23 Kasım 2009 Pazartesi

biraz sessizlik

ani olan olaylardan ötürü birkaç gündür interneti açmadım bilerek ve isteyerek. hatta bilgisayarı bile açmadım. kitapta okumadım, televizyonda seyretmedim, sadece müzik dinleyip, uyudum. bide düşündüm bol bol.

ben kimim? neyim? neden bu dünyadayım? farkım ne insanlardan? benzer yanlarım ne? peki yaşadıklarımın beni farklı kılan şeylerle ilişkisi ne? yada benzer yanlarımla ilişkisi ne? mevcut durumum ne kadar mantıklı? ne kadar kalıcı? ne kadar geçici? gelecekten beklentim ne? gelecekten beklemediklerim ne? ne yapmalıyım peki? ne yapmamalıyım? nasıl mutlu olabilirim? nasıl mutlu kalabilirim?
bu tür saçma sapan soruları düşünerek geçti haftasonu.

beni bu düşüncelere iten şey ise hem annemle hemde sevdiğimle aynı sebepten(evet tahmin edeceğiniz gibi evlilik konusu) dolayı kırıcı bir dialog içine girmek oldu. yoğun ve stresli cuma gününün gerginliğinden belkide alttan alma modumdan çıkmıştım o gün. belki hakkımdı aralarda benimde alttan alınmak. ama olmadı. bi güzel paylandım her iki taraftanda. yinede tek suçlu kendimmişim varsaydım, olayı toparlamak isterken bu sefer iyice b.ka sardı herşey. daha fazla ortalığı karıştırmadan sessiz kalmak istedim. bilinmeyen bir süre sessiz kalmak. hatta ahmet'e "kabul edersen, bi süre konuşmayalım" dedim. bunu nasıl yaptım nasıl söyledim bilmiyorum ama dedim bianlık kırgınlık ve gerginlikle. o da hemen kabul etti. o sustuda ben kendi içimdeki sesi susturamadım. cuma geceden itibaren kafam allak bullak. o gece ne kadar içtim, nasıl uyudum hatırlamıyorum. hatta şu son yazıyı nasıl yazdım onuda hatırlamıyorum desem yalan olmaz.

bu arada bi önceki yazıya yazılmış yorumları okudum demin. tartışmanın aslını o yarım kafayla yazıya yazmadığım için olaya uzak yada yakın yorumlar yazılmış haliyle. öncelikle güzel yorumlar ve temenniler için çok teşekkürler. eleştiler içinse tek tek cevaplayıp savunmaya geçmiş görünmemek için öylece bıraktım onları.

hem en ağır eleştiriler bile acıtamaz şuan beni, çünkü canım başka şeylere yanıyor hala. hala çok üzgünüm. bayrama kadar toparlanmayı ümit ediyorum. toparlanmayı ve dağıttığım ortalığı toparlamayı. umarım yapabilirim bunu. umarım yapabilirim.............

foto= flickr, urline

13 yorum:

  1. dansdelisi :):):)24 Kasım 2009 01:01

    Ooh canımsın seni tekrar yazarken görmek süper. Toparlarsın canım ne varki? Ben de ailemle full kavga basıyorum sonuçta annen o senin ne kdar kötü davransan da seni sever.

    YanıtlaSil
  2. Bende herhangi bi şeye sinirlensem erkek arkadaşımı çok üzüyorum hatta "ayrılalım" a kadar getirebiliyorum.Bunu neden yaparım hiç bilmiyorum?Kaprismi,şımarıklıklı??? hiç bi fikrim yok.Ama birinin alttan alması çok önemli yoksa herşey güme gider.Ahmette sinirlendiği veya kırıldığı için öyle cevap vermiştir eminim.
    Aranızda böyle sorunlar yaşanıcağı en başından belliydi aslında...Bana göre hep sen arada kalıyorsun,kendinden taviz veriyorsun.Ya uzak durman ya da savaşman gerek.Başka türlü işin içinden çıkamazsın gibi görünüyor.Ne diyim Allah kolaylık versin...

    YanıtlaSil
  3. Günler ne kadar zalim olursa olsun geçmeye mahkumdurlar

    YanıtlaSil
  4. Ahmetten ayrılarak ve onu kendinden uzaklaştırmaya çalışarak farkında olmadan annenle yaşamış olduğun tartışmanın ve giderek evlilik fikrinden uzaklaşmanın (daha doğrusu heteroseksüel bir ilişkinin kafandan silinmesi )sebebi ahmet miş gibi alt benliğinde hissetmen, bu nedenle ben nereye gidiyorum o olmazsa bu düşüncelerde olmaza gelmişsin ama şunu unutma A olur B olur C olur sen bunu evli olsanda bir kadının içinde iken zevk alsanda beyninde bir erkek olacak bunu unutma

    YanıtlaSil
  5. Sevgili Bi'ciğim,

    İnan bu konularda fikir vermek,yorum yapmak ya da tavsiye edebilmek sanırım benim için zor.Ancak,tek isteğim öyle ya da böyle,ne olur kendini hep en üst seviyede tut...Başkalarını üzmemek adına kendini hırpalamak nedir çok iyi bilirim.İnşallah herşey adına çok iyi olur...

