11 Mart 2010 Perşembe

sıkılmak ve şükretmek

işimden sıkıldım. daha doğrusu adam kayırma durumlarını görmek sıkıyor beni. herkes birinin hamisi sanki. anlamadım gitti. ee durum böyle olunca kimsenin kendini geliştiresi yok. kayrılan kişi ayrı bi rahat, bunu gören diğer kişide "ben ağzımla kuş tutsam değerlendirilmem" diyerek işini sadece maaşını hakedecek kadar önemsiyor.

aklımdan çekip uzak biyerlere gitmek geliyor. yeni insanlar, yeni yüzler, yeni bi ortam. bikaç hafta önce üniversiteden bir arkadaşım aramıştı. yıllardır görüşmediğim çoğunluktan biri. bana ortaklık teklif etti :) şimdi linkedin diye bi site var. facebook'un kariyer sitesi hali gibi bişi. ordan bizim sınıftakilerin özgeçmişlerini incelemiş tek tek, sonra beni aramış. "ilk seni aradım" dedi bana :) ne kadar yalan, ne kadar doğru bilmiyorum. türkiye'de iş kurmayı planlamıyor. zaten burada yaşamıyor şuanda. o gün ağız ucuyla "düşünücem" demiştim önemsememiştim ama şu bikaç gündür olanlar teklifini ciddi ciddi aklıma getirdi.

bide şuna canım sıkılıyor. hayatta biçokşeye sahipken hiçbişeyim yok gibi hissediyorum. ailem, dostlarım yanımda, mesleğim, evim, en önemlisi sağlığım var. ama kendimi o kadar ihtiyaçları giderilmemiş hissediyorumki, böyle hissettiğim için kendime ayrıca kızıyorum. babaannem hep tanrıya şükrederdi, elinden tesbih düşmezdi ve bizdende şükretmemizi isterdi. sanırım şükretmeyi öğrenmem ve etmem lazım acilen.

2 yorum:

  1. kendine haksızlık etme, şükretmeyi bildiğin her halinden belli.

    YanıtlaSil
  2. bazan çekip gitmek lazım,sende tam o dönemdesin bence!

    YanıtlaSil