14 Eylül 2023 Perşembe

üçleme (threesome)

yine muhteşem(!!!) günler. en son bahsettiğim kadınla birkaç date daha yaptık. biraz duygusal bir ortam oluştu en son görüşmede, anne olmak falan konuları açıldı. birkaç gün geri cekmek istedim, o da çekti kendini, hem de benden daha sert bir şekilde. derken bitti kendi kendine.

başka bir polonyalı kızla tanıştım sonrasında. gayet güzel, müzisyen falan. yemeğe çıktık, herşey harika. muhabbet, ortak kültürel geyikler falan. ta ki yemek biterken, "senin mesleğin xx, hesabı da sen öde" dedi  (-ki zaten ben öderim hesabı ilk date de). "ciddi misin?" diye sordum, "evet" dedi. neyse yemek sonrası yürürken, birlikte seyahat muhabbeti açıldı. sonra tatilin da benden olması gerektiğini söyledi direkt. bayağı beni sugar daddy sandı. sinirim hopladı bi anda. gülümsüyorum ama o an çekip gidesim var. neyse ayrıldım ve anında unmatch oldum tinder'da.

sonrasında böyle birine vakit ayırmanın öfkesi ile fiziksel bir date yapayım dedim. tabii kızlarla uzun iş. erkeklerle max 1 saat sonra yatak. grindr kurdum, ve sonrasında hayatımdaki en ilginç şeylerden biri geldi başıma.

visiting yazan bir adamla yazıştık (evet lokallerle buluşmuyorum :D ). fotolar paylaşıldı, herşey çok güzel. sonra ben yalnız değilim dedi. ben önce başka bir date ile yada gay sevgilisi ile sandım ama meğer bildiğin kızarkadaşı ile birlikte yazıyorlar bana. ilk defa böyle birşey yapmak istediklerini söylediler falan. tabii yer mi türk evladı bu bakireyim geyiklerin. hıhı dedim, ilgilenmiyorum dedim. o sırada birlikte bir fotolarını attılar ve ben çok beğendim ikisini de. neyse tamam geliyorum dedim. yarım saat sonra otelin odasına vardım. kapıyı çaldım, bi sesler, koşuşturmalar. neyse açtı çocuk. off acayip yakışıklı ve tatlı. biraz tereddüt etti , sonra içeri gel dedi. girdim. yatağın karşısında sofa var, oraya oturdum. neyse.

bir dakika kadar sustuk. kadın yok ortada. neyse ben girdim konuya, daha önce böyle birşy yaşamadığımı ama biran denemek istediğimi söyledim. bu da böyle birşeyi ilk defa yaptıklarını söyledi. bu defa nedense inandırıcı geldi adamın anksiyetesinden, heyecanından. neyse biz biraz rahatladık konuşurken, bu sonra kadını çağırdı. meğer kadın kapı çalınca korkuyla kaçmış, banyoya kilitlemiş kendini. bornozla geldi oturdu o da yatağın üstüne. 

yine bir sessizlik, sonra hepimiz bir anda güldük. aramızda bu işlerde deneyimli yok dedim şaka olsun diye, ortam yumuşadı. ben en merak ettiğim şeyi sordum. "neden böyle birşeye karar verdiniz? ve neden gay app;ten buldunuz?". meğer oğlan biseks imiş, kız bunu en baştan biliyor ama 3 yıldır gayet monogomus yaşamışlar ama oğlan erkek bedenini özlediğini anlatmış birkaç kez kıza. birkaç gün önce tamam "bir erkekle olmana müsade ediyorum, ama ben de olacağım yanında" demiş. yani open relationship;den daha mantıklı geldi bir an.

neyse "ee, napalım?" dedim herkes birinin ilk adımı atmasını beklerken. kalktım tam bir pro gibi ikisinin arasına oturdum, sonra önce oğlana, sonra da kıza bir öpücük. sonrası uzun. kızılca kıyamet. hatta bir ara kız için üçlü yapıyoruz gibi hissettim. oğlandan daha çok keyif aldı bence. olay bitince, ben de bitmiştim zaten. kız banyoya kaçtı duş almak için, oğlanla yatakta kaldık, gelip sarıldı bana bir anda. başını gögsüme koydu.güzel bir iki şey söyledi. ben de kendimi tutamayıp "yalnız olsaydın kesinlikle seni farklı bir şekilde tanımak isterdim" diye bir laf ettim. hem de böyle sevdiği biri için bi tarafından uzak kalmaya çalışan birine. utandı sevindi arası birşey oldu. neyse temizlendik, ben çıkarken bunlar kendi dillerinde birşeyler söylediler sonra oğlan bana "akşam bir işin var mı? birlikte yemek yiyelim?" dedi. 'tamam' dedim, akşam buluştuk, yemek yedik. sonra yine otele geçecek gibi olduk ki, adamın biraz duygusal davrandığını fark edip geri çektim kendimi.

sonrasında bir iki whatsapp yazışması hatta araması oldu ama özellikle tutuyorum kendimi. çok güzel bir çiftler, çok yakışıyorlar birbirlerine. yani herkes gibi sorunları ya da eksikleri var ama ben birinin eksikliğini kapatmak falan istemiyorum.

haaa, çocuk single olsa idi, durum değişirdi.neyse, çoktan döndüler memleketlerine, sanki iyi bir bok yemişiz gibi instagram'dan falan da ekleştik. değişik bir deneyim benim için. onların hayatımda kalması da sürekli olayı taze tutuyor beynimde şimdilik. yine zamanın görevini yapmasını bekliyorum. beni başkalarına, başkalarını bana unutturmasını.

13 Ağustos 2023 Pazar

iyileşmek, sosyalleşmek

normalde az çok kişiliği oturmuş biriyimdir. hata yapmaktan, risk almaktan korkmam. hatta aynı hatayı defalarca yaptığım da olmuştur :) herşeye rağmen kendimi severim ("canım kendim").

değiştirmek ya da daha doğrusu iyileştirmek istediğim taraflarım yok mu? var tabi ki herkes gibi. ama bunu böyle zamana yayan, hatta bazen (çoğu zaman) oteleyen biriyimdir. birşey oldu bu son çocuktan sonra, değişik birine dönüşüyorum gibi geliyor. iyi yönde bu değişim. az daha keskin olmaya başladı tavırlarım günlük hayatımda bile. üstelik bunun meyvelerini anında yiyince hoşuma da gitmeye başladı böyle olmak. bakalım devam edecek mi?

dün akşam bi date yaptım ve uzun süredir gülmediğim kadar güldüm. bu kadar keyifli yüzyüze muhabbetleri özlemişim. o kadar keyif aldık ki muhabbetten niye buluştuğumuzu unutmuşuz iki saat sonunda. garson iki de bir gelip birşeyler sorsa da, iki de bir gül satan adamlar -evet burda da varlar- yanımızda bitse de muhabbet tam gaz devam etti. hatta sonrasında keyifli bir old cıty turuna dönüştü. sonra uber e atlayıp herkes evine dağıldı.

dürüst olayım; o da ben de başka ihtimalleri düşünerek buluşmuş olsak da olabilecek en güzel olasılık gerçekleşti. bu keyfi gecelik bir şeye kurban etmedik ve yakın zaman da buluşma sözüyle ayrıldık.

bakalım bir sonraki nasıl geçecek!

9 Ağustos 2023 Çarşamba

ben böyle güzelim, falan filan

yaşadığım şeylere bir isim vermek zorunda kalsam bu olurdu.

yani benim türkle gelecek planları yaparken bir süre trye gideceğini öğrendim. benim için o vıcık vıcık gay ortamlarını bırakmış olsa da, böyle daha mutlu olduğunu söylese de için için yine eski ortamını aradığını biliyordum. birkaç ay süreceği için özlem de olacaktı. iyi kötü burada iki üç haftada bir git gel yapıyorduk.

