3 Mart 2010 Çarşamba

dengesiz

daha dün akşam gelen bir maile yazdığım "denge" meselesi henüz kafamı kurcalarken kendi dengesizliğime şükrettiren bigün yaşadım. kendisinin çok komik olduğunu düşünen ve susmak nedir bilmeyen bi iş arkadaşım kızlara şaka yapıcam derken gelip masama bi kupa kahveyi boca etti sabahtan. bi kısmı henüz okumadığım ve incelemem gereken raporlardı. nasıl gerildim anlatamam. zaten iş zamanı gerzek gerzek yayvan ve yüksek sesli konuşmalarına kalbini kırmamak için tahammül ediyorken bide böyle bişi olunca köpürdüm. içimden "tanrım sabır ver" diye geçirirken bi baktım bu hala gülüyor. tuttum kolunu sert şekilde geriye çektim. masamı temizledim. sanırım ilk defa beni öyle gerilmiş gördü iş arkadaşlarım. herkesin gözündeki korkuyu gördüm. çok geçmedende yaptığım şey için pişman oldum. benim yaptığım harekette enaz onun yaptğı kadar dengesizceydi gibi geldi. hatta bi ara yanına gidip tepkim için özür dilemeyi bile düşündüm ama sonra vazgeçtim. birinin onla kötü olma pahasına iş ortamında evdeki gibi davranmaması ve diğer insanlara saygı duyması gerektiğini hatırlatması lazımdı. demekki bu görev bana nasipmiş :)

ama şimdi o sert tepkime bende gülüyorum. çocukçaydı işte, kabul ediyorum. sonuçta herkesin kişiliği belirgin. kimseyi değiştiremeyeceğimize göre benim tahammül sınırlarımı biraz daha genişletmem lazım belkide. neyse ya, ofis sorunlarını resmen eve taşımışım. baksanıza ne kadar yazdım. pehh, şimdi kendimi ödüllendirip, mutlu olmalıyım. biraz çikolata mesela, birazda slow müzik. :)

2 yorum: