ya nasıl yazacağımı bilmiyorum.
dün akşam şems aradı. iş nedeniyle bu hafta istanbul'daymış. beni görmek için iki gün öncesinden gelmiş :) tabi böyle bişeyi duymak insanı nasıl hissettirir tahmin edin. iftardan sonra müsaitsem görüşelim dedi. ben de o an spontane bi şekilde bende iftar edebileceğini söyledim. hem birlikte yemek yemiş olurduk. söylediğim an tehlikeli bişey yaptığımı düşünüp pişman oldum ama o "zahmet vermek istemem, dışarıda buluşalım" deyince ısrarcı olmak zorunda hissettim kendimi. iftardan 5-10 dakika önce gelebildi. vakit azdı diye bende ancak çorba salata yapabilmiştim, yanınada yemek ve tatlı olarak dışarıdan bişeyler almıştım. hurma bile :)
iftar yaptı, yemekte pek konuşmadık. zaten sultanahmet'teki olaydan sonra ikimizde daha farklıydık. masayı kaldırmama yardım etti, sonra namaz için müsade istedi. çalışma odam daha temizdir diye oraya geçirdim. namazdan sonra kitaplığıma gözü takılmış. mesneviyi ve elif şafak'ın aşk kitaplarını yanyana görmüş, içeri geldi ve kitapları ne zaman okuduğumu sordu. mesneviyi hala aralarda açıp kısa kısa okuduğumu söyleyince, benden kitabı istedi. açtı, sanki eliyle koymuş gibi bazı cümleler seçip okudu. bi ara onun kitaba dalmış olmasından istifade ben de gözlerimi kapadım ve onun sesinde hayat bulan büyülü sözlere bıraktım kendimi. sustuğunu bile farketmemişim. gözümü bi açtım beni izliyordu. gülümsedim, o da gülümsedi. daha saçma bi açıklama yapacaktımki telefon geldi, bizim izmirli, "ne haber, napıyosun". onla konuşurken de başka bi arkadaş da aradı. ardarda telefonlar için yanından kalkmamdan rahatsız oldu sanırım. salona döndüğümde ayağa kalkmıştı, gitmek için müsade istedi. kötü bi şey düşünmeden sadece oturtmak için bir elimle elinden diğer elimle kolundan tuttum ama o an bişey oldu. bişey işte. sarıldım adama. biraz şehvet biraz şefkatle. o günkü gibi. o sultanahmet'te otoparktaki gibi. ama roller değişmişti, ben sarılmıştım ve şimdi onun sarılmasını bekliyordum. inatla sarmadı kollarını bana. ben daha sıkı sarıldım. tüm vücudum ona dokunsun istedim. içimde ne varsa bilsin istedim. cinsel arzu, duygusal boşluk yada açlık. daha ileri gidip boynunu öpmeye başladım, ama o vitrin mankeni gibi cansız duruyordu. gözlerinide kapamıştı. sonrasında dudaklarına değdirdim dudaklarımı. öperken hala hayatta olduğunu farkedebildim. diliyle dilime dokundu. sonrası geldi, o da daha fazla karşı koyamadı. kendimize geldiğimizde yani gerçek dünyaya döndüğümüzde saat biraz geç olmuştu. ben duş almak için banyoya girdim, çıktığımda o da çıkmıştı. telefona sarıldım hemen, açtı "biraz yalnız kalmak istedim sadece" dedi. bişey diyemedim. ama sabaha kadar uyuyamadımda. onun nasıl hissettiğini bilmem ama ben hiç pişmanlık hissetmedim. uzun süredir hayatımda yaptığım en güzel şeydi bu. şimdi sabırla beni aramasını bekliyorum. basit masum bi sevişmeden dolayı onunda pişman olmadığını bilmek istiyorum sadece.
foto=suspiciouskind.blogspot.com
dün akşam şems aradı. iş nedeniyle bu hafta istanbul'daymış. beni görmek için iki gün öncesinden gelmiş :) tabi böyle bişeyi duymak insanı nasıl hissettirir tahmin edin. iftardan sonra müsaitsem görüşelim dedi. ben de o an spontane bi şekilde bende iftar edebileceğini söyledim. hem birlikte yemek yemiş olurduk. söylediğim an tehlikeli bişey yaptığımı düşünüp pişman oldum ama o "zahmet vermek istemem, dışarıda buluşalım" deyince ısrarcı olmak zorunda hissettim kendimi. iftardan 5-10 dakika önce gelebildi. vakit azdı diye bende ancak çorba salata yapabilmiştim, yanınada yemek ve tatlı olarak dışarıdan bişeyler almıştım. hurma bile :)
iftar yaptı, yemekte pek konuşmadık. zaten sultanahmet'teki olaydan sonra ikimizde daha farklıydık. masayı kaldırmama yardım etti, sonra namaz için müsade istedi. çalışma odam daha temizdir diye oraya geçirdim. namazdan sonra kitaplığıma gözü takılmış. mesneviyi ve elif şafak'ın aşk kitaplarını yanyana görmüş, içeri geldi ve kitapları ne zaman okuduğumu sordu. mesneviyi hala aralarda açıp kısa kısa okuduğumu söyleyince, benden kitabı istedi. açtı, sanki eliyle koymuş gibi bazı cümleler seçip okudu. bi ara onun kitaba dalmış olmasından istifade ben de gözlerimi kapadım ve onun sesinde hayat bulan büyülü sözlere bıraktım kendimi. sustuğunu bile farketmemişim. gözümü bi açtım beni izliyordu. gülümsedim, o da gülümsedi. daha saçma bi açıklama yapacaktımki telefon geldi, bizim izmirli, "ne haber, napıyosun". onla konuşurken de başka bi arkadaş da aradı. ardarda telefonlar için yanından kalkmamdan rahatsız oldu sanırım. salona döndüğümde ayağa kalkmıştı, gitmek için müsade istedi. kötü bi şey düşünmeden sadece oturtmak için bir elimle elinden diğer elimle kolundan tuttum ama o an bişey oldu. bişey işte. sarıldım adama. biraz şehvet biraz şefkatle. o günkü gibi. o sultanahmet'te otoparktaki gibi. ama roller değişmişti, ben sarılmıştım ve şimdi onun sarılmasını bekliyordum. inatla sarmadı kollarını bana. ben daha sıkı sarıldım. tüm vücudum ona dokunsun istedim. içimde ne varsa bilsin istedim. cinsel arzu, duygusal boşluk yada açlık. daha ileri gidip boynunu öpmeye başladım, ama o vitrin mankeni gibi cansız duruyordu. gözlerinide kapamıştı. sonrasında dudaklarına değdirdim dudaklarımı. öperken hala hayatta olduğunu farkedebildim. diliyle dilime dokundu. sonrası geldi, o da daha fazla karşı koyamadı. kendimize geldiğimizde yani gerçek dünyaya döndüğümüzde saat biraz geç olmuştu. ben duş almak için banyoya girdim, çıktığımda o da çıkmıştı. telefona sarıldım hemen, açtı "biraz yalnız kalmak istedim sadece" dedi. bişey diyemedim. ama sabaha kadar uyuyamadımda. onun nasıl hissettiğini bilmem ama ben hiç pişmanlık hissetmedim. uzun süredir hayatımda yaptığım en güzel şeydi bu. şimdi sabırla beni aramasını bekliyorum. basit masum bi sevişmeden dolayı onunda pişman olmadığını bilmek istiyorum sadece.
foto=suspiciouskind.blogspot.com
dediğim gibi sabır dilerim sana... hakkında en hayırlısı kimle ise onla ne şekilde ise öyle olsun alicim..)
YanıtlaSilne yazık ki ülkemizde erkeklerin eşcinselliklerini ve biseksüel olduklarını kabul etmeleri zor oluyor. umarım yanınızda rahat olmayı başarabilir ve yaşadıklarından hiç utanmaz. aynı şeyler sizin için de geçerli tabi.
YanıtlaSilkendine hakim olmayı asla öğrenemeyeceksin gibi geliyor bana.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBlogun başlığı bile içeriğiyle ilgili ipuçları verirken, insanların hem okuyup hem de kendilerini tatmin etmek için sana hakaret etmesini anlayamıyorum.
YanıtlaSilEşcinsellik günah değildir. Bu kadar sığ düşünüyorsanız da okumayın kardeşim.