neyse bu gitti, ilk haftalar iyi. sonra sosyal hesaplar aktif edildi, yine aynı b.k çukurundakilerle buluşuldu falan. ee ben kıskanç biriyim. tabii ki kimsenin sahibi değilim ama düşüncelerimi de ifade ederim. sanırım ortamın verdiği gevşeklik ve mükemmel arkadaşlarının onun ilişkisine olan desteği sayesinde atarlı bir iki remote kavga oldu. sonrasında geldi bitirmek istediğini söyledi. ben sakin olmasını söylesem de ikna edemedim. 'varlığım bile ağır geliyormuş', 'seni kendimden koruyorum' falana geldi muhabbet. tercih hakkım olmadan terkedildim bir kaç hafta içinde hatta bloklandım. neymiş kavgada ağzıma yargılayıcı bir cümle almışım. neyse, çok zor bi iki hafta geçti. canın açıyor ama böyle bir duruma düşüp canın acıdığı için de canın yanıyor. şaka gibi recursive bir döngü. neyse ben hayatıma devam etmeye çalıştım, edebildiğim kadar. bunların hepsi bir ay içinde oldu.

sonra bi mesaj, 'evdeysen yarın eşyalarımı almaya geleceğim'. evdeyim dedim. birkaç kıyafeti vardı burada, gelip alsın dedim. hatta bi ara bir arkadaşımdan rica edeyim, o açsın kapıyı diye düşündüm. neyse son karar, ben durayım dedim. ağzıma tıkadığı üç beş sözü söyleme hakkım olur bari diyerekten.

geldi beyefendi, yüzü yerde. onun halini görünce bende ki revenge speech isteği falan yok oldu. sanki cezasını çekiyor gibi bir hali vardı. eşyalarını koydu valize sonra gelip yanıma oturdu. sessiz sessiz duvara bakıyoruz. film sahnesi gibi. sonra ben bozdum sessizliği. 'şöyle ne diyeceksen' diye. nefes alıp vermeleri sıklaştı, doldu doldu, zor tutuyor kendini, belli. elimi omzuna atmamla başını dizime koyup hüngür hüngür ağlaması bir oldu. dakikalarca ağladı. 'geçti tamam geçti' deyip sarılmaktan başka bişey yapamadım. şu getirdim sonra, hızlı bi kahve bisküvi falan koydum. başladı anlatmaya yediği bokları ve gerekçelerini. 'kaybolmuşmuş, kimse yardım etmemişmiş' falan filan. 'eee ne istiyorsun' dedim. 'beni affet' diyor.

şaka mısınız? sizi sayıyla üretip, tedavi olasınız diye bana mı yolluyorlar. ben niye sizin gibileri bulup bulup hayatıma koyuyorum gibi düşünceler geliyor gidiyor kafamda. ondan çok kendime kızgınım. her ne kadar kartları açık oynamış olsak da; 'bak beni ve o gereksiz insanları aynı dünyada tutamazsın' diye söylemiş olsam da, o 'ben de yoruldum o insanlardan dünyalardan, sadece zararlar' demiş olsa da en başlarda, insanın oturmuş fıtratından çok da öteye gidemeyeceğini bilen biriyimdir. yani beklediğim şeyler oldu ama beklediğimden daha hızlı oldu. tabii küçük bir umudum da vardı hayat tarzının aldığı kararlarla değişebileceğine dair, ama olmadı. neyse, sonuçta insanız. herşey bizler için.

bana yapılmış tarifsiz saygısızlığa, ve benim hislerimin üç hafta boyunca yok sayılmasına rağmen vicdanımla hareket ettim. dinledim o kısa sürede kaç kişiyle kaç kere seviştiğini, ama geri dönmek istediğini falan.

ona sadece 'psikolojik destek al. dün "seni çok seviyorum iyi ki hayatımdasın iyi ki karşıma çıktın" dediğin birine iki gün sonra "bitirelim (daha doğrusu bitireyim)" demek ve bir hafta sonra da başka bedenlerde kendini tüketmek normal değil.' diyebildim. allah bana gerçekten peygamber sabri vermiş, ona emin oldum. benimkisi gereksiz iyilik. beni günlerce anlamsız bir sebepten üzmüş 'git b.kunda boğul' denmesi gereken birine hala empati ve vicdanlı sözler hareketler. sanırım o güne kadar ben onu hala seviyordum. ama o an içindeki sevgi acımaya dönüştü. yani sokakta gördüğün mendil satan çocuğa acımak gibi.

