2 Nisan 2010 Cuma

tatlı dil

saat 3 gibi annem aradı. "oğlum erken gelebilir misin eve? ben eve döneceğim" dedi. şaşırdım tabi, çıktım hiç beklemeden geldim eve. soruyorum "anne hayırdır, ne oldu" diye ama ağzını bıçak açmıyor. en son söylettim. babam aramış öğlen gibi, annemden özür dilemiş. biraz gururunu okşayan bişeyler daha demiş tabi :) ee annem cin gibi biride olsa sonuçta bir kadın. her kadın gibi iltifat karşısında eriyenlerden. geçen iş arkadaşlarımı yemeğe getirmiştim ya, işte yemekte "annemin yemeği üstüne yemek tanımam, harikadır hepsi" demiştim. o an yüzünü görmeliydiniz, resmen mutluluktan gururdan kalbi duracak gibiydi, o gazla rejimdeki arkadaşa bile bir yığın yemek yedirdi.

anneme "ben götüreyim seni" desem de ikna edemedim. akşam bindirdim, kardeşim almış otogardaç aslında normalde kendisi gelmemi isterdi, ama sanırım ilk bikaç gün ortam sakin olsun istiyor. en azından bensiz :) ben biraz muzırlık yapabiliyorum eve gidince :) her nekadar büyük çocuk olsam da.

tühh. ben de tüm planlarımı babamı buraya getirip, barıştırmak ve onlara güzel gezmeli bir istanbul haftasonu yaşatmak üzerine kurmuştum. babam sağolsun yine kendi işini kendi gördü her zamanki gibi. ben de artık haftasonu bol bol uyurum sanırım :) ya da son dakika birşeyler bulurum belki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder