aradım bugün. öğlen arada aradım ahmet'i. kol düğmeleri ve mektup için teşekkür ettim. bi iki cümle daha ettikten sonra, mektuba yazdığı o anları o kadar ayrıntılı hatırladığına biraz şaştığımı söyledim istemeden. "hiç unutmadımki" dedi sessizce. sanki ben unuttum. heranı inanılmaz güzel ve özeldi benim için. bedeli yaşadığım şu sıkıntılı zamanlar bile olsa güzeldi hakkaten. kol düğmelerine gelince geçen hafta alışveriş yaparken görmüş ve bana almış. haftasonuda kargo olmaz diye saçma bi yalan söyleyerek kuzenine vermiş bana teslim etsin diye. ben yapamazdım böyle bişi sanırım. yani kuzenime sevgililer gününde bi erkeğe bi hediye paketi götürmesini isteyemezdim. "yanlış anlamış olmasın" diye sordum. "başka çarem yoktuki" dedi. o an içim bi garip oldu. yani benim için risk almıştı. bu gönderdiği hediyeden daha değerli bişeydi aslında. telefonda konuşurken o sırada arkadaşlar geldiler birden dibime. "kapatmam gerek" dedim, tekrar teşekkür ettim kapadım. sonrada zaten yemek ve yoğun pazartesi derken aklmdan gitmiş herşey.
bu akşam eve gelip kıyafetlerimi çıkarırken gördüm mektubunu komidinin üstünde. aldım elime okudum yeniden. biraz gülümsedim, biraz gözlerim doldu. garip bişi işte. bitmiş diyosun ama bakınca daha acısı bile taze iken hoşuna gidiyor böyle bi masalın içinde rol almış olmak. belki kısa sürdü. yani daha uzun hatta yıllar sürsün istemiştim ama hani o 1 yıl bile olamadan bi yığın şeyi sığdırmışız. şimdi bi tek işte bu mektup var, hediye ettiği bikaç şey daha var. bide birlikte çekindiğimiz fotoğraflar. istanbul'da, bizim kuzenlerde, annemlerde, kıbrıs'ta. hiçbirini silmedim, yırtıp atmadım. geçmişimde o kadar utanılacak şey varken, bu temiz şeyi hep hatırlamak istiyorum. ama bu demek değilki geçmişe saplanıp kaldım. yok asla böyle bişi yok. hayata dört elle bağlıyım, güzel insanlar güzel arkadaşlar var çevremde. istediğim zaman yanımda olan türden. ee bi de yarın ne getirir bilmiyorum. belki yeniden birinden hoşlanırım. belki yeniden severim. belki her sevdiğimde içimdeki tutku ve sevgi dahada artar. yani kısacası gelecekle ilgili bi fikrim yok. ama umudum var. önemli olanda bu sanırım.
foto=flickr, simple effulgence
bu akşam eve gelip kıyafetlerimi çıkarırken gördüm mektubunu komidinin üstünde. aldım elime okudum yeniden. biraz gülümsedim, biraz gözlerim doldu. garip bişi işte. bitmiş diyosun ama bakınca daha acısı bile taze iken hoşuna gidiyor böyle bi masalın içinde rol almış olmak. belki kısa sürdü. yani daha uzun hatta yıllar sürsün istemiştim ama hani o 1 yıl bile olamadan bi yığın şeyi sığdırmışız. şimdi bi tek işte bu mektup var, hediye ettiği bikaç şey daha var. bide birlikte çekindiğimiz fotoğraflar. istanbul'da, bizim kuzenlerde, annemlerde, kıbrıs'ta. hiçbirini silmedim, yırtıp atmadım. geçmişimde o kadar utanılacak şey varken, bu temiz şeyi hep hatırlamak istiyorum. ama bu demek değilki geçmişe saplanıp kaldım. yok asla böyle bişi yok. hayata dört elle bağlıyım, güzel insanlar güzel arkadaşlar var çevremde. istediğim zaman yanımda olan türden. ee bi de yarın ne getirir bilmiyorum. belki yeniden birinden hoşlanırım. belki yeniden severim. belki her sevdiğimde içimdeki tutku ve sevgi dahada artar. yani kısacası gelecekle ilgili bi fikrim yok. ama umudum var. önemli olanda bu sanırım.
foto=flickr, simple effulgence
ne muhteşemsin elini öper başıma koyarım
YanıtlaSilAcıttı...
YanıtlaSilCidden...