13 Kasım 2011 Pazar

hep aynı son

buluştuk.
dün akşam.

aslında çarşamba gece gelmiştim bursa'dan. perşembe akşamı için cesaret edemedim. cuma saat 10 gibi o aradı. "geldin mi" dedi, "evet" dedim. "aramadın" dedi soruyla karışık. cevap veremedim. sonra "görüşmek istemiyorsan söyleyebilirsin" dedi, "hayır hayır" dedim. cuma akşam için sözleştik. gergindim, haklı olarak kızgın bi de. niyetim yemek yemek ve konuşmak istediği ne ise konuşmak ve kalan huzurumu da bozdurmadan evime dönmekti. tabii aklımda herşeyin değişmesi ve eski rayına gireceği ihtimali de yok değildi.

öyle olmadı. yemek yedik önce. aşık olduğum hala sevdiğim adam karşımda duruyordu. günlerce yüzüne sesine beni hasret etmişti bilmediğim bir yada biçok sebep için. bi tarafım onca insan arasında sarıl diyordu, bi yanım suratının ortasına kocaman bi yumruk at.

"üzdüm seni, biliyorum" diye girdi lafa. "evet, hem de çoook" dedim biraz sinirle. kendini haklı çıkaracak bişeyler anlatmaya başladı. dayanamayıp araya girdim, "beni neden yeniden görmek istedin?" dedim. "özledim" dedi. "peki neden" dedim, cevap vermedi. işte o an hislerime engel olamadım. ısrar ettim 2-3 kez, sonra da yumruklarımı gögsüme vurup gömleğimi çektim yırtacak gibi. "içim yanıyor içim, ne olur söyle artık. bari niye bittiğini bileyim" dedim. kalabalığın ortasında ellerimi bile titreten bi sinir krizinin sonunda anlattı.

o kız. eski kız arkadaşı, evliliğin eşiğinden döndüğü kız. sebep o mu diye sormuştum üstelik ama bana "hayır" demişti.
"bu defa yalansız anlat" dedim itirafı öncesi. kızla bi süredir görüşüyorlarmış arkadaş??? olarak. uzunca bi süredir. hatta kafasını karıştıracak kadar uzunca bi süredir. bana konuyu açacak ortam kollamış ama ne zaman açıklamak istese onu sevdiğimi söyleyip yada sarılıp lafı ağzına tıkamışım. aralarda açılan evlilik konuları da bu duruma zemin hazırlamak içinmiş. bencilce de olsa daha az acıtır diye bi süre sessiz kalma ve birbirimizden soğuma gibi salak-saçma bi yolu seçmiş ama öyle olmadığını ikimizde biliyoruz. kendini haklı çıkaracak bi yığın şey sıraladı. benim sabırsız davranıp ona düşünme süresi vermek yerine bitirmek istememe kadar. kızla yakınlaştıktan sonra bana olan sevgisini bikez daha anlayıp çok pişman olmasına kadar. hatta kızla da bayramda ciddi bi tartışma yaşamışlar ve konuşmuyorlarmış anladığım kadarıyla. eee tabii yedekte ben varımdır hep.
aklım almadı bunca şeyi bu kadar rahat anlatmasına. "ben sana aşığım" dedim sinirle, "bunu hakedecek ne yanlış yaptım ki sana?" diye sordum, yan masadaki kadın bile duydu garip garip baktı ama yakışıklı bi cevap vermedi. sonra tekrar anlattı beni sevdiğini, yaptığının hata olduğunu, evlense bile dost olmamız gerektiğini falan. daha fazla dinleyemedim zaten, hesabı bile ödemeden kalktım masadan. "bi daha arama beni" dedim.

sinirden kafayı yemek üzereydim. hani ağlasam rahatlayacaktım ama yapamadım onu da.
eve de gelmek istemedim. evi yakın dostumu aradım, "vaktin varsa bişeyler içelim mi?" dedim "hemen" dedi eşini ekmek pahasına. bizim ekibin takıldığı yere geçtik. biraz sohbet ettik, yarım yamalak birine aşık olduğumu ve başkası için terkettiğini söyleyebildim. sarhoş olana kadar tabii. sonra konuşmadım sanırım. en son ona sarıldığımı ve ağladığımı hatırlıyorum. rezil bi görüntü belki ama o an bunu yapamazsam hep öyle kalacağımdan korktum. muhtemelen şuanda da sarhoş ve bunları yazamayacak durumda olurdum. ama gayet iyiyim, üzgün olsam da.

kabul ettim biraz da kaderimin aynı şeyi yaşatmasını. 3. kez terkedildim. sebebinin ne olduğunun önemi yok aslında. bi kadın iki adam aynı şeyi yaptılar bana. üçü de bencildi, üçü de bana karşı acımasız. üçünü de çok sevdim. üstelik yakışıklıyı hala seviyorum elimde olmadan. ama ben yalan yanlış şeylerden uzak kalmak istiyorum. artık başlayıp biten şeylerin içinde bulunmak istemiyorum. benim yalnızlığım bile daha az acıtıyor canımı. o yüzden kabul ettim yalnızlığı bugün bikez daha ve bunu sizle paylaşmak istedim.

18 yorum:

  1. yorum yapamıyorum bu saaten sonra ali abim. ne desem ne içindeki acı gidicek nede başka bişey olucak. dilerim çabuk söner içindeki ateş. ve dilerim başka bir renkte yeniden alevlenir.

    YanıtlaSil
  2. Duyduklarimdan uzuldum desem , cok hafif kalir . Benzer durumun daha karmasigini yasadim ben de .2009 da ayrildiktan sonra da uzun bir sure kimseyi hayatima sokmadim. Ayni seyi sana da tavsiye ederim. Bir sure kimseyi dahil etme hayatina. Birak kalbin yaralarini sarsin , moralin duzelsin.Kimseye ihtiyacin yok bunu unutma . Hayatina girenler , sen onlara ihtiyacin oldugu icin yaninda degillerdi , ikinizde ayni hisleri ve duygulari hissettiginiz icin oldu bunlar. Boyle anlarda hep mevlana ve sems geliyor aklima . Eminim senin ruh ikizinde biryerlerde seni bekliyordur. Erkek yada kadin ...
    Ihtiyacin olan sey sen de fazlasiyla var , o sicak yuregin... Umarim en kisa surede bu durumu atlatirsin en az hasarla.
    YANLIZ DEGILSIN

    YanıtlaSil
  3. http://www.youtube.com/watch?v=m3Z19AR-ZH4

    Ben yorum yapamayacağım,umarım her şey daha güzel olur senin için.Yalnızca şu şarkıyı armağan etmek geldi içimden.

    Aydilge / Yalnız Değilsin

    YanıtlaSil
  4. OMGuKilledKenny!13 Kasım 2011 11:58

    bebem sen üzülme onlar üzülsün , ama artık neden olduğunu anladığına göre belkide bir süre sonra buna katlanmak daha kolay olur.Çok duygusalsın derken bunu kastetmiştim aslında.Diğer ilişkilerindeki gibi kendinden daha çok parça ortaya koyan hep sen oluyorsun.İlişkilerinin kalesi sensin diğerlerine de ilişki bitince gitmek kalıyor.Bir daha ki sefer bir ayağı kapıdaki kişi sen ol belki senin gibi bir kale bulursun...

    YanıtlaSil
  5. minik'i arıyorum şimdi, önümüzdeki hafta Kadıköy'deki daşşaklı boğa heykelinin önünde önce o kızı yoluyoruz sonra yakışıklı'nın pipisini kesiyoruz.

    aa. tutmayın beni canım. daha stiletto, kızıl peruk meruk bişiyler bakıcam. :P



    herşey insanlar için alican.
    hiç ummadığın anda hiç ummadığın şeyler oluyo mesela. kim derdi ki koskoca otobüs sürmüş adamın 3.sınıf bir kavşakta kaza geçireceğini.

    sana hep söyledim; kendine zaman tanı, sonrasında yola devam!

    xoxo

    YanıtlaSil
  6. önceki mesajım sana söylenmiş bişey değildi, azcık içimi döküverdim...

    demek ki yakışıklı sevdiği kişi için bişeyleri göze alabilecek yapıda biri değilmiş; sanırım mahalle baskısı üstün geldi :/

    "seni seviyorum ama, koşulları biliyorsun" diyen birisi için bırak gitsin, bence de konu kapanmıştır. çok seviyor olabilirsin; tekrardan seveceksin, zaten hayat bu üzüntülerle, mutluluklarla bir anlam ifade etmiyormu? bu ilişkinde kendinde bilmediğin yönleri keşfettin belki de ruhunu biraz daha zenginleştirdin en azından buna sevinip çokta hırpalama kendini koca oğlan!

    tanrı daha büyük acılar yaşatmasın yeter ki! yine sev...

    ki biz de seni burada yolalım yine ;)

    YanıtlaSil
  7. of of... bu durumda diyebileceğim tek şey geçmiş olsun aliş... gerçekten geçmiş olsun, kararları bu kadar değişmeye müsait bir insanla daha da ileri planlar yapacak noktaya gelmediğin için şanslısın. sıkma canını... o kızla da olmayacak bence için rahat olsun... sevgine layık biri değil o.

