aramadı henüz, mesaj da atmadı. ben de aramaya cesaret edemedim. ama onun susması garip gerçekten. bu kadar ısrarla iletişim kurmak isterken, birden bire.
bu arada bi konuyu anlatmadım ben. o gün, yani yakışıklının arkadaşının aradığı gün konuştuklarımızı.
yakışıklının kız kardeşi bi akrabalarını aramak için bundan telefonunu istemiş. o sırada benim attığım mesajı kız yanlışlıkla okumuş. adımı bildiği için yanlışlıkla yolladığımı düşünmüş. o sırada da yakışıklının sıkışıp lavaboya giresi tutmuş, kız neyine lazımsa mesajlarına bakmış. adıma bir klasör içinde yazdığım mesajları görmüş. önce bi tepki vermemiş. annesine anlatmış, tabii o da babasını aramış. 2 saat geçmeden babası eve gelmiş ve kıyamet kopmuş. tabii yakışıklı benim yolladığım mesajın okunduğunu bilmediği için bihabermiş durumdan. bana "hayatımda hiiç bu kadar kötü hissetmemiştim" dedi. bi yanda anne ağlıyor, bi baba bağıra bağıra "anlat" diyormuş. o an yapılabilecek en saçma ama belki o an için en mantıklı şeyi yapmış. belki kendini kurtarmak, belki de o an ailesinin çektiği acıyı azaltmak için. benim eşcinsel olduğumu söylemiş. ona aşık olduğumu, o istemese de ısrar ettiğimi falan söylemiş. bana yardım etmek için anlayış gösterdiğini falan anlatmış. kısaca b..ku bana atmış.
tabii ailesinin şüpheleri bitmemiş hemen. ekim başlarındaki soğukluk, biraz zaman istemesi hatta dayısının rahatsızlığında kızla görüşmeleri hep bundanmış. güya ailesini daha fazla üzmemek ve şüphelerini azaltmak istemiş. hem beni sattığını, ailesinin gözünde bi sapık olduğumu bilmemi istememiş. hem de zarar görmemden korkmuş. böyle yaparak ben en büyük zararı verdiğini aklına getirmemiş bile. güçlüyüm ya, sabrederim ya, beklerim ya.
yapamadım tabii, sabredemedim, en son o akşam yemeği cinneti sonrası ilişkiyi bitiren bendim. o sırada o karışıklığın ortasında o kızla yeniden olabilir mi diye düşünmüş ama yapamamış. haftalardır bana ulaşmaya çalışmış, ama utandığı için çok ısrarcı da olamamış. artık dayanamayacak duruma geldiği için kapıma gelmiş.
sonrasını biliyorsunuz.
işte durum bu. yaptıklarını hala mantıklı bulmasam da, yaşadığı şeyin çok sıradan olmadığını kabul edebiliyorum. aynı durumda benim de benzer saçmalıklar yapabileceğimi kestirebiliyorum. bi tek anlayamadığım bunu benimle paylaşmak istememiş olması.
bi de şu var. yaşadıklarından dolayı biraz kendimi sorumlu tutuyorum. o ailesiyle yaşayan biri sonuçta. onlara bakıyor her gün her akşam. şuanda bile zor durumda olduğunu hissediyorum.
hala ne yapacağıma karar vermiş değilim. muhtemelen benim bi adım atmamı bekliyor. muhtemelen onu aramamı bekliyor tekrar kapıma dayanmamak için. ama bunu yapmak benim için de kolay değil. o kadar zaman, o kadar acı girdi ki araya. ne yapacağımı bilmiyorum.