hayatım ne kadar garipleşti iki gün içinde. iyice istanbul'un havasına benzedim. sabah güneş, öğlen yağmur , akşamda kar oluyor sanki. yani düne kadar kapanayım kendime, uzak durayım insanlardan derken herkese iletişime hazır bir pozisyona soktum kendimi. ahmet'e bile. sağolsun blue'nun kitap tadında yorumlarından sonra aradım dün. kandilini kutladım. iyi oldu bu. ilişki bitti diye insani ilişkileri bitirmek biraz insafsızca geliyordu banada zaten.
orta düzey bi msn kullanıcısı oldum bu arada :) artık günde bikaç saat falan açık msn'im. hep başında olamasamda. ee bide spor salonunda aynı günde iki kişiyle daha tanıştım. aylardır şu bankacı dışında kimseyle konuşmayan biri için inanılmaz bi açılım :) bilinçli olmuyor bunlar, yani öyle istedim oldu. belki iki gün sonra yine susacağım, kendi kabuğuma çekileceğim biraz daha.
ama bu haftasonu çekilemeyeceğim enazından. pazar günü bizim mühendisin doğum günü. birbirimizi facebook'a ekleyince gördüm bende. bilmemezlikten geliyorum şimdilik. muhtemelen öyle doğum günü partisi düzenleyecek adetleri olan bir aile değiller zaten. ama bi sürpriz düşünüyorum ona. yani o gün mutlu olsun istiyorum. aslında biliyomusunuz onu bana benzetiyorum. yani yaşama yöntemlerimiz farklı olsada ikimizde çok temkinliyiz sevmek konusunda. bir yığın şey olup bitiyor içimizde ama ikimizde dışarıya belli etmiyoruz. sevdiğimiz ortak şarkılar, ortak filmler nelerden kaçıp neye muhtaç olduğumuzu belli ediyor. tek farkımız ben biraz daha eskimişim hayatın içinde, o daha bi fanus içinde kalmış sanki. bu tip insanlara yakın olunca bende kendimi korunmuş hissediyorum nedense. saçma belki ama öyle garip bi his oluşuyor bende. bakalım artık.......
foto=flickr, jackie weisberg
orta düzey bi msn kullanıcısı oldum bu arada :) artık günde bikaç saat falan açık msn'im. hep başında olamasamda. ee bide spor salonunda aynı günde iki kişiyle daha tanıştım. aylardır şu bankacı dışında kimseyle konuşmayan biri için inanılmaz bi açılım :) bilinçli olmuyor bunlar, yani öyle istedim oldu. belki iki gün sonra yine susacağım, kendi kabuğuma çekileceğim biraz daha.
ama bu haftasonu çekilemeyeceğim enazından. pazar günü bizim mühendisin doğum günü. birbirimizi facebook'a ekleyince gördüm bende. bilmemezlikten geliyorum şimdilik. muhtemelen öyle doğum günü partisi düzenleyecek adetleri olan bir aile değiller zaten. ama bi sürpriz düşünüyorum ona. yani o gün mutlu olsun istiyorum. aslında biliyomusunuz onu bana benzetiyorum. yani yaşama yöntemlerimiz farklı olsada ikimizde çok temkinliyiz sevmek konusunda. bir yığın şey olup bitiyor içimizde ama ikimizde dışarıya belli etmiyoruz. sevdiğimiz ortak şarkılar, ortak filmler nelerden kaçıp neye muhtaç olduğumuzu belli ediyor. tek farkımız ben biraz daha eskimişim hayatın içinde, o daha bi fanus içinde kalmış sanki. bu tip insanlara yakın olunca bende kendimi korunmuş hissediyorum nedense. saçma belki ama öyle garip bi his oluşuyor bende. bakalım artık.......
foto=flickr, jackie weisberg
*saygıyla selamlar*
YanıtlaSil-Hayırlısı kardeşim
Güzel olmasını dilerim her şeyin...
ve olacaktır da...
bazen yağmur yağsa da... güneş hep orda biryerde...
yürümek...
arada durup havayı koklamak...
hayat acısı tatlısıyla bizim ve güzel
-bir çocuğa hediye edilen, düğmeleri istemeden arada tutukluk yapan, mucizevi bir ses/müzik kutusu; bir radyo gibi...
güzel... *gülümser*
hayat güzel...