5 Ekim 2009 Pazartesi

ikili delilik

dün yalnız bir çocuğun(!) bloguna yazdığım yoruma verdiği "ikinizin de biseksüel olması ilişkinin gidişatı açısından çok daha iyi olur" cevabı aklıma takıldı biraz. hakkaten böyle miydi durum.

seks bahanesi ile internette chat odalarında tükenen zamanlarım geldi aklıma ilk olarak. bana "ap?" diye soran insanlara "biseksüelim" dememle kavgada bile duyulmayacak hakaretler işitirdim ve ortam her seferinde gerilirdi. sanırım biseksüellerin çoğu kadınlara ilgisini heteroseksüelliğe eşdeğer görüp, erkeklerle yaşadıklarını sadece farklı bi zevk olarak tanımlamalarından ve homoseksüelleri bir tatmin aracı gibi görmelerinden dolayı homoseksüellerin biseksüellere kini yada tepkisi haklı ve normaldi. ben de bu tepkilerden bol bol nasibimi aldım zamanında.

tanıdığım homoseksüellerin hepsinin bana ilk sorusu "neden evlenmiyorsun" oluyordu. homoseksüeller bile biseksüelliği heteroseksüelliğin kafası karışmış ama normale dönebilir hali gibi görüyorlardı. tabi normal ne demekse artık. ee zaten heteroseksüellerin biseksüeller hakkındaki görüşü benzerdi. kimse arada kalmış insana tahammül edemiyordu. hala da tahammül etmez kimse. kimse biseksüelin siyah değil, beyaz değil de gri renkte olduğunu görmek istemez. bu nedenle ben dahil biçok biseksüel biriken tepkilerden dolayı bi oranda homofobiktir.

işte böyle garip bir çelişki içindeki iki insanın birlikteliği daha uzun vadeli ve sağlıklı olabilir diye düşündüm ben de. sevdiğim adamın biseksüel olduğunu öğrendiğimi ve onun evlilik gibi bi hayali olduğunu söylemiştim. ve bu düşüncelerin bile birkaç günümü zehir etmeye yettiğini de. ama mantıklı düşününce hayatta herşeye hazır olmak lazım diyorum artık. yani ahmet'in beni dostluğundan mahrum etmemek şartıyla birgün bir kıza aşık olup evlenmesi ve baba olması, beni terketmesi kadar üzmez eminim. bunu düşünmekte çok fazla acıtmıyor canımı. şuan çok uzak bir ihtimal ama eğer gerçekten mutlu olacaksa öyle bir yaşam içinde, bana düşen onu bu anlamda desteklemek ve kalbimin ritmini yavaşlatmak olurdu.

sevmek bazen vazgeçmektir diye okumuştum bir yerde. ben onun için herşeyden vazgeçmeye hazırım. işimden, istanbul'dan, isterse arkadaş ortamımdan. ama o biraz daha geriden geliyor hep. daha temkinli adımlarla ve hislerle yürüyor birlikte katettiğimiz yolu. bu anlamda benden hiç yardım istemiyor. ben de oluruna bıraktım üzülmesin diye. sancılı bi süreç, ama güzel. akşam aradı mesela bana "seni çok özledim" dedi alakasız bi anda. dilim tutuldu, kurudu resmen. normalde hergün köpekler gibi dört duvar arasında onu düşünüyoken sadece "ben de seni çok özledim" dedim. sonra ahmet bebekten bahsettim. bu haftasonu gelebilirse onunla beraber bebeği görmeye gideceğiz mesela.

işte bunlar çok güzel şeyler. halk dilinde aynı telden çalmak dediğimiz olay. birbirimizin hislerini biliyoruz, ne isteyip istemediğimizi kestiriyoruz. bunlar gerçekten bağlayan şeyler.

5 yorum:

  1. Aynı telden çalıyor olmak gerçekten çok güzel. Yoksa aynı telden çalmamak gerçekten çok zorluklar yaratabiliyor.

    Sizin okudukça inan ki çok seviniyorum ve mutlu oluyorum biseksüel :) Herkes böyle güzel bir ilişkiyi hak ediyor. Bakalım benim hak ettiğim zaman ne zaman...

    YanıtlaSil
  2. travestilerden bile duyulmayacak ne demek biseksuel, hic yakistiramadim. herkes devamli bir digerini, anlasilan gucunun yettigini otekilestiriyor ama senden beklemezdim acikcasi travestilere karsi boyle bir tutum

    YanıtlaSil
  3. islamcımucuk6 Ekim 2009 17:13

    Tatlışım çok normal sonuçta bence de saçma ama İran'da bile gay olmanın cezası ölümken ameliyatla kdın olmanın cezası yok. Islamgirl.

    YanıtlaSil
  4. adsız haklısın. aslında öyle bişi yazmamalıydım. travestilerin hareketlerini genel olarak beğenmem ama tabi bunu söylerken onları böyle saldırgan davranmaya iten sebepleri hesaba katmıyorum. yoksa onlarda kendilerince haklıdırlar. düzelteyim o kısmı.

    islamcımucuk, söylediğin şeyi bilmiyordum. gerçekten öyleyse ilginç bi durum.

    YanıtlaSil
  5. "Sevmek bazen vazgeçmektir." Düşündürücü bir söz. Bir yandan da "Sevmek, asla vazgeçmemektir" demekte geliyor. Buna göre vazgeçilecek ve vazgeçilmeyecek kriterlerin göreceli olabileceği düşüncesi doğuyor.

    YanıtlaSil