    Canın sıkılırsa buralardayım unutma:)

    YanıtlaSil
  6. sevgili ali(ismin ali galiba),
    ben 33 yaşındayım senden büyükmüyüm küçükmüyüm bilmiyorum. yazdıklarını yorumlara verdiğin cevapları okudum,sana şunu söylemek istiyorum. sen gerçekten iyi bir insansın.bence mükemmel bir terbiye ile yetiştirilmiş,içi iyilik dolu insanları kırmaktan özenle çekinen bir insansın.bunu sana destek vermek gönlünü almak için yalandan falan söylemiyorum, gerçketen öyle hissediyorum. Allah inşallah hayattaki herşeyi senin gönlüne göre verir.
    tam 2 saattit burada yazılanları senin yazdıklarını yorumları okuyorum. şimdi senin bloğunu takip edenler gene bana kızacaklar ama hissettiklerimi söylemek istiyorum.benimde düşüncem oldukça zor bir hayatın seni beklediği. bunu seni kızdırmak için söylemiyorum. daha önce askerlik ile ilgili mevzuda bir arkadaş demiş, eşcinsellere karşı en hoşgörülüinsanlar bile aman çocuğum eşcinsel olmasın diye tahtaya vururlar bu ülkede. itiraf etmek istiyorum bende onlardan biriyim.bu ülkede eşcinsel eğilimli biri olmak çok zor olmalı.şimdi bunu yazarken düşünüyorum hep kimsenin istemediği,duysa annenin ailein karalar bağlayacağı bir eğilimle yaşamak. çok zor olmalı ali.
    ben eşcinselliği normal olarak görmüyorum, yani dünyada hem dişi hem erkek hemde eşcinseller diye 3. bir tür yoktur bence.eşcinsellik doğanın bir anormalitesidir.çok rstlanıyor olması bunu normal sınırlarına çekmez.belki bunları okuyunca sende bana kızacaksın ama sana yorum yazanların büyük çoğunluğu bana saldıracaktır(bu arada nolur uğraşmayın benle derdim sizle değil bu sitenin sahibi insanla), ama ne düşünüyorum biliyormusun bence o saldırganlık içteki yalnızlığın,birtürlü itiraf edemedikleri acı geleceğini kendilerini beklediğin bilmelerinin bir dışavurumu.hepsi bizde varız demek istiyor ama kimse onları kabul etmiyor, etmeyecekte, hep öteki olarak kalacaklar.bu benim değil, yaşadığımız coğrafyanın bir gerçeği.bu yazdıkalrıma cevap vermek isteyen varsa lütfen önce otursun bir düşünsün herşeyi bir tartsın kafasında.

    Ali,
    yazı yazma konusunda çok iyi değilimdir. zaten içimden geçenleri bile tam ifade edemedim yukarıda.ama ben senin içindeki insanlığı çok sevdim.senin gibi insanların bu dünyada ne kadar az kaldığını düşünerek dahada çok sevdim. seni hiç tanımayan, hiç tanışma imkanınında olmayacağı bir insanın samimi duyguları bunlar.

    sevgili ali,ben dini inançları kuvvetli bir insanım.Dolayısıyla yazdığın bazı şeyleri okumak hoşuma gitmedi, bazılarını çok sevdim, bazılarına çok güldüm bazılarınada çok üzüldüm. ister oku ister okuma diyebilirsin belki.ama büyük allahım inşallah yanında olacaktır ali,bazıları bu temennime kızacak çünkü sen değişirsen kendi cephelerindeki bir askeri yitirmiş gibi bir ruh hali içinde davranıyor hepsi. ama inanıyorumki Allah senin gibi iyi bir insanın en doğruyu bulmasına yardımcı olacaktır.

    Belki hayatlarımızın akışı hiç bir zaman paralel olmayacak ama benim için kötü ama senin için doğru yolda olsan bile bu tertemiz ruhunu, insanlığını hep korumanı dilerim.

    Belki kardeşin, belkide bir abin olarak belkide akranın bir arkadaşın olarak bunu en içten duygularımla tüm samimiyetimle diliyorum.
    Sevgiler
    Ahmet Nihat

    YanıtlaSil
  7. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  8. dansdelisi: teşekkürler, dediğin gibi annem sonuçta. atacak değilya beni.

    cadı kazanının sahibi, ben savaşmayı seviyorum aslında ama aralarda mola alma imkanım olsa keşke.

    bucera, öyle hakkaten. herşey geçiyor.

    panseksuel: ahmet, evlilikten uzaklaşmama veya yaklaşmama sebep değil. o yokkende aklımda evlenmek fikri yoktu. hem daha ..oktan ve sağlıksız bi hayatım vardı. evet varlığı doğabilecek ihtimalleri engelliyor ama mutluysam ne önemi var. şuanda bikaç günlük bi kriz. geçecek. geçmeli.

    noneless, biliyorum hep orda olduğunu. teşekkür ederim. kendimi yıpratmaktan başka şansım yok. bak yapmayınca böyle oluyor. en iyisi alttan almak. daha az acı çekiyorum.

