserhat, ben öyle pat küt lafa girebilen biri değilim. fazla garanticiyim sanırım. ama elimden geleni yapıyorum. benden de sevgiler
zat-ı hatun, ya sadece homoseksüel tarafım değil kendimle ilgili biçok konuda rahat konuşamam. hitabeti iyi biriyim ama konu ben ve gönül işleri olunca ayarım kaçıyor gerçekten. fiziksel olarak hislerimi gizleyemiyorum çok şükür de insanlar anlıyorlar sanırım beni çoğu zaman. bi şeyden hoşlandığımı, kızdığımı vesaire anlıyorlar
x-coach, off coach off. o kadar kişinin dokunduğu bi adamdan kaçmak isterse. belki kafasında başkayım, hemen bozmak istemiyorum o manzarayı. ama zamanla tanıyacak tabiiki.
YanıtlaSilcem, yurtdışı kaçış süreci homoseksüel hislerini kabullenmesinin çok sonrasına geliyor aslında. dönüşü ise anlattığı kadarıyla hem oradaki ilişkisinden hem de ailevi sebeplerden kaynaklanıyormuş. aslında homoseksüel hislerini ifade etme ve konusunda benden rahat biri olduğunu düşündüm nedense. farklı olarak içinde duygu olmayan bişey yaşayamayacak bi tip. o yüzden gider gibi bir korkum yok henüz. temennilerin için teşekkürler. benden de sevgiler.
james, :)) inan bu defa yaşadıklarım ve karşımda duran insan çok farklı. o yüzden benzer şeyler yaşayacağımı düşünmüyorum. tabiiki alışma süresi olacak. buna razıyım ben zaten.
x-coach, ben o smokinini parçalayacağım yakında. naftalini de kaynatıp üstüne dökeyim de gör :)
YanıtlaSiltembel hayvan (ex-neyfa), sanırım öyle bişey var. gözle görünmeyen bişeyler. adı enerji mi olur başka şey mi olur bilemiyorum.
cem, teşekkür ederim son yorumuna. bazen incitici olabiliyor içinde senaryo kelimesi geçen yorumlar ama kimseyi kırmakta istemem. hislerime kısmen tercüman olduğun için teşekkürler. sevgiler.
anlatabiliyoruz zaten J; baysekşılda bizim nazımızı çeken bir amcamız olduğu için takılıyoruz ona :)) yoksa tabii ki ciddi olarak hayatına dair yorumlar bizlerin haddi değil :))
YanıtlaSilx-coach, amca da ettin ya beni :) neyseki teyze demedin. şükretmeli buna da :))
YanıtlaSilya olay hadd meselesi değil, yoruma eleştiriye kapalı olsam özelimi paylaşmam tabiiki. ama bazı kelimeler incitici olabiliyor işte. neyse :)
hıh itirafa sansür konmaz, konarsa itiraf olmaz, hoş gerçek itirafda ömür boyu belki bir kez yapılır ya:) seviyom insanları çok acaip yaratıklarız yav!
YanıtlaSilsen 45, ben 25'im. tabii ki de amcam olacak durumdasın? :P
YanıtlaSiltembel hayvan, yalnızlık paylaşılmaz paylaşılsa yalnızlık olmaz lafına benzedi söylediğin :) ben de seviyorum insanları, iyiki insanım :)
YanıtlaSilx-coach, iyi tamam. bebe oluyosun sen de o zaman.