
iyiki ben kadın doğmamışım bugün çok daha iyi anladım valla.
iş çıkışı tepe home'a gittik bi arkadaşla. ev alan bi arkadaşa ev hediyesi diye içinde eşşek gibi çiçeklerle bi vazo alalım dedik. ara ara ara yok istediğimiz gibi bişey. yardım istiyoruz, millet "bu bölümle ben ilgilenmiyorum" diye geçiştiriyo. neyse sonunda biri ilgilenen kişiyi çağırdı. mobilyalara uygun çiçekler ve vazo bulup, birbirine uydurmamız 1,5 saatten fazla sürdü. enazından dibimizde bi görevli dolanmadı, yeter artık muhtemelen. bi de hemen işim biter yemeği sonra yerim diye düşünmüştüm ama vazo gezinirken bi ara arkadaşa "benim şekerim düştü başım dönüyo" diyecek kadar fenalaştım.
aralarda millete "keşke kadın doğsaymışım, sıkardım dişimi haftada bir iki gün, ohh evde petek seda izlerdim" desemde kadın olmadığıma bin kere şükrettim. düşünsenize, bulmuştum bi zengin koca, gün boyu alışveriş yapıyodum. daha doğrusu yapamıyodum, yapmak ister gibi yapıp tezgahtarları çıldırtıyordum. insanlık kadın olmayışıma ne kadar şükretse az.