18 Ocak 2010 Pazartesi

boyfriend

bi hafta ara verince direkt kendimi spor salonuna attım bu akşam. epey bi terledim yoruldum öyle geldim eve. zaten gündüz acaip sıkıcıydı. ordaki gelişmelerle ilgili bilimum kimselere bilgi verdim. sadece birisi sordu eğlenmedinizmi, gezmedinizmi diye. sanırım bizim robot olmadığımızı düşünen bitek oydu.

robotluk bi yanada, hani bi hafta öyle çok eğlenceli geçti diyemem. hostesin uçakta tepetaklak olması dışında bana kahkaha attıran bişi olmadı. bi tek gülümseten bi durum oldu. çarşamba akşamı bi mağazaya girmiştik. çocuk bişeyler deniyor üzerine. giyinip gelip fikrimi soruyor yakıştımı falan diye. o ara satış elemanı adam bizim çocuğun üzerine yakıştığını söylemek isterken bana dönüp "your boyfriend"li cümle kurmazmı. çocuk anlamadı tabi. ona göre friend, boyfriend aynı şey :) ama ben anladım satış elemanının sesinden yüzünden ne kasteddiğini. niyeyse düzeltmedimde, bozuntuya vermedim. hani birinin beni yalnız değilmişim gibi düşünmesi yalanda olsa hoşuma gitti o an.

özel dünyama gelince, pek bi değişiklik yok hayatımda. aynı sessizlik devam ediyor. aramadı. gurur yapıyor hala. ama işin asıl garib yanı bende aramadım. şuan için aramakta istemiyorum. tek istediğim biraz sessizlik bir süre. o da biraz toparlasın kafasını. beni bir sevgili yada bir dost olarak hayatında istiyorsa zaten arayacaktır. istediğine eminim ama istemekten vazgeçmesi ihtimalide aklımı kurcalıyor. neyse herşeyi zaman gösterecek. konuşmak düşünmek hiçbişeyi değiştirmiyor. kendimi yemekten başka hiçbişeye yaramıyor.

foto=sjoerd de wit

3 yorum:

  1. Biraz zaman dediğin gibi .Ama dilerim mutlu olursun çok hem de..

    YanıtlaSil
  2. bana bak bu yeni çocuklar bişeylermi başlıo acaba:) boyfriend olayına girilmiş kazara felan hım

    YanıtlaSil