neyse, biraz daha oturdu ve gitti. bikaç gün sonra telefonda konuşma oldu, sonrası yok.

ben ne mi yapıyorum. önce yaşımı tuttum. kendime ve hislerime saygımdan. sonra tinder i kurup straight piyasaya döndüm ama sanırım bu defa çok farklıyım. kafamdaki kriterlerden biri bile uymazsa 'yolda düzelir' diye yola çıkmıyorum kimseyle artık. birkaç mesleki sertifika planım vardı yıllardır ötelediğim, onlara çalışıyorum boş vaktimde. daha çok vakit geçiriyorum ihmal ettiğim arkadaşlarla. iyi hissediyorum. onca kötü şeyin içinden kendimi çıkardım ve kendimi daha çok sevmem gerektiğini hatırladım.

özel biri yok hayatımda. kapalı da değilim, harıl harıl bir arayış enerjim de yok. güzelim ben böyle.

aa bak aklıma bi şarkı geldi., onu koyayım buraya bunca karamsar cümlenin ardına.


Yormadan, yorulmadan,
Kimseye dokunmadan,
Duymadan, konuşmadan,
Kendi dünyamda yaşarım ben
 

Dilim acıtır konuşursam
Şehrim uymaz boşluğuna
Elim gitmez sevmezsem
Kelepçe takmam
Boşu boşuna

 

Manzaraya daldım
Ses çıkarma
Gerçek can sıkar
Beni uyandırma
 

Ben böyle güzelim.. Falan filan
Ben burda güzelim.. Falan filan


15 Nisan 2023 Cumartesi

beklenmedik sevgili

öyle boş boş yaşarken geçen yılı başka bişey oldu. yine kendimle keyif olmak için bi seyahat planım olmuştu. bikaç günlük kafa dinlemek için alp dağlarının eteğinde bi otele gitmiştim. orada üç kişilik bi türk ekiple tanıştık. ben önce oğlanın kızlardan biriyle çift olduklarını düşündüm ama sonra arkadaş olduklarını öğrendim. kızlar istanbul'da yaşıyor ama oğlan benim olduğum ülkenin başka bi şehrinde akademik işlerle uğraşıyor. neyse telefonları aldık ayrılırken.

bi ay kadar sonra bu çocuk bana yazdı whatsapp'dan. bi konferans için şehrime geleceğini söyledi ve otel için tavsiye istedi. ben de bir iki bölge söyledim. bi gün sonra kabalık mı ettim diye düşünüp aradım kendisini, isterse onu misafir edebileceğimi, hatta haftasonundan gelip burayı gezebileceğini söyledim. biraz çekindi ama kabul etti. geleceği cuma günü evden çalışıyordum. tam toplantım devam ederken kapıyı açtım, oturdu. beni izliyordu ben kulaklıkla konuşurken.

toplantı bitti, tekrar hoşgeldin dedim sarılarak.

çay koydum, kek vardı onu ikram ettim. diğer toplantıma koştum. neyse işler bitince biraz muhabbet ettik sonra da yemek için dışarı çıktık.  cumartesi şehir turu yaptık. uzun süredir ilk kez bir türkle bu kadar çok konuştum. ne kadar özlediğimi farkettim. akşam yemek yapmak istediğini söyledi. alışveriş yaptık, şarap falan aldık.

doğulu olduğu için yemekler biraz baharatlı oldu ama çok lezzetli idi. şarabında etkisi ile biraz özel konuları konuşmaya başladık. daha öncesinde bi şüphe duymuştum ama benimkisi şüpheden çok bi temennidir diyerek onun gay olma ihtimalini çok düşünmemiştim. muhabbet sırasında bazı konuları hızlı geçiştirdiğini farkettim. şarap sonrası biraların etkisi ile ben direkt sordum "erkeklere ilgi duyuyor musun?" diye. o da herhalde biraz gevşemiş olacak ki, samimi bi şekilde "evet" dedi ve narsist eski sevgilisi ile yaşadığı ilişkisini falan anlattı. ben önce kızlarla olan anılarımı anlattım ama sonra erkeklere de ilgim olduğunu söyledim. en son saat 4 gibiydi biz hala içiyor ve konuşuyorduk. nasıl uyuduk hatırlamıyorum. bir sonraki gün uyandım, berbat bi baş ağrısı. bol şu, ayran, kahvaltı derken. dışarı attık kendimizi.

