11 Ağustos 2010 Çarşamba

ramazan ve ben

öğlen 2 gibi aradım kızı. çaldı çaldı açmadı. bi de hani itici görünmemek için söyleyeceklerimi önceden hazırlamıştım :) yaklaşık bi saat sonra bi toplantıdayken aradı beni. yüzümde pis bi gülümseme ile dışarı koştum, açtım telefonu. müsait bi zamanda görüşmek istediğimi söyledim. bugün misafirleri varmış, annesine yardım etmesi gerekiyormuş ama sonraki bigün olabilir dedi. zaman havada kalmasın diye yarın için sözleştik.

bu akşam hazır boş kalmışken spora gittim bi buçuk haftalık aradan sonra. iyice hamlamışım zaten, bu yüzden fazla yüklenmedim kendime. tanıdık bi iki yüzü aradı gözlerim ama görmedim kimseyi. sonra eve geldim. annem yok, kardeşim yok. sessiz bomboş sanki. hemen onları aradım bi seslerini duyayım diye. bizim evde ramazan telaşı başlamış bile. bende oruç tutsammı diyorum kendi kendime. ama iftar çok geç gerçekten. dayanabilirmiyim bilmiyorum. yarın olmaz ama belki haftasonu denerim.

hani çok içinde olamasamda seviyorum ramazan ayını. bu ayı diğerlerinden farklı ve özel kılan şeyler hoşuma gidiyor. o yüzden bende bu ayda biraz değişiyorum. bunun yaşadığım son olayın tam ardına gelmesi benim için ayrı bi şans belkide.

3 yorum:

  1. hayırlı ramazanlar olsun. bende ancak pazar günü tutabilirim sanırım.
    bu kızla inşalah güzel şeyler olur. çok takılma herşeye, oluruna bırak. ayrıca bir şeylere başlarken hayırlısı, darıs başınıza de bizede. :)

    YanıtlaSil
  2. ben ramazanları günün erken karardığı saatlerde ve kısa kış gecelerinde, kar yağarken seviyorum. bu aralar pek aramız yok kendisiyle.

    eğer tutucaksan geceden bolca su iç. yoksa kurursun maazalah, kafanın ortasındaki 4 dikiş ortaya çıkar ve Bearphorus'tan kimse seni beğenmez. :)

    YanıtlaSil