Eşcinsellik günahtır. Bu İslamda da, hrisiyanlıktada, museviliktede böyledir.. Bizde günahkarız ama eşcinsellik lanet edilmiş en büyük günahlardandır. Bunu herkes biliyor. Eşcinsellik günah değil diye kendimizi rahatlatmayalım. Bunun sığlıkla alakası bile yok. Kendimizi rahatlatmak için hayır öyle değildir diyemeyiz.
YanıtlaSilBu arada Ali'ye kim hakaret etti? Bilirsek bizde ona göre davranırız.
çilekcim senin Ali'ye hakaret etmeye çalışmadığını blogu uzun süreli takip eden biri olarak biliyorum. İşin dinsel boyutu çok farklı bir kulvarda ele alınması gereken bir tartışma. Din genellemeye müsait olsa da naçizhane din konusundaki görüşler ve algılanış biçimi de kişiseldir hak verirsin. İnanç kısmı farklı mevzu. Diyeceğim o ki, inançlara ters gelen pek çok şey olabilir, ama onları kendi inancımız içinde değil daha geniş bir şekilde bakmak sanırım tartışma denen şey. Sildiğin yorumun biraz sert olduğu kanısındayım ve yine naçizhane dralayenin çıkışı da yine kendi inançları doğrultusunda fazla sert. Sert çıkışlarla tartışma olmuyor, o zaman hepimiz yapalım bunu.. sonuç ne olur ki? karınca yuvasına basan bir ayakkabı...yapmayın arkadaşlar böyle)
YanıtlaSilali bu arada elif şafak bence de harika olmakla beraber adı gibi bu olayın romanı... Mehmed nuri gençosman'ın çevirisi ile ataç yayınlarından Şems'in makalat'ını naçizhane tavsiye ederim. bilinmeyen pek çok ayrıntı orda var, belki ilgini çeker...
YanıtlaSilsevgili neyfa; söylediklerin doğru. ben o yorumu ali yi kırmamak adına sildim. Üzülmesi benide had safhada üzer. Ancak yaptığımız eylemleri sadece kndimizi rahatlatmak adına kati olarak belirlenmiş şeklinden çıkarıp doğru bir eylemmiş gibi gösteremeyiz. Kaldıki eşcinsellikin günah olduğu konusunda İslamın düşüncesini hepimiz biliyoruz. Bunu inkar ederek günah olmaktan çıkramayız.
YanıtlaSilBen o yorumumda sadece eşcinseller için değil bizde günahkarız demiştim.
Bütün islam alimlerinin günahtır dediği bir eylemi hayır günah değildir diyebilecek kadar alim olduğumuzu sanmıyorum. İslamiyet bizim zevklerimize göre şekillenmeyecek kadar ciddi bir din.
Kaldıki peygamber efendimizde bu konuda "Ahir zamanda eşcinseller üç kısma ayrılır: Bir kısmı konuşmak ve bakmakla, diğeri tokalaşmak ve kucaklaşmakla yetinir. Bir kısmı da bu işi bilfiil yapar. Allah bunlara lanet etsin! Tevbe edenin tevbesini Allahü teâlâ kabul eder" demiştir.
Özetle; hepimiz günahkarız. Ancak yaptıklarımızı hayır günah değildir diyerek ört bas edemeyiz.
Diğer taraftan Ali yi kırmayı cidden hiç istemem.
Birde Şems hakkında düşüncelerimde çok ortada. Samimiyetsiz gliyor bana. Tepki Aliden çok Şemse sanırım bende :))
Not: Alicim yorumlarımı istersen silebilirsin. Kırılmam.
he he zaten silme eylemin niyetini açıklıyor, ondan biliyorum dedim. en önemlisi niyet.. diğer konuda da dediğim gibi farklı bir kulvar. ben dinlerin demeyeyim de kitabın bir ayna okuyanın da ayna olma durumunda nası sonsuza uzanan katmerli bir görüntü vardır, anlamlandırmanın da öyle olduğuna inanıyorum. kademeli.. neyse dediğim gibi çok farklı ve uzun bir tartışma konusu. benden de sevgiler ve güzellikler dileği ile...