önce bi süre konuşmadık pek. sanki iki suçlu gibi. neyse hem gezdik, hem arada konuştuk. bikaç sex date'ini arkadaş olarak hayatında tuttuğunu söyledi. "ben buna çok açık biri değilim" dedim ve anlattım neden arkadaş ve date kavramlarını ayırdığımı. sex yaşadığım biriyle arkadaş olamayacağımı ya da arkadaşım olan biriyle sex yaşamayacağımı. neyse biraz daha hava alıp eve döndük. içeri girince daha oturmadan bana "sana sarılabilir miyim" dedi. sarıldı ama o an çok değişikti. uzunca sarılı kaldık. zaten yorgundum. "gel kanepeye geçelim" dedim. orada devam ettik sarılmaya. tabii hafif ereksiyon var ama o an yaşadığım şey çok başka idi. ilk defa biri bana böyle sarılıyordu.

ne kadar öyle kaldık bilmiyorum. hatta bi ara dudaklarım alnına değdi. tepki vermedi. ben de ufak bi öpücük kondurdum alnına. birden fazla da olabilir :D

bana "seni kaybetmek istemem" dedi. "nasıl yani?" diye sordum. "şimdi bişey olursa arkadaş olamayız" dedi. "tamam" dedim ama öyle sarılı kaldık bi yarım saat kadar. o arada kafamda binbir düşünce. kollarımın arasında yakışıklı, akıllı, başarılı ve seksi bi adam. üstelik çok naif. kafamda ölçtüm biçtim hızlıca ve sonra arkadaştan fazlası olmayı denemek istediğime karar verdim. biraz daha eğilip gözlerini öptüm, sonra da dudaklarını. o gün son bir yılın en güzel ve uzun seksini yaptım. sonraki günde oldu bişeyler. onun konferans bittikten sonra gitti. ikimiz de arkadaş kalmayacağımızı bildiğimiz için vedalaştık bir daha görüşme ihtimalimiz olmaz diye.

ama beş aydır uzaktan ilişki yaşıyoruz. git gel yaparaktan. çok seviyorum, çok seviliyorum.

4 yilin özeti

selamlar yine uzun bi aradan sonra.

kısa bi özet geçeyim arada geçen zamanda.

2018 öncesi çok güzel bi biriyle tanıştım seyahatlerimden birinde. zaten orada yaşamak için planlar yapıyordum. ne olduğunu çok da anlamadan aynı evde bulduk birbirimizi. hatta birbirimizi aynı evde yaşarken tanıdım diyebilirim. değişikti. yani çok şiddetli sevgi ve güven olmadan başladı ama herşey çok güzel gelişti. 3 yılı harika geçti diyebilirim. benim arkadaşlar, onun arkadaşları, seyahatler. (arada bikaç grindr kaçamağı yaptım erkek bedenine olan özlemimi gidermek için -ama, pişman oldum her seferinde-)

uzun zamandır baba olmak hayali kurduğum için artık doğru insan diyerek çalışmalara başladık ama olmadı. 4. yıl başka sorunlar oluşmaya başladı. "beni anlamıyorsun" triplerini her gün duyar oldum. sonra psikolojik terapiye başladı ve ev cehenneme döndü bir anda. uzun bi süre birbirimizi yaraladık, çift terapisi bile aldık ama olmadı. bitti. bir yıl kadar önce de evi ayırdık. -hala kısmen ama biraz uzaktan hayatımda, tedavi süreçleri devam ediyor falan filan-

önce o sinirle tinder grindr kurdum. birkaç date yaptım baktım eski sabrım yok. yemeğe git, güzel şeyler söyle falan. erkeklerle deneyeyim dedim ama o da çok ucuz geldi gözüme. 5 dk da kapında biten kıyma et gibi. sildim tüm uygulamaları. bir süre kendimle kalmak istedim. iyi de oldu durulmak. tek başıma seyahatler yaptım. acayip keyif aldım kendimden 4 yıllık bi ilişki sonrası.