20 Mart 2010 Cumartesi

gizemli bir gün 2

o da herkes gibi anlaşılmadığını düşünüyor. hatta "muhtaç olduğum tek şey şefkat iken birinin yanında kalmak için seks yaşamak zorundamıyım" diye sordu. o samimi halleri bana çok güven vermiş olsa gerek, "bize geçelimmi" diye sordum. açıkçası birazda denedim denebilir, tepkisini merak ettim gerçekten. yani madem blogu düzenli takip ediyor, zaten niyetimin kötü bişey olmadığını tahmin eder diye düşündüm. çok şaşırdı, "ciddi misin" diye sordu. "fikrimi değiştirene kadar evet" dedim gülümseyerek. kabul ettik, bindik bize geliyoruz ama ayakları elleri titriyor bunun. öyleki ben bile tedirgin oldum. nihayet eve geldik, salona geçtik birlikte. ikimizde televizyona dönük yanyana oturuyoruz. bi ara elimi omzuna attım. ona dokunduğum an gözlerini kapadı ve yavaşca başını omzuma yasladı. o an niyeyse kendimi hiç bi derdi olmayan, çok güçlü biri gibi hissettim. bende başımı başına yasladım. belki bi on dakika kadar böyle sessiz durduk. kimbilir aklından neler geldi geçti. sonra ihtiyacı olan şeyi çok iyi bildiğimden ve aslındada o şeye benimde ihtiyacım olduğundan ona usulca sarıldım. o an bana güvendiğini anladım. bana sarılırken gözünü açmadı çünkü. öpmemden yada başka bişi yapmamdan korkmadı. bu çok hoşuma gitti. dahada sıkıca sarıldım. tedirginliğini attıktan sonra o da sıkıca sarıldı bana. ne kadar öyle kaldık bilmiyorum ama benim belim ağrımaya başladı bi ara. ben daha geriye yaslanıp başını gögsüme kadar çektim sarılı şekilde. hala gözleri kapalıydı ama gözünden yaş gelmişti. elimle sildim, ama hala yaş geliyordu. bende tutamadım bi damlada olsa ağladım. yaşadığım ağır dönem benide zayıflatmış demekki. ben kendimi bulutların üstünde iyi bi abi, iyi bi kardeş gibi hissederken onun sessiz horlaması ile kendime geldim :) uyumuştu gögsümde. aslında benim pozisyonumda pek rahat değildi. sırtımın altına bi yastık koymak için uzanmak istedim ama uyanır diye kımıldamadım. zaten sonrasını hatırlamıyorum, bende uyumuşum. gözümü açtığımda beni seyrettiğini farkettim. başladım gülmeye. yani o an pek ayırt edemedim, hangisi rüya hangisi gerçek diye. kendime geldiğimde hafiflediğimi hissettim. gerçekten iyi gelmişti bu şefkat ve sıcaklık terapisi. yani riskli bişeydi, sonra pişman olunacak bişeylerde olabilirdi ama olmadı. başı hala gögsümde iken ona "mutlu musun" diye sordum. "üç yıldır olmadığı kadar" dedi. belki yalan belki doğru bilmem ama o an bende çok mutlu oldum.

o sırada bizim mühendis kız aradı. babasının beni akşam yemeğine davet ettiğini söyledi. gizemli adam gülüyor tabi bu sırada. bana kızın gerçek adını sordu, söyledim. sonra müsade istedi, bekle bişeyler içelim diye ısrar ettim ama kabul etmedi. arabayla bırakmamada müsade etmedi. taksiye atladı gitti. ondan bi saat kadar sonrada yemeğe gittim bizim mühendis kızın evine. orda yaşananların bugün olanların yanında pek bi özel yanı kalmadığı için paylaşmıyorum.

6 yorum:

  1. selen son zamanlarda yaptığım en iyi şeydi biliyomusun ve beni çok iyi hissettirdi.

    YanıtlaSil
  2. başına bişi gelcek diye endişeleniyorum sadece.her gelen diyenle gidiyosun ada gibi:)))
    mühendis kızıda boşwerdin son zamanlarda.ne güsel ısınmaya başlamıştın o kızcaza.
    nerden çıktı bu herif karşına okuyosa kesin kızmıştır bana.

    YanıtlaSil
  3. yok yok boşvermişlik yok. sonuçta cumartesi akşam ordaydım :)
    sonuçta az çok tanıyosun öyle güvenmediğim birini evime alabilecek cesaretim yok. cahilliğimde.

    yinede teşekkürler ince düşüncen için. ha bu arada msnde lafın geçti biraz önce :) gülümsemiş kaygılarına. kızdığı yok, rahat ol :))

    YanıtlaSil
  4. ayy bu selen cok sempatik biri (: gercekten genc bir anne. seninde annen, Ada'nin da ( dogru hatirliyorumdur umarim ) annesi. hepimizin annesi.
    * Selen anne fun club *

    YanıtlaSil
  5. özge'cim saol bebişim güldürdün beni walla:)))
    selen anne fun clup koptum ya eşimede okuttum walla:))

    YanıtlaSil