YanıtlaSilneyfa, teşekkür ederim. denemeden uzak durarak doğru olan şeyi bilememki. bazen hata yapmamda lazım. bu arada sagduyulu yorumların için çoook teşekkürler. kitabı not ettim, mutlaka bakacağım müsait zamanda.
YanıtlaSildralaye, kabullenmek zor ama bunu düzgün yaşamak daha zor. umarım rahat olur. bunun onun için istiyorum, kendim için değil. hakarete gelince, benden farklı düşünen kişilerde okuyabilir blogu, yorumda yazabilir ama hoşuma gitmiyor tabi. ne diyeyimki, kimsenin fikrini degiştirmek gayem yok zaten.
çilek, görüşlerine saygım var. bize öğretilen herşeye bende katılıyorum ama gerçek hayat bu kadar kolay değil. düşünki gözlerin var ama dünyaya bakmamanın günah olduğunu yazan bir kutsal kitabın var. nasıl hissederdin bi yanın görmeyi hayal ederken bi yanın gözlerini kapalı tutmaya calısır. ne kadar kapalı tutabilirdin. ben kendimi rahatlamak için günah değildir demedim hiç. sadece tanrının beni anlayacağını umuyorum. çünkü kendimi olabildiğince kontrol edip, bişeyler hissedince yaşamayı tercih ediyorum.
YanıtlaSilkarşımdaki insan yani şems'de sütten çıkmış ak kaşığım demiyor. sadece nasıl daha az günahkar olurum kaygısında. onun işi daha zor. daha çok şey biliyor, daha çok şeyden sorumlu ve ağırlığı altında. bunca yüküne rağmen kendini korumuş. bana karşı koymaması onu basitleştirmez gözümde. ama görüşünede saygım var dediğim gibi. belkide sen haklı çıkacaksın, ben yanılacağım şems hakkında. denemeden tanımadan bilemem.
sevgiler.
ben yanılmayı umuyorum. Kimse mutsuuz olsun istemem. nasıl birşey olduğunu çok iyi biliyorum çünkü.
YanıtlaSilAma sevmiyorum işte onu, yanılmayı dilerim.
Haddim olmayarak eşcinsel olmayıpta eşcinselliğin günah olduğunu söyleyenler için yapılabilkecek tek şey gülmek diye düşünüyorum.Tamam Müslümanız ve Allah'a inanıyoruz fakat Allah 'zorlaştırmayınız dini kolaylaştırınız der' ve din sizin gibi kendi haddi olmadığı halde insanların hayatlarında ne yaşadığını bilmeden yaptığınız zırvalarınız yüzünden böyle bir tabu özellikle ÇİLEK ... eşcinsellik siz biseksüellerin hissttikleri siz heteroseksüellerin hissettikleri kadar normal birşey ;)
YanıtlaSil:))
YanıtlaSildiyemedim birsey sadece gulumsedim
arar umarim
"denemeden uzak durarak doğru olan şeyi bilememki. bazen hata yapmamda lazım" ne hatası ayol deli, böyle hata mı olur) keyfine bak sen.. benim dilediğim sabır paralellik mevzusunda, hala da dilerim şekerim.)
YanıtlaSilAdsız, neden her insanın sizinle aynı şeyi düşünmesi konusunda ısrarcısınız anlamıyorum. Sana göre günah değildir bana göre günahtır. Aramızdaki farklılıklar bizi koparmamalıbence.Ben her nekadar sonuna kadar karşıysamda bu eşcinsel insanları sevmeme yaa onlarla birlikte yaşamama engel değil. Bence sende bizim için aynı şeyleri hissetmelisin.
YanıtlaSilAyrıca sen benim adımı büyük harflarla yazabiliyoken beni nden sana adınla hitap edebilmekten yoksun bırakıyorsun?
