akşam spora gitmiştim. bileğimdeki ağrı biraz devam etmesine rağmen terlemek istedim. iyide oldu. koştum falan. yorulmuşum epey. eve geldiğimde salonda oturduğum yerde uyumuşum. sabahın 6'sında kalktım, hava hala karanlık diye gece 1-2 falan sandım önce. saate bakınca afalladım. sonrada o şaşkınlıkla bi dahada uyuyamadım. hazır vaktim varken blogun arayüzünü değişeyim diye düşündüm. tam 2 saattir template sitelerini kurcalaya kurcalaya yine eski arayüzde karar kıldım. hem kendimde olduğu gibi blogtada değişikliğe ihtiyacım vardı. artık çok pesimist ve beni karamsarlığa sürükleyen şeyler yazmamaya çalışıyorum farkettiyseniz. çünkü bardağın bi kısmı hep dolu. ben bazen farketmesem bile dolu. yani olabilir. hayat bu herşey olabilir. doğan, ölen, gelen, giden falan. bunların hepsini kontrol etmem imkansız. elimden geleni yapıyorum. yada elimden geleni yaptığımı düşünüyorum ve daha iyi olması için gayret içindeyim enazından.
bide şu son olaylardan sonra anladımki ben hayatı inanılmaz seviyomuşum ve bağlıymışım. yani yarının sevgililer günü olması ve benim yine yalnız olmam umurumda değil. sağlıklıyım, kimseye muhtaç olmadan ve utanacak şeyler yapmadan yaşıyorum. bunlar o kadar iyi hissettiriyorki beni anlatamam. ama bu demek değilki hayatımın böyle devam etmesini istiyorum. bende herkes gibi bi sese bi nefese ihtiyaç duyuyorum. hani şimdi ben bu satırları yazarken mutfakta şarkılar söyleyerek kahvaltı hazırlayan birinin hayatımda olması beni çok mutlu ederdi. ama dedim ya, şimdilik elimden gelen bu. birazda bazı şeyler kader sanırım. hani doğru zaman, doğru ortam ve doğru insan üçgeninin denk gelmesi meselesi. sen ne kadar tırmalarsan tırmala, bi yerde sorun çıkıyor. neyse neyse.
dediğim gibi. bardağın bi kısmı hep dolu ve hayat sürekli bi değişim içinde.
benim gibi.
sizin gibi.
foto=flickr, rammorrison
bide şu son olaylardan sonra anladımki ben hayatı inanılmaz seviyomuşum ve bağlıymışım. yani yarının sevgililer günü olması ve benim yine yalnız olmam umurumda değil. sağlıklıyım, kimseye muhtaç olmadan ve utanacak şeyler yapmadan yaşıyorum. bunlar o kadar iyi hissettiriyorki beni anlatamam. ama bu demek değilki hayatımın böyle devam etmesini istiyorum. bende herkes gibi bi sese bi nefese ihtiyaç duyuyorum. hani şimdi ben bu satırları yazarken mutfakta şarkılar söyleyerek kahvaltı hazırlayan birinin hayatımda olması beni çok mutlu ederdi. ama dedim ya, şimdilik elimden gelen bu. birazda bazı şeyler kader sanırım. hani doğru zaman, doğru ortam ve doğru insan üçgeninin denk gelmesi meselesi. sen ne kadar tırmalarsan tırmala, bi yerde sorun çıkıyor. neyse neyse.
dediğim gibi. bardağın bi kısmı hep dolu ve hayat sürekli bi değişim içinde.
benim gibi.
sizin gibi.
foto=flickr, rammorrison
Hayat güzeldir ,her zaman olmasa da :)
YanıtlaSilÖyle vallahi herşeyin başı sağlık. Eski bi ırıspıyı öpmek ister misin?
YanıtlaSilİsterim biri çıksın bıraktırsın işimi böyle erkek bulursam krarım vallah dişimi. Vallah yani. Dizi programna bizim diziyi de ekle.
YanıtlaSilkadınlar matinesi olmuş bu blog, kız bana gelin mantı açtım akşama
YanıtlaSilps: bu arada bu arayüz çok daha iyiydi zaten geri dönmene sevindim , ekşi sözlükten dön bebeğim tadında.
temanı beğenmedim canım ya.
YanıtlaSilöncekine alışmıştım.
şu yorum yazanlarada pes artık ya.
sözün bittiği yer artık!!!
aman sanane gençbiranne sanki kötü bişe yazdık sevgimizden yazıyoruz senin bloguna da yazmadık diye kıskanma. Bi kere de bi modern dansta full çıkışta starbucksta yiyceklerimizi düşünmüştük.
YanıtlaSilalesse, hayat çok güzel gerçekten. klasik bi laf diye demiyorum, biraz düşününce öyle olduğunu anlıyoruz.
YanıtlaSilpansexual, bende anlamadım bu yorumları. birileri benle dalga geçiyor sanırım. neyse, artarsa yorum onay olayını koyucam tekrar.
gençbiranne, yani eskisi bana erotik gelmeye başlamıştı. lacivert yatak örtüsü falan :) biraz daha zarif, bakalım bende alışamazsanm değişiriz. ama cidden vakit alan bişi. html bile öğrendim biraz :)
coach banada anlatmıştı uzun uzun ama bende beceremedim bu işi:))
YanıtlaSildaha doğrusu oturup uğraşcak vaktim olmadı hiç.
ben öncekine hiç o gözle bakmamıştım,sen yazınca anladım:))
şarkılar söyleyerek kahvaltı hazırlayan biri fiyyy kırk asırdır görmedim öyle birini sanki:(
YanıtlaSil