    YanıtlaSil
  8. ne desem boş biliyorum.. Onun için sadece yalnız değilsin; bizler varız diyorum..

    YanıtlaSil
  9. üzüldüm senin adına:/

    YanıtlaSil
  10. Merhaba,
    6-7 aydır blog'unu takip ediyorum; baştan sona bütün yazılarını okudum. Sadece yorumları okumadım. ilk kez de bi yorum yazma ihtiyacı hissettim. Şimdi, senin blog'unun adı ne: "bir biseksüelin karmakarışık öyküsü". Neden "biseksüel" de "gay" değil? Afedersin çükün hatunlara da kalkıyor diye mi? Yoksa onları da sevebiliyorsun diye mi? Gay, biseksüel, heteroseksüel ya da vs. Bu terimlerin hepsi aslında içeriğinde cinsel ayrımcılığı barındırıyor. Neyse konumuz bu değil ama sen kendini "biseksüel" olarak tanımlayarak zaten farklı bir kefeye koymuşsun. O zaman bunun bedelini de ödeyeceksin arkadaş. (bu arada senin 1den 10a kadar duygusal ve cinsel değerlendirme kıstasını da hatırlıyorum) Madem biseksüelsin, şunu kabul et: eğer senin de hayatında kopamadığın, sürekli muhattab olduğun bir hatun kişi sevgilin olsaydı, sen de aynı şeyi yapardın. Şimdi dürüstçe söyle: çocuğun olsun istemiyor musun? İleride evlenmeyi düşünmüyor musun? Her ne kadar burada romantik, pembe bir gaylife tablosu çizsen de kafanda bilinçaltının derinlere ittiği bir evlilik fikri her zaman vardır. Yakışıklıda da aynı şey söz konusu. Bu ülkede her eşcinsel ilişki bitmeye, son bulmaya mahkumdur. Bu hepimizin bilinçaltının derinliklerinde var (bence). Kaldı ki sen kısmen muhafazakar bir aile yapısından geliyorsun. Ailene karşı ne zamana kadar maskeleyebilecektin kendini? Bugün bu durumu yakışıklı sana yaşatmasaydı, yarın sen yakışıklıya aynı şeyi yaşatırdın. Yani bu durum kaçınılmaz sondu. Olaya bir de şu yönünden bak; yakışıklı seni kaybetmek istemiyor. O hatun kişiyle olan yaşanmışlıklarını bilmiyorum ama onun hayatında istediği sensin aslında. Ama çocuk ya da evlilik fikri de ağır basıyor. Bir de onu düşün. Ne yardan geçiliyor ne serden. Biraz empati yap. Ve ona kızma. Aksine, böyle güzel bir ilişki yaşadığın için şükret. Şu kalpkırıklıkların için bile şükret. Hiç aşk yaşamayıp ot gibi, ruhsuz bir hayat sürmekten bin kat iyidir şu akıttığın göz yaşların. Ve bunu yakışıklı gibi birisiyle yaşadığın için de ne kadar şanslı olduğunu farket. İkiniz de şanslısınız. Güzel şeyler yaşadınız. Kıymetinizi bilin. Sen şimdi yakışıklıyla yolları ayırsan ne olacak? 1 sene sonra diyelim yine aşık oldun. Sonrasında yine aynı sonla karşılaşacaksın. Birbirinizin hayatına bu kadar girmişken hemen gemileri yakmayın. Bunları sana sevdiği erkeği bir kızla paylaşmış birisi olarak söylüyorum. Çok aşağılık, iğrenç bir duygu bu aslında. Hatta godoşluk derler buna. Ama seviyorsan yapıyorsun. Siz de bence oturun konuşun. Öyle dışarıda falan değil, çağır evine; bağıra çağıra, ağlaya sızlaya, sevişe sevişe konuşun. Ve en önemlisi de sabredin. Unutmayın; yıkıcı olmak kolaydır, ama yapıcı olmak zordur. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  11. Gönülün boka konma sorunsalı yine karşımıza çıkıyör.Senin adına üzüldüm gerçekten...Yakışıklının kafasına atılmayan masa için kırıldım.Sallandıracaksın bunlardan birkaç tane görsünler öllüğün körünü :(

