26 Ekim 2009 Pazartesi

kaza sonrası

dünde cumartesi gibi kalabalıktı ev. geçmiş olsuna gelenler falan oldu. aslında kardeşim sıkıldı bi ara çıkıp hava aldık beraber. biraz şehirin dışında bildiğimiz güzel bi yer var. o ve ben gittik yemek yedik, birazda konuştuk. ilk defa gelecek planlarımızdan bahsettik. genelde ciddi olamayız biraraya gelince. birbirimizle dalga geçmekle geçer zaman. ama bu defa cidden ciddi ciddi konuştuk. kız arkadaşından bahsetti, onunla ciddi şeyler düşündüğünden falan. anlatırken dün ölümden dönmüş o değilde benmişim gibi bi hava vardı ortamda. banada sordu tabi, "abi evlenmiycenmi" diye. "düşünmüyorum şimdilik" dedim, neden diye sormadı bile. "nasıl mutluysan öyle yaşa" dedi. hoşuma gitti bu lafı. mutlu olacak şekilde yaşamak fikri hoşuma gitti. zaten bende öyle yapıyorum.

eve döndük sonra, evde sürpriz bi misafir vardı. karşı komşu teyze ve kızı gelmişti geçmiş olsuna. aslında pek sürpriz sayılmazdı. ben bi önceki gün gelirler diye bekliyordum. "dün ev kalabalıktır sonra gelelim dedik" diye düşünüp incelik göstermişler. otururken kızla konuştuk biraz. bugünkü iş görüşmesi ile ilgili tüyolar verdim dünden. zaten çok ihtiyacı yok gibi kızın. inanılmaz akıllı bi tip. bazı hal ve tavırları yaşının çok çok üstünde. sanırım sorumluluk insanı erken olgunlaştırıyor. ben kızla konuşurken annemle erkek kardeşimin gözü üzerimdeydi. annemin kazadan beri ilk defa yüzünde gülümseme gördüm hatta. :) sinsi kadın.

aslında bende bugün kızı ve müdür arkadaşımı arayıp görüşmenin nasıl geçtiğini falan soracaktım ama çokta ilgili görünmek ve sıkboğaz etmek istemediğimden yarın arayacağım. umarım sonuç güzel olur. bide bu tür iyiliklerin başımızdaki kötü şeylerin yokolmasını sağlayacak diye inanıyorum. belki batıl inanç size göre ama ben böyle hissediyorum.

9 yorum:

  1. sinsi kadın:)))
    güldürdün beni hiç yoktan...
    acaba ilerde ada'da benim için böle şeyler yazıcak mı ??
    bende çok feci sinsi bi anne olurum heralde ilerde kızıma karşı.

    YanıtlaSil
  2. Senin ne güzel yüreğin var ya...

    YanıtlaSil
  3. tribünlere oynadığını düşünüyorum. hatta eminim.

    YanıtlaSil
  4. tribün mü ????
    ay ne güldüm ayol sabah sabah.
    he şimdi alinin işi gücü yokta bize mi oynıcak?
    ne geçicek eline?
    ne saçma bir telaffuz!!

    YanıtlaSil
  5. "nasıl mutluysan öyle yaşa"

    bazen küçüklerden büyük laf almak keyiflendirir hatta hayatı bu kadar güzel formüle etmesi şaşırtır ve güldürür

    yarın neler olacak iple çekiyorum:)

    YanıtlaSil
  6. ne gibi bi amacı olabilirki ttribünlere oynaması için... ne kadar saçma

    YanıtlaSil
  7. adsız, tribünlere oynamakmı?

    neden böyle bişi yapiim. kimseden bi beklentim yokki.
    neyse, hiçbişey ispatlamak zorunda değilim. isteyen paylaştıklarımı hayatımın anları diye okur, isteyen sıradan bir öykü gibi. herkesin kendi tercihi.

    noneless, aynı şeyleri bende senin için düşünüyorum bazen. blogunu okudukça bu fikrim pekişiyo.

    selen, sinsi lafı biraz espriydi. yoksa o benim canımdır herşeyimdir. ada seni çok sevicek emin ol.

    prenstenes, benim kardeş çok okuyan biridir aslında. ben hernekadar hala onu çocuk gibi görsemde çevresinde fikir danışılan kaliteli bi adam. dediği laf çok doğru zaten. "mutlu olduğu gibi yaşamak" lazım

    YanıtlaSil
  8. İlk defa sayfanı açtım ilk önce geçmiş olsun.
    Asıl yazmak istediğim iyiden ,güzelden yana olan, batıl inanç olamaz.
    İylik yapmaya inanmak ve bunun kişiye iylik olarak döneceğine inanmak nasıl ''boş,beyhude,mantıksız ''olabilir?

    YanıtlaSil
  9. teşekkürler bucera.

    batıl inanç meselesine gelince, bence değil ama böyle düşünenler olabilir diye dedim. çevremde bu tür fikirlerimi "saçma" bulan insanlar oluyor bazen.

    YanıtlaSil