    YanıtlaSil
  9. ahmet nihat, yaşımız aynı gibi. 32yim bende.

    yazdıklarını dikkatlice okudum. etkilendim gerçekten. doğru olduğun noktalar var. hatta söylediklerinin çoğu doğru. ben eşcinselliği yada biseksüelliği asla 3.cinsiyet olarak görmüyorum. ama bu demek değildirki bu hisleri taşıyan insanlar kabuğuna çekilip hayata küssün. herkes gibi onlarda sevmek, sevilmek, sevişmek istiyorlar.

    öyle hastalık deyip kestirip atmak haksızlık olur, yaşarken ölün demek olur.

    bizim açımızdan duruma gelince, evet çok zor gerçekten. yani ancak bu hisleri gizlice taşıyan bilir bunun ağırlığını. bi tarafta sevdiklerinizin üzülme ihtimali, bi tarafta bir kalıba sokamadığınız hisler. garip bişi işte.

    ben kabullenilmek gibi bi kaygı taşımıyorum. zaten dikkatli davranıyorum o konuda. ama olurya bigün bu hislerim ortaya çıkarda sevdiklerim üzülürsede kaçmak saklanmak istemiyorum. benim yanımda durmalarını istiyorum hayata boşvermemek ve o eski günlere dönmemek için.

    ahmet'le ilişkimizin en sevdiğim yanıda bu zaten. en önce en iyi dostum oldu bu kısa sürede. sarılmak sevişmek evet güzel şeyler ama anlaşılmak çok daha önemli hale geliyor mesela. işte şu son 3-4 gündür anlaşılmadığımdan değilmi çıldırmam.

    iyi dileklerin için sağol. umarım tanrım seninde gönlüne göre verir.

    sevgiler.

    YanıtlaSil
  10. Bi'ciğim,

    İnan sonrasında patlak veriyor:( Ah ah zor günler geçiriyorum ben.Hem de fena.Ama inan alttan aldıkça kendim gidiyor elden.Sen yine de en iyisini bildiğini unutma canım arkadaşım!

    YanıtlaSil
  11. öncelikle biraz daha kendini toparlamana çok sevindim Ali,daha da iyi olacaksın. Hayatımızın bazı anlarında bu patlamaları yaşamak gerekiyor bence,bir es olmalı.
    yukarıdaki yorumları okurken Ahmet nihat isimli arkadaşın yazdıkları beni çok şaşırttı,eğer bende kelimeleri toparlayıp kendimden ,düşüncelerimden biraz daha ayrıntılı bahsetmek isteseydim ancak bu kadar birebir örtüşebilir ve benzer olabilirdi yazacaklarım;buraya yazanların hepsinin senin tercihine yakın kişiler olduğu zannediliyor,o yüzden senin desteklendiğin,iyi yorumlar aldığın zannediliyor,öyle olmadığını bloğunu yakından takip edenler biliyor,bende tesadüfen buraya rastladığımda büyük önyargılarla okumuş ve çoğu paylaşımlar çok rahatsız etmişti,zamanla seni okudukça tercihine takılı kalmayıp,içindeki sevgiyi, özünü,yardımseverliğini,duyarlılığını görmeye başladım ve iyi bir insan olduğunu düşündüm.
    Bende diğer arkadaş gibi dini inançları çok kuvvetli ,muhafazakar yaşayan bir bayanım,aynen 3. bir cinsiyeti kabul etmiyorum, ailemden birinin bu durumda olması beni cidden üzerdi ve asla kabullenemezdim,ama senin nezdinde bazı şeyleri okuyup anlamaya çalıştığımda eskisi kadar katı değilim, ama hoşgörülü de olamam Allah'tan korkarım.
    İçini açtığın kadarıyla seni izlemek ve paylaşımlarına ortak olmak güzel geliyor.Anlatımın içten,ifadelerin arı,anlaşılabilir ve uslübun çok naif geldiği için seni takip ediyorum,senin seçimine yakın olan kişilerin bloglarına da baktım ama aynı tadı,çizgiyi bulamadım.lütfen bu ifademe kırılmasınlar..
    sonuç olarak seni takip ediyorum ama hala içindeki iyi insan namına Allah'ın seni doğru olan yola ulaştırmasını ve o yol hangisi olursa da huzur bulmanı isterim..
    Bir kızkardeşin, arkadaşın olarak Ankara'da senin içinde dua eden biri olacak.
    esenlikle..

    YanıtlaSil
  12. @sen, gerçekten çok sağol. duana amin demek geldi içimden. amin. tanrım en doğrusunu bilir çünkü. bizim bildiğimiz belki yanlıştır. teşekkürler.

    YanıtlaSil
  13. iyi .ok yemişsin Bi; birbirinize ihtiyacınız olduğu bir zamanda çıkıpta görüşmemeye başlamamak ne kadar güzel bir fikir, sence de öyle değil mi?

    YanıtlaSil