Tek bir soru ... hiçbir detay hiçbir dikkat dağınıklığı bırakmadan bir soru...Bebekliğinden beri inandığın Allah'ın yolunda günah yapmanın kötü olduğu öğretilse ve birileri çıkıp tüm hayatın boyunca hissettiğin bu insani duygu , değiştirmek istesen bile bir erkeğe ilgi duyan başka bir erkek olduğun gerçeği...doğru yapıyorum dediğin şeye kocaman adamların kocaman kadınların yaşırlarının yanlış demesi nasıl hissettirirdi? Bunu görebiliyorum çünkü heteroseksüeller için hayat rahat hayatlarında kabul ettirmek zorunda oldukları bir gerçek yok ...çoğunluk için ne doğruysa bizim içinde o doğru olmak zorunda mantığında gidiyoruz biz. Ayrıca adların bir önemi yok adın benim için x te olabilir.Önemli olan yüzyıllardır insanların saygı sözcüğünü sadece bir sözcük olarak kullanmaları ve hayata geçirmemeleri. Bu yüzden normal bir hayat yaşlayan eşcinsellerin cadı ilan edilmesi...Kabul ediyorum her eşcinsel doğru düzgün aramıyor ihtiyacı olan şeyi ... ve sırf onlar gibiler yüzünden eşcinsel dediğin zaman aklına peruk takan adamlar geliyor... Sokakta görebileceğin , filmde izleyebileceğin ya da ailenden olabilecek birinin erkeklerden hoşlanmasını nedense başkasının hayatı olmasına rağmen sizin hayatınız gibi algılıyorsunuz.
YanıtlaSilali tarihinde 18 yorum aldın mı hiç:))))))) yanıyor burası hahah)ben bile bir posta zor yorum yaparken bugün blog içinde blog oldu heheh
YanıtlaSiladsız, herkes birbirini anlayamıyor aslında. çilek de kendince haklı belki. o konumda olsak biz daha katı bakabilirdik olaya. en azından bana değer verdiğini biliyorum. zaman lazım. herkesin birbirini biraz daha anlaması için zaman lazım. o yüzden şuanki düşüncelerinden dolayı herhangi bir heteroseksüeli yeremem. bana hakaret etmediği müddetçe.
YanıtlaSilneyfa, 40 yorumu geçen yazılar oldu. onlarda dinle ilgili tartışma olan yazılardı. ilginç bi tesadüf. sanırım eşcinsellik ve din kelimelerini aynı yazıda geçirmemem lazım.
homeless, kötü olmuş der gibi oldu :))
neyfa, hata derken hani beklenen sonucu alamamaktı kastım. bu korkulardan arınarak yola düşmeliyim bi kere.
yoook bilakis munzur icten bi gulumsemeydi :)
YanıtlaSilne kadar bir savas gibi gozuksede hersey - son postuda okuduktan sonra karar verdim - gordum ki istersek hersey yuzumuzde bi gulumseme olabiliyor,
cok mu utopik oldu ???
umarim yuzunde ki huzur icinde ki heyecan daim olur
öf!
YanıtlaSilsize mi kaldı günahlarımızı sorgulamak! hepinizin kışına tekme atmak istiyorum!
biliyoruz, farkındayız ama bu zerre kadar da sizi ilgilendirmiyo. günahlarımız da kendimize sevaplarımız da. şunu o kalın kafalarınıza sokun.
bayseksşıl; sana gelince.
Hİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİ!
ramazan-ramazan! diyomuşum :P
sevindim adına adamım :))))
hahahah. yorumların hepsi çok hoş ama x-coach sıkışınca saldırıya geçmiş. tabiki kimseye kalmamıştır. herkes kendi cehenneminde yanar ama size kalmamış diyerek kaçamazsın yada değiştiriyorum kaçabilirsin ama saklanamazsın :)
YanıtlaSilinsanlar fikirlerini söylerler hoşuna gitsin yada gitmesin. başkalarının fikrini duymak istemiyorsan sende yazma fikrini. hazımsızlık yok.
homeless, teşekkür ederim. tek kişilik de olsa gülümsüyorum. umarım çift kişilik olur ve öyle kalır.
YanıtlaSilcoach, sen de bi toparlan adamım. evlenen evlenene. olmadı sen gel bana. zayıflatır şekle sokarım seni :P
cipim, haklısın. ama görüşler arası saygı olayıda terazi gibi. dengeyi sağlamak imkansıza yakın.
