29 Haziran 2009 Pazartesi

itinayla dert dinlenir

ne çok dert var şu dünyada. ne çok dertli var.

işe değil dert dinlemeye gidiyorum sanki. kendi dertlerimi unutuyorum. öğle yemeklerinde ve çay sigara molalarında arkadaşların derdini dinlemekle geçiyo gün. birisi kocasının onu aldattığını düşünüyor. bi diğerinin kardeşi ameliyat olmuş felç kalma ihtimali varmış. birinin babası çok hasta. biri evlendi borçlara yetişemiyo. biri aile baskısından bıkmış falan. dinliyorum çare olamasamda. ama sanırım iyi bi dinleyiciyim. arasırada akıl vermiş gibi görünmeden mantıklı yorumlar yapıyorum. ciddiye aldıkları bile oluyo.

ben kendimle ilgili pek konuşmuyorum. aslında benimde bikaç derdim var tabi dert denirse. onlarıda zaten millete anlatma gibi bi durumum yok ne yazıkki. düşünsenize bi iş arkadaşınızın size şöyle serzenişte bulunduğunu:
-biliyo musun? ben biseksüelim ve bunu kabullenene kadar çok acı çektim. saçmasapan bi geçmişim var. halada bu hislerle yaşarken zorlanıyorum.
yada şöyle
-biliyo musun? sizin haberiniz yok ama ben aslında birini seviyorum. şeyyyyyyyyyyyy nasıl desem ama bu kişi erkek. istanbulda yaşamıyo. çok sık görüşemiyoruz. of of, çok özlüyorum onu.
gibi.. :D
böyle bişi desem yüz ifadelerini çok merak ediyorum. gözleri faltaşı gibi açılır muhtemelen. hatta o andan itibaren benden kaçar tüm erkekler. kızlarda daha yakınlaşır eminim. ama gereksiz maceralara girecek kadar çocuk değilim. kalsın böyle içimde sır gibi. böyle daha güzel..

fotoğraf=michaelarm's fotothing

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder