4 Ekim 2009 Pazar

hoşgeldin ahmet bebek

ya ne güzel bi gündü. koşturmaca içinde geçen ama çok güzel bi gündü.
üniversiteden bi arkadaşımı aradım bugün.
ben bu elemanı 3 aydır falan aramıyodum. bugün evde sıkıntıdan telefonu kurcalarken numarası gözüme çarptı, eşinin hamile olduğunu hatırladım, nasıl oldu, baba oldumu falan diye bi ariim dedim. telefon çaldı, açtı, daha ben "alo naber nasılsın" diyemeden "abi sonra konuşsak, bizimkinin sancısı tuttu, eve geçiyorum bende" dedi. "dur kapatma, yapabileceğim bişey varmı" dedim, "yok sağol, sadece dua et" dedi, kapattı aceleyle. geçen aylarda iş değişmişti, kredi kartı borçları falan vardı biriken, eşi de hamileliğin 3-4. aylarında işinden ayrılmıştı, arabayı falan satmıştı. bi an aklıma söylemese de maddi sıkıntısı olabileceği ihtimali geldi. en azından hamile eşiyle taksilerde koşuşturmalarına gönlüm razı olmadı. üzerimde eşofmanla atladım arabaya, yolda aradım hatta "geliyorum" diye. yok-mok dese de ikna olmadım. evi kısıklı tarafında zaten, ben vardığımda çıkmamışlardı. neyse atladık arabaya. eşinin annesi de vardı. hastaneye gittik. doğuma aldılar. çok anlamam ama işte "suyu gelmiş" muhabbeti dönüyordu. bana "sen gitsene, bekleme" falan dedi ısrarla. "yok abicim ya, evde bi işim yok" diye direttim. bilmem, hoşuma gitti onun o heyecanlı halleri, telaşlanışı. dua ediyordu durmadan. "allahım eşimi çocuğumu bana bağışla" diye. ben de türlü şebekliklerle gerginliğini almaya çalıştım. bi ara kantine gidip su, çay bişeler aldım rahatlasın diye. eşinin annesi daha rahattı. iki oğlundan 5 torunu varmış, sanırım tecrübenin verdiği rahatlıktı teyzemdeki. ben bile ondan gergindim. sonra haber geldi, bebek doğmuş. sağlıklı bi erkek çocuğu. o an öğrendim bende cinsiyetini. yolda o koşuşturma içinde sormak aklıma gelmedi. arkadaşın mutluluğu görülmeye değerdi. bi ara çekildi bi köşeye, ne dedi ne diledi bilmem ama gözleri yaşlı döndü. "para mara bişi lazımmı abi" diye ısrarla sormama rağmen, "hayır, yok valla var" deyince sustum. sonra da bana "çok sağol, ama git artık abi sen daha bekleme" diye diretince tamam dedim ve ordan ayrıldım eve geldim.

aslında hayatımda ilk defa böyle bi heyecana gözlerimle şahit oldum. içim bi garip oldu gerçekten. yani ben o durumda olsam nasıl olurdu diye düşündüm. kendimden bir parçanın ve sevdiğim insanın yaşam savaşı verdiği ama benim elimden bişeyin gelmediği bir durum olsa ne olurdu. çok fena olurdu eminim. :)

neyse tanrım çocuklarını onlara bağışlasın, vatanımıza milletimize iyi bir insan eylesin. ve isteyenlere de aynı mutluluğu yaşatsın. benim şuan böyle bi hayalim ve böyle ağır bi yükün altına girecek cesaretim yok ne yazıkki.

bu arada söylemeyi unuttum, bebeğin adı doğmadan önce hazırmış, çünkü zaten arkadaşım babasının adı düşünmüş. "ahmet" :) bunu öğrenince bi garip oldum. en yakın zamanda bebeği gidip görmek şart oldu. ahmeti o saf yanaklarından öpmekte.

12 yorum:

  1. :))))
    çok güldüm yine suyu gelmiş felan:)))
    allah sanada nasip eder inşallah o duyguyu yaşamayı baba olmayı.tarifi imkansız o hissin.her kulun tatması gereken bir mutluluk ebeveyn olmak.
    lütfen göz göre göre bu hakkını yoketme!!

    YanıtlaSil
  2. çok güzel birşey bu!! ve yaptığınız takdir edilir bir şey :)

    ben yeğenim doğarken, resmen heyecandan kalbim sıkışmıştı. hastanede gidicektim bian:D

    şimdi 1 yaşında ve omuzuma alıp haftasonu sabahları markete gitmek gibisi yok onunla.=) zilli yüzünden ciddi baba olmak istiyorum. :)

    YanıtlaSil
  3. Yaradan herkese nasip etsin!

    Allah analı babalı büyütsün!Tebrikler:)

    YanıtlaSil
  4. minik, kendimi bu haktan mahrum ettiğim konusunda haklı sayılabilirsin. ama şuan hayatımda hiç olmadığım kadar severken baba olmak arzusu belirmiyor içimde. küçük bebeklerini yürütmeye çalışan anne babaları gördüğümde içim bi garip oluyor ama bi erkeği seviyorken sırf çocuğum olsun diye de bi kadınla evlilik adı altında mantıklı bi bağ kuramam. neyse derin bi mesele. böyle cümleyle anlatınca bencilce görünüyor.

    gümüşdiken, umarım çelişkilerin seni babaya olmaya kadar götürür. kendi bebeğini omzunda uyutursun, gezdirirsin.

    noneless, amin. :)

    YanıtlaSil
  5. uzaktan amca mı oldun yani :)

    YanıtlaSil
  6. yok aslında coach, yani amca denecek kadar arkadaşımla bi kardeş yakınlığımız yok. ama iyi arkadaşız sadece.

    YanıtlaSil
  7. yoksa kısıklıda yeni açılan alman hastanesindemi doğurdu :))

    YanıtlaSil
  8. minik sen de herbişeyi biliyosun ama yok orda değil. özelde değil daha doğrusu.

    YanıtlaSil
  9. orayı nasıl bilmem ayol sırf orda sezeryan olmak için inan bir tane daha doğurcam :))
    dehşet bi hastane.jübilemi orda yapıcam:))

    YanıtlaSil
  10. 2 tane az olmaz mı :)
    şöyle 3-5 lazım :)

    YanıtlaSil
  11. kaç tane olduğunun ne önemi var. allah hepsini analı babalı ve sağlıklı büyütsün :)
    ama hastanede jübile olayı güzelmiş. =)

    YanıtlaSil
  12. doğumun jübilesi başka nerde yapılır ki???
    :)))

    YanıtlaSil