Jeep'im, beni bilen bilir; ben köşeye sıkışmam, sıkışsam da ucuz tepkilerle kendimi düşürdükçe düşürmem. baysekşılın blogunu eşcinselliğin günah yanlarına dair gereksiz söylemlerle dolduruyosunuz ve adamın yaşadıklarına daire çemkirişilerimizi sunmaya hazırlanırken habire günahlar ve sevaplara daire anlamsız, gereksiz ve boş sıçmıklarınızı okuyoruz.
YanıtlaSilbiliyoruz; tamam. size göre günah; bana göre değil veya öyle. bunu dile getirmek için başka platformlar seçin kendinize.
baysekşıl; bayramda elini öpmeye geliyim o zaman :/
x-coach; sakin ol. bu kadar sinire hiç gerek yok genç arkadaşım. ( arkadaşım burada düzgün bir hitap olsun diye kullnılmış sıradan bir kelimedir. sen benim arkadaşım değilsin diye bağırma)
YanıtlaSilsana göre gereksiz olabilir. bu yüzden senin blogunda değil Alinin blogunda konuşuyoruz bunları. Bir gün olgunlaşıp bizim gibi bir çok şeyi tartışabildiğin zaanlar senn blogunda da bu tip yorumlarla karşılaşırsın belki. ama şimdilik güşlerimizi ali ile paylaşıyoruz. Bu durumda senin gereksiz savunma çırpınışların beni ilgilendirmiyor. Burada görüş paylştığımız kişi Ali. Gereksiz olup olmadığımı yada görüşlerimi yazıp yazamayacğımı yargılayıp karar verecek merci sen değilsin. Ali cevap verebilecek düzeyde biri. Seni muhatap almak istediğimde senin bloguna yorum yaparım orada karar verirsn gereksiz olup olmadığına.
Dip not: jeep değil güzel kardeşim cipim.
coach, senin tepkini cok iyi anlıyorum ama işte "ben buyum benide anlayın, işinize gelirse, ben size karışıyomuyum" diyecek bi doygunlukta değil henüz toplum. o yüzden ben tepkileride hoşgörmeyi öğrendim. biliyorum sende hoşgörülüsün ama insanın modları var. hep alttan alası gelmiyor. bazende alttan alınmak istiyor.
YanıtlaSilcipim, yada jeep'im :P kızma kızma. takıldım kızdıgını görünce. hakkımdaki iyi fikrin icin ama coach'u az cok tanıyosam o da anlayıslı biri. dedimya modumuz hep alttan almaya müsait olmuyor. iki tarafta alttan almayınca dialog sertleşebiliyor. umarım anlarsın kasdettiğim şeyi.
sevgiler
boş kafaların bir o kadar değersiz fikir enjeksiyonlarını yaymaya çalıştıkları ve tarafımdan bizzat onaylanmayan yorumları arka arkaya dizersek eğer dünyanın çevresini 6 sefer filan dönmüştük.
YanıtlaSilblog sahibi sesini çıkarmıyor diye bizlerde susacak değiliz. nasıl heteroseksüeller konusundaki düşüncelerimizi olur-olmaz önümüze gelen her blogda belirtip canınızı sıkmıyosak aynı inceliği sizlerden de bekliyoruz.
yorumlarımın bizzat onaylanmamsı beni ziyadesiyle üzdü :))
YanıtlaSilbu yorumdan sonra muhatap alınmayacağını istediğin platformda istediğin komikliği yapabilir istediğin şekilde konuşabilirsin. benden bu kadar.
Alinin bloguna gelince. her zaman saygılıydım bunda sonrada aynı şekilde okumaya devam edicem.
cipim, coach'un tepkisini hazımsızlık olarak nitelemen dışındaki yorumlarına katılıyorum zaten. sadece eleştiriler daha sertleşmesin diye bunu belirtme gereği duymadım. susmana gerek yok. kolaycılık olur.
YanıtlaSilsevgiler..
coach kullandığı kelimeleri daha dikkatli seçerse tabiki onunla konuşmaktan zevk duyarım. ancak yorumlarına bakarsak pekte özenli kelimeler seçtiğini söyleyemem. tek sorun bu. yoksa kimse benimle aynı şeyleri hisstme yada düşünme zorunluluğunda değil. neticede anlaşabileceğimizi sanmıyorm. ona karşı susma nedenim bu. kırgınlık olmasın yeterki.
YanıtlaSil