olmuyor. ben kaçmaya çalıştıkça, daha da çok yakınlaşıyoruz.
bugün akşam bi telefon geldi. bilmediğim bi numara. açtım, tanımadığım bi ses. kendini tanıtınca tanıtım. yakışıklının okuldan en yakın arkadaşı olan kız, hani şu kızdığım olay vardı ya, ilişkimizi itiraf ettiği kız. normalde o kızla karşılaşmamak için sözleşmiştik yakışıklıyla. ee tabii telefonda nasıl şaşırıp gerildiğimi siz tahmin edin. benim en mahrem durumumu bilen biri benle konuşmak istiyordu. "özür dilerim, konuşmak istemiyorum" dedim. kapattırmadı, kibarca ısrar edince dinlemeye başladım. öncelikle numaramı nasıl aldığını, niye aradığını anlattı. dün akşam yakışıklı buna gitmiş, zil zurna sarhoş olmuş ve olanları anlatmış. gece de onda kalmış. kız numaramı gizlice almış telefonu rehberinden ve gün boyu bizi düşünmüş sonra aramaya karar vermiş yakışıklının haberi olmadan. yakışıklının ruh halini, psikolojisini anlattı uzun uzun. sonra da benim nasıl hissettiğimi sordu ama pek bişey söyleyemedim hala kasılmış olduğum için. bi yığın şey anlattı yakışıklı ve aile yaşantısı hatta geçmişi hatta o kızla ilgili. dinledim, bazı ayrıntılara şaşırdım. yakışıklı hiç paylaşmamıştı bunları benimle. biraz beni konuşturmaya çalıştı ama ben yine kısa kısa cevaplarla geciştirince o da ısrarcı olamadı. hatta sanırım sonunda o da gerildi susmamdan ve kısa cevaplarımdam. rahatsız ettiği için özür dileyerek kapatırken "o seni çok seviyor, çünkü ben onu ilk defa bu kadar umutsuz gördüm. ne olur tüm kapıları kapatma ona, bi şans daha ver" dedi. hala kulaklarımda çınlıyor bu söz. hani kızın bana böyle bişeyi söylemeye böyle bişeyi benden istemeye hakkı var mı bilmem. ama yakışıklının yakın çevresinden sırrını bilen tek kişi o olduğu için kendini sorumlu hissetmiş sanırım. kızamıyorum ona da. keşke benim de öyle bi yakınım olsaydı, şu zor zamanlarda içip içip cesaret bulup dertleşirdim belki. böyle arabulucuklar yapması hoşuma gitmezdi ama dertleşme kısmı çoook güzel olurdu. neyse. konu bu değil, konu benim gerçekten ne istediğim. kafam çok karışık. üstelik kızın anlattıklarından sonra. offf... neyse ya. düşün düşün kafayı yiyeceğim bu gidişle.
en iyisi uyuyayım ben. daha doğrusu uyumaya çalışayım.