11 Ekim 2009 Pazar

kıyamet sonrası sessizlik

en son şeyi baştan söyliim: çok tatlı bi kız, çok efendi. annemin daha önce bulduklarına hiç benzemiyor. ama zamanlama yanlış. ve onunla özel bişi düşünmüyorum. muhtemelen o da benimle düşünmez. aramızda 10 yaş var. vesaire.... bu bilgiler ışığında okuyun yazacaklarımı.

dün akşam geldiler. kız gidip tatlı almış bi de gelmeden. bildiğiniz istenmeye geldim resmen. tersine işliyor bizde süreç. hahaha. şaka tabi. nezaketen baklava almışlar. kısa bi sohbetten sonra yemeğe geçildi. kız annesinin yanına geçti. küçük kardeşide yanıma oturdu. çok tatlı zehir gibi bi çocuk zaten, acaip sevdim. ben tabi ben kıza hiç bakmıyorum bu sırada. bi ara annesi ile gözgöze geldik sadece, kadın resmen beni süzüyordu. o an anneme iç çekerek bi baktım, anladı gerildiğimi. "hastayım deyince oğlumda atladı geldi" falan diye överek başladı benim konumu açmaya. kardeşim muhabbetin açılış yapaylığını farkettiğinden sanırım, bastı kahkahayı istemsizce. sonra öksürükmüş gibi yaptı su içti falan. ben tabii ne haldeyim o sırada düşünün. o ara telefonum çaldı. normalde yemekten kalkmam telefon için ama o an nasıl sevindim anlatamam. ahmet arıyordu. kalktım masadan uzaklaştım. "canım benim, seni seviyorum, iyiki aradın" dedim. daha selamlaşmadan muhabbete dalınca "ne oldu ya?" diye sordu. "beni istemeye geldiler" dedim. başladı gülmeye. ama şaka olmama ihtimalini düşünerek "nasıl yani? ciddi misin?" diye sorunca bu sefer ben başladım gülmeye. sonra biraz anlattım durumu hızlıca. o sırada annem bağırdı tabi içerden "yemeğin soğuyo, sonra konuşursun" diye. ahmet "detayları bekliyorum, ararsın müsait olunca" dedi kapattım. neyse yemek faslı bitti, oturduk. kimseden çıt yok. annem mutfaktan içeri gelince başladı muhabbet. kızın okulunun zorluğu, o zehir tipli çocuğun anadolu lisesini kazanmışlığı, kocalarından kalan cüzi maaş, bitmek üzere olan kooperatifleri, hayatın zorluğu, kısalığı ve ölüm gibi konular konuşuldu. o sırada kıza baktım istemeden. gözlerini önüne dikmiş, doğu kültüründe yetişmiş biri gibi duruyordu. aslında bayramda kısa bi konuşmuştuk ama. annemi şaşırtmak istedim o an. benden hiç beklenmeyen şeyi yapıp muhabbete katıldım. annelerine "ne güzel başlarında sizin gibi bir anneleri var" diye. sonra kıza bir iki sordum, okulu ve parttime işiyle ilgili. annemin yüzünü o ara görmeliydiniz :) resmen terledi kadın. sevinçten dıhandı dilber hala misali :) sonra annesi rahatsız oldu biraz sanırım, lafa girdi. istanbul'da ne yaptığımı, günlerin nasıl geçtiğini falan sordu. "yalnız başına zor olmuyor mu oralarda?" diye bi soru sordu çokta ardını düşünmeden. ben "yok" dedim ama annem atladı lafa olayı bişekilde evlenmem gerektiğine getirdi. o ara bende kızda başka bişeylerle uğraşır gibi yapıp muhabbetin değişmesini bekler gibiydik. babam olaylardan bihaber herzamanki gibi, müsade istedi "mutfakta maç izliycem" diye. bende kalkiim istedim ama annem gözüyle otur dedi, kaldım öyle. kardeşlerim futbol manyağı olsada, eğlenceyi kaçırmamak için onlarda oturdular karşımda. tam sinir bi durum. annem devam etti sazını çalmaya. devirin kötü olduğundan, kimseye güvenilmediğinden, artık kızların bile bozulduğundan falan. görseniz muhabbetleri. tanrım beni yerin içine al diye dua ettim bi ara. kızın neler çektiğini düşünmek istemiyorum. sonra "ne kasıyorsun kendini" dedim içimden. kızla yine iş üzerine konuşmaya başladık. uzaktanda olsa benimle ilgili bi alan aslında şuan yaptığı iş. hatta benim bi arkadaşım var izmir'de özel bi şirkette yönetici, ondan bahsettim. kız zaten şirketin ismini duyunca "ovv" diye bi efekt yaptı. çalışmak isterse cvsini falan iletebileceğimi söyledim. en azından okul sonrası için referans bi işyeri olur diye düşündüm. "olabilir" dedi. kartımı verdim cvsini maillesin diye. sonra annem sazı aldı gene, bende maç için müsade istedim. onların oğlunuda alıp mutfağa geçtim. yetim olduklarından sanırım çocuklara içim kaynadı. hatta maç izlerken bi ara çocuğun birine sarıldım. devre arası kalktılar gittiler. "tekrar memnun oldum tanıştığıma" muhabbetleri ile kapıda uğurladım. kapıyı kapatır kapatmaz annem cesaret etmese de erkek kardeşim, "yakında düğün var" deyince atladım üstüne. yatırdım salonda yere başladım gıdıklamaya. annem girdide araya öyle bıraktım. kadın zeki, nerde napcağını biliyor. hiç bişi sormadı. ama memnundu yüzünden okuduğum kadarıyla.

