27 Mayıs 2017 Cumartesi

ten kokusu

buradan gitmek istiyorum. neresi olur bilmiyorum ama bu şehirde durmak istemiyorum. aslında yaşanacak en güzel yerlerden birindeyim ama bana dar geliyor. 

dün italyan biriyle buluştum mesela. iki kelimeden sonra şehrin kaşarlarından biriyle tanıştığını anlıyorsun. masumca görünen eve geçelim kahve yapayım napoli usülü teklifini o kahveden sonra olacaklardan dolayı reddettim. yok canım istemiyor mu, istiyor. ama başlarsam devamı gelecek biliyorum. duygusuz sex, duygusuz sex'i çağırıyor. sonunda da herkesi yürüyen g.t, p.nis ve meme olarak görüyorsun. eşcinsel ilişki de istediğim net benim. ne kimse beni bi et gibi kullansın ne de ben kimseyi. bedenime ve ruhuma saygımdan ötürü böylesi daha iyi. bi de geçen bi yerde okudum. her insanın bir kokusu var karakterini yansıtan. dokunduğumuz her tenden bize birşey geçiyor. 

iş arkadaşlarımla konser, sinema derken zaten çok da üzülmeye vakit kalmıyor bi haftadır. hatta iş arkadaşlarımdan evli olanlardan birinin bana yürüdüğünü bile düşünmeye başladım. sürekli homofobik espriler, akşamın bi yarısı arayıp "hadi bişey içelim" diye buluşmalar. ahahaha :) acayip tatlı eleman. evli olmasa ben de ona yürürdüm de o karısına ve iki çocuğuna şükretsin :) 

neyse işte str8 bi adamın ilgisi bile değerli oluyor böyle zamanlarda. değişik günler zamanlar haftalar. ama geçiyor. geçecek. off aklıma sezen şarkısı geldi. dur dinleyeyim yatmadan. linki de koyayım dinlemek isterseniz ;)

https://www.youtube.com/watch?v=1PTBH3Tk-4I

24 Mayıs 2017 Çarşamba

geriye dönüş

nerden nasıl başlayacağım bilmiyorum.
çok kötü birşekilde bitti ilişkim. saygı duyacak kadar bile birşey kalmadı içimizde. beni aldattı. daha doğrusu aldatıyormuş. eski erkek arkadaşı ve araya girenlerin sayesinde bikaç kez biraraya gelmişler konuşmuşlar. sonrasında da olanlar olmuş. gelip bana açılacak cesaretleri de olmayınca midesizce devam etmişler. akşam sarıldığım seviştiğim adam bazı günler başka bir tene daha dokunuyordu. üstelik bunu yapan çaresiz aç açıkta çirkin bi adam da değil. gayet hayatımın ortasında aldığım, varlığıyla mutlu olduğum işinde gücünde biri.

iki ay oldu herşeyi öğreneli. bi hafta o taşınana kadar birlikte yaşadık. çok zordu benim için anladım. o vakit anladım hepimiz insan da olsak bazılarımızın kültüründe bu tür şeyler çok doğalmış. şuanda eski erkek arkadaşı ile yaşıyorlar. denk geliyorum, içim acıyor. sanki kullanılmış gibi hissediyorum hatta.

hani bazen bişeye inanırsınız ve herşeyi istediğiniz gibi görürsünüz ya, benimki tam öyle oldu aslında. şüphe duymama bile müsade etmedim. ihtiyacım olan beni buralara taşındıracak bir motivasyondu belkide. neyse işte şimdi ülkemden sevdiklerimden uzakta yalnız bi hayat sürüyorum. arada gay app'lere bakıyorum düzgün konuşulabilir birileri var mı diye ama pek bişey yok. iş ev spor oldu yine hayat.

umudumu yitirmedim hala. birileri var bi yerlerde. benimle mutlu olacak birileri biyerlerde. nerde bilmiyorum ama en ihtiyacım olduğun şu zamanda bile uzaklarda.