18 Ekim 2009 Pazar

yanındayken yazmanın heyecanı

offff, yeni geldik eve. kaç zamandır gitmediğim bi arkadaşıma gittik ahmet'le. aslında huyum değildir davet edilmeden gitmek ama ne biliim, çoktandır görmedim göreyim dedim. eşiylede yakın arkadaşız aslında. üniversitede iken bizim üst sınıflardandı ama bir ara aynı toplulukta birlikte çalışmıştık. neyse işte akşam çaya davet ettirdim zorla kendimi. "ama yalnız değilim arkadaşımda var" dedim. tabi ben telefonda konuşurken ahmet elleriyle işaret ederek "olmaz olmaz, ben gelmiim" der gibiydi. biraz çekiniyor haliyle, nasıl karşılanır bilmediğinden. "sorun olmaz, harbi kızdır bak görünce seversin" dedim "tamam" dedi gittik tatlımızı pastamızı alarak. vardık çayımız hazır, ben geyiğe sardım arkadaş ve eşiyle. ahmet'te 2 yaşında çok tatlı böyle sarı sarı bi oğlanları var, onla oynadı tüm akşam. saat nasıl geçmiş farketmedik bile. ahmet'lede konuştular, öyle zor sorular sormadılar. hatta "nerden tanıştınız" gibi tehlikeli bir sorunun bahsi bile geçmedi. güzel bi akşamdı. bir ara bende çocukla oynadım. çok yorucu bişey. o çocuklar nasıl yorulmuyorlar aklım almıyor. babalık gerçekten zor işmiş. ama cidden ahmet'e yakışıyordu böyle çocuk sevmek sarmalamak falan. çocukta zaten pis alıştı, ahmet durunca bile gidiyor yanına tekmeliyor, "benle oyna" der gibi şeyler yapıyordu. çocuk yorgunluktan koltukta sızdıda öyle çıkabildik.

ha sabahı söylemedim. daha karanlıktı işte onu terminalden alıp eve geldiğimde. hiç bişi yapmadan uyuyalım dedim. o da uyuyamamış otobüste önünde dır dır konuşanlar yüzünden. sarılıp uyuduk, gözümüzü açtığımızda saat 2 idi :) aslında aralarda uyanıp ayıp şeyler deneme isteğimiz oldu ama cidden yorgunmuşuzki bişi olmadı gerçekten. sarılmak uyumak daha şirin geldi ikimizede. sonra kahvaltı, biraz sohbet (neler konuştuğumuzu sonra yazarım, cidden o başlı başına bir konu), biraz playstation ve bi yarım film derken akşam oldu. yemeği bile son anda hazır söyledik. şimdi o tv seyrediyor salonda, bende laptopı çektim önüme güya maillerime bakıyorum :) biliyorum yalan bu yaptığım ama ne bileyim onun yanında iken her anı yazmak istiyorum. çok heyecanlı o an herşey, sonra unutuyorum detayları. aynı rüya gibi. rüyanın içindede herşey nettir ama sonra uyanınca bi cümlelik şey kalırya kafanda. aynen öyle.

neyse çok uzattım, o da kıllandı, siz de sıkıldınız.
son olarak şunu söyliim, şuanda varlığından çok mutluyum. yorumlarınızı okudum dahada mutlu oldum. hepinize iyi geceler. sevgiler.

7 yorum:

  1. Ah hep böyle daim olsun mutluluğunuz...

    Cidden cidden ben de böyle güzel haberler alınca size dair mutlu oluyorum...

    Sevgiyle kalın:)

    YanıtlaSil
  2. mutluluğunuza çok sevindim yalnız ahmet'e yalan söylemiş olmuyor musun? burda her şeyinizi şak şak döküyorsun ortaya.benim sevgilim böyle bir şey yapsa çok kırılırdım

    YanıtlaSil
  3. bende bekliyorum:)))
    ahmette sıkılmaz madem çocuk sevio ada'yla oynar bizde rahat ederiz:)

    YanıtlaSil
  4. mehtap, senin söylediğini bende düşünüyorum bazen. düşündükçe kendimi kötü hissediyorum. arada kalıyorum. aslında yazmasam yada ilişkimizdem daha az bajsesem iyi olacak. genel konular yazmalıyım sanırım.

    selen, geç kaldın. daha dorğsusu yeni okudum. :) gitti ahmet bey. haa bu arada geçmiş olsun. rahatsızlığı ciddi değildir inşallah. biliyosun çocuk hasta olmadan büyümüyor.

    noneless, coach teşekkürler ;)

    YanıtlaSil
  5. bis yaa ben yorumlarıma cevap yazamıyorum. bembeyaz bir kutu çıkıyor. ne oldu anlayamadım. sana teşekkür edecektim.

    tanımadığın bir yere arkadaş ısrarıyla gideren evin küçüğü ki bu bazen bir kedi bile olabilir can simidin oluyor:)

    ee yarım filmin devamını merak etmeyecek mi Ahmet? (bak ama ne yakaladım, demek ki iyi okumuşum)

    YanıtlaSil
  6. aranızın düzeldiğine sevindim.uzak mesafe ilişkilerin de böyle şeyler olabiliyor.ama yanyana olunca her şey çok daha kolay.diğer bi konuya gelince ahmetle yaşadıklarını burada bizimle paylaşmanın yanlış olduğunu düşünmüyorum.ilişkinizdeki durumlardan kendime çıkarımlar aldığım oluyor.o yüzden yaşadıklarını insanlarla paylaşarak onların daha tecrübeli ve daha mantıklı olmalarını sağlıyorsun.en azından benim açımdan bu böyle.ahmetinde böyle bir şeye karşı çıkacağını sanmıyorum.yıllar sonra geriye dönüp yazdıklarını okuduğunda değil kızgınlık büyük bir minnet duyacaktır.yaşadıklarınızı yazıya geçirerek hem sevginizi hem de anılarınızı korumuş oluyorsun.deneyimlerini bizimle paylaşman da daha doğru kararlar verebilmemizi sağlayabilrse ne ala.hem yaşadıklarınız bize gerçek sevginin olabileceğini gösteriyor.gay ilişkileri sadece cinsellik olarak algılanmaması için de yazdıkların önemli.o yüzden hiçbir zaman kendini kısıtlama.içinden geldiği gibi yaz.senin tarzın bu :)

    saçmalamalarım

    YanıtlaSil