sonra ahmet'i aradım balkona çıkıp, rapor sundum. "kız güzel mi?" dedi, "evet, çok güzel gerçekten" dedim. "eee başka" dedi bende biraz kızdırmak için "sesi çok güzel, yani konuşunca insan susmasın istiyor" dedim "yaaaaaaaa" diye uzattı. "demek öyle ha. iyi hayırlı olsun. ne diim" diye tafra yaptı. açıkladım durumu uzun uzun. anlamamak için inat etti, kabız etti beni. ona durumdan bahsettiğime bin pişman etti. telefonu kapattı. sonra aradım açmadı. sonrada tamamen kapattı telefonu. yalan bişey demedimki, kızın sesi gerçekten çok etkileyiciydi, yumuşaktı. sanat müziği şarkıcıları gibiydi. ama keşke hiç söylemeseydim ahmet'e. bi özür smsi yazıp uyudum. sabah cevap yazmış, "özür dilerim. çocukca tepki verdim" diye. neyse öğlen gibi aradım, konuştuk biraz. durumlar düzeldi.

bugün de annem saat 3 gibi açtı konuyu. lafı direkt kıza getirip "oğlum ben annesiyle konuştum. kız okul bitince hemen evlenmeyi düşünüyor aslında. kooperatif borçları da bitecekmiş o zaman." falan başladı anlatmaya. ya aslında annemin dediği kadar var. kız gerçekten çok güçlü yaşına göre. izmir gibi yerde edebiyle okuyup, ailesine bakıyor resmen. sonra sordu bana "sen ciddi düşünürsen, ben annesinin kulağını çıtlatayım" dedi. "anne böyle şeylerde üstüme gelmesen, iki kere gördüm daha" diye geçiştirdim. dudak büküp kalktı yanımdan gitti. akşam 5 gibide ben toparlanıp geldim istanbul'a. artık açıklama yapmaktan yoruldum gerçekten. biraz sessizliğe ihtiyacım var.

10 yorum:

  1. ahah şaka gibi ya :) neyse kolay gelsin vallahi sana ne diyeyim :)

    YanıtlaSil
  2. Sitcom tadındaydı...
    Okudum...
    Hayırlısı olsun diyelim...

    YanıtlaSil
  3. komik bence, annen cidden cin gibi bir kadın:) çok iyi ya:))

    ahmet'in verdiği tepkiyeyse gülümsedim, Allah ayırmasın sizi biseksüel ya. hayırlısı olsun hakkınızda...

    YanıtlaSil
  4. Guldum ya,gercekten sesli olarak bastim kahkahayi:)Bide oyle komedi anlatmissin ki,insanin daha cok gulesi geliyo.Hakkinda hayirlisi olsun abi. Annenin cabasina ise hem guldum,hemde birazcik uzuldum.
    Yinede erkek kardesin var,en azindan kadin bi oglunun muruvvetini gorebilecek insallah.
    Bende bu konuda hem kendimi hemde ailemi sansli gorurum hep,yani erkek kardesimin olmasi konusunda.
    Hic olmazsa soyadimizin devam etme ihtimali ve anne babalarimizin muruvvet gormesinin gerceklesmesi icin birer garanti bence erkek kardeslerimiz:)

    YanıtlaSil
  5. yazın ne hoşdu bi an sonu evlilikle biticek gibi hayallere kapıldım..
    keşke olsa diyeceğim ama sen bana kızıcaksın o yüzden susuyorum!!!
    umarım birgün herşey gerçekten böyle olur. bir sen bir ..... birde bebek :))))

    YanıtlaSil
  6. IslamcıMucuk13 Ekim 2009 10:09

    Tatlışım bence ailene bağlanma sorununun oldğunu falan söylemlisin yada yurtdşında yaşamalısın ahmet'i de alıp.
    Ayrıca sevgili MİNİK isterse ahmet'le de evlenebilir gayet de 21. yüzyılda yaşıyoruz evlilik sadece kadınla erkek arasında olan bir şey değildir. Saygılar. Islamgirl.

    YanıtlaSil
  7. evlilik bir kadın ve bir erkekle olur!!!!!
    türkiye'de yaşıyoruz ve biz türk'üz.lütfen kutsal değerlere biraz saygı!

    YanıtlaSil
  8. cipsimi ve kolamı alıp orada olmak istiyodum bi görünmezlik pelerininin ardında :(

    YanıtlaSil
  9. IslamcıMucuk13 Ekim 2009 14:17

    Ben kutsal değerlere inanamayacağın ölçüde saygılıyım ancak bu yeni değerlere kapalı olmamı gerektirmiyor minik. Ilgi çekmek için hmofobik kız rolü oynamayı kes. Islamgirl.

    YanıtlaSil
  10. brrr. yinemi kavga çıkıyor :(

    ya islamcıMucuk, minik görüşlerini belirtiyor. neden ilgi çekmek için yaptığını düşündün anlamadım. sonuçta bugüne kadar bize öğretilen ve evlilik denince ilk anlaşılan şey minik'in dediği. tabiki değişen dünyada artık bu yeni değerlerde dikkate alınıyor. hatta bazı ülkelerde evlilik bile mümkün. sonuçta herkes kendi penceresinden bakar dünyaya. güzel olan bu pencerelerin aynı dünyanın bi parçasını gösterdiğini bilmek. off saçmaladım. neyse demek istediğim şey sadece kırmadan tartışalım.

    sevgiler :)

    ayrıca coach bey, seninde başına gelirse görürsün cipsi kolayı pelerini. ben pelerinli metin milli ve cafe mochalarımızla gelcem izlemeye halini. :)

    YanıtlaSil