dün bi film izledim. tavsiye üzerine.
filmdeki adamın yaşadıkları ve tepkileri bana benzetilmişti.
uzun zaman sonra yalnız başıma izlediğim ilk filmdi bu arada. o da ayrı bi üzüntü sebebiydi benim için. film boyunca adamın bakışlarını ve hayatın ona hazırladığı pozitif ve negatif sürprizler karşısında tepkilerini izledim. hatta bir kaç sahnede yerimden kalkıp televizyonun içine girip adama sarılmak, yanında uyumak bile istedim. unuttum kendi acımı.
film biterken adamın umuduna hayran kaldım. herşeye rağmen hiç yıkılmamış gibi çabucak hayatına devam etme azmine. gerçekte bu böyle kolay mıdır bilmem ama benim için değil, buna eminim.
ama olsun umut hep olmalı bence de. hep bi yerlerde durmalı insan hayatında. dönüp dolanıp sahipleneceğimiz bi hazine gibi.
ama şuan umutlanmak gelmiyor içimden. tek istediğim kendimi dinlemek uzun bi süre. durup öyle kendimle konuşmak. yara denirse kalbimde olan acıya, bu yarayı onarmak istiyorum. insanlığımdan, iyi yanımdan taviz vermeden.
not= neyfa film tavsiyen için teşekkürler. kendimden çook şey buldum.