    YanıtlaSil
  12. serhat, yoruma gerek yok. artık herşey net. ben de bu zamanların çabuk geçmesini diliyorum. yeniden alev mi? yok kalsın şimdilik.

    eser, seni ve diğer okuyanları üzmek istemezdim. aslında yaptığım acımı paylaşmak da sayılmaz. içimde saklamamak ihtiyacı sadece. yoksa acı sabit, azalmıyor hatta artıyor günden güne. ama bigün herşey değişecek diye umuyorum ben de. bu başlayıp biten şeylerden uzak bi hayatım olacak. tek kişilik yada iki kişilik. ama olacak. iltifatın için teşekkür ederim.

    beyaz ciklet, çok güzel bi şarkıymış. hiç duymamıştım. hatta bu sanatçıyı da ilk defa duydum. teşekkürler.

    omgukilledkenny, onlar da üzüldü. herkesin gitmek için sebepleri olsa da severken ayrılmak iki taraf için de zor. ayağı kapıda olmak olayına gelince, yapım gereği bu mümkün değil. bişey varsa ortada ve bundan mutluysam sahiplenmemem, çaba göstermemem imkansız.

    YanıtlaSil
  13. x-coach, bi an hayal ettim de ikinizi orada :) seni kızıl perukla. tabii senin hayatta zor, otobüs şoförlüğünden kavşakta kaza yapmaya düş. senin de benim de zamana ihtiyacımız var yaşadıklarımızı kabullenmek ve yolumuza devam etmek için.

    karakedi, kendimi hırpalamak değil. hayatta ailemden sonra en değerli şeyimi kaybettim. içimdeki boşluk kocaman. buna ne ruh ne de beden kayıtsız kalamıyor. ama mutlu olmak lazım. olacağım ben de. bugünleri atlatıp. bu arada yeniden sevmemi beklemeden yolabilirsiniz beni.

    neyfa, teşekkürler. belki de şimdi bitmesi daha doğru oldu. ben ortak yurtdışında yaşama planları söylemlerine girmiştim yavaştan. uzaklarda başıma böyle bişey gelmiş olsa napardım bilmiyorum.

    bi'adam, teşekkür ederim. senin mutluluğun daim olsun.

    YanıtlaSil
  14. insan, seni üzmek istemezdim :(

    s&h; haklı olduğun taraflar var. ama haksız olduğun da. evlilik her erkeğin aklında olan bişeydir. çükü kalkma olayının ötesinde bişey bu olay. ona hak verdiğim oluyor ama yöntemi çok çirkindi. ben bu konuları konuşabilecek yapıda, konu açıldığında kıyamet koparmayan biriyim. biraz farklı davransaydı süreç böyle işlemezdi, bu kadar canımız yanmazdı ikimizin de. şu aşamadan sonra oturup konuşulacak bişey kalmadı aramızda. sevgim azalmadı ama artık içimde kocaman bi öfke de var sanırım. o yüzden buluşmamak daha doğru. hem o da beni terkettiren sebeplerine odaklanmış olur.
    uzun ve düşündüren yorumun için teşekkürler.

    kezbanca, saldırmak değil ama evet o an yumruk atmak beni iyi hissettirebilirdi. sonra üzülürdüm ama biraz hafiflerdim sanırım.

    YanıtlaSil
  15. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  16. hişt. bana bak.
    kendine gel.
    elbette ki ali'yi tanıyoruz ve anlıyoruz. Yaşadıklarını da yaşadık, biliyoruz. butt gullüm yaparım ama tersim pistir, ağzını topla.

    YanıtlaSil
  17. ganimedeski, teşekkür ederim iyi niyetli yorumun için ama sonundaki şakayla karışık küfürden ötürü yorumunu silmek zorunda kaldım. herkes senin yazdığın niyetle okuyamabilir o cümleyi diye. kusura bakma. yine de teşekkürler. dediğin gibi ayrılık korkusuyla sevmekten vazgeçmek saçma bi fikir. sadece biraz dinleneyim demek istemiştim. sonuçta herşey kader bi yerde.

    x-coach, butt gullüm nedir :) anlamadım ama beni anladığını düşündüğüm az kişiden birisin. gerginlik yok yine de ;)

    YanıtlaSil
  18. abla bizi dün madileyen paporonun similyası but kürdü heral
    x-coach için gelsin :)

    YanıtlaSil