6 Mart 2010 Cumartesi

voltran

düşündüğüm gibi oldu. bizimkilerde sevdi kızı. gerçi kızı evinden alıp arkadaşın kısıklıdaki evine giderken epey bi anlattım onları. işte şöyleydik eskiden, böyleydik. hatta sonra bende farkettim çenem ne düştüğünü utandım sustum. ne biliim heyecanlandım, yanlış bişe olmasın falan diye bi ön hazırlık yaptım. güya :)

bizden önce iki arkadaş gelmişti, biri eşiyle gelmiş, diğeri bekar zaten. enson diğer arkadaşta geldi. voltranı oluşturduk anlıycağınız. biraz planlı bi toplantı havasında geçti buluşma. işte herkes son görüşmeden beri olup biteni anlattı kısaca. ben işten havadan sudan bursadan falan bahsettim. sonra yanlışlıkla faturalarını ödemem nedeniyle tanışmamızı anlattım. epey güldüler. arkadaşlarımdan ikisi bayan. onlar gülmekten başka şeylerde yaptılar. kaş göz hareketleri falan. memnun olmuş dudak bükmeler falan. zaten biri aralarda arar, "evlende bi göbek atalım, kurtlarımızı dökelim artık" der. bende hep "ben seni bi yere götürücem orda doya doya göbek at" diye geçiştiririm. bugün kızın önünde evlilik bahsi açılmadı iyiki. çok utanırdım gerçekten.

arkadaş o kısa zamanda börek bide böyle farklı bi süt tatlısı yapmış. ee haliyle eşide epey bi kilo almış. takıldım biraz, banada kas yapmışın diye takıldılar gerçi. bide saçımda beyazlar daha belirginleşmiş. bu lafı duyduğum an saçları asker traşı yapmaya karar verdim bile. kıza çok yüklenmediler. ama bizim kızlar arada fısır fısır bişiler sordular meraklanmadım değil. ortamı ilk biz terkettik. kız annesi rahatsızmış, erken evde olmalıyım deyince. bizimkiler tek ağız geçmiş olsun dediler. çıktık sonra. yolda biraz sitem ettim "madem rahatsızdı neden söylemedin başka zaman giderdik" diye. sustu, o an bi yandan araba sürüyorum bi de yüzüne baktım. çok çekinmişti tepkime ve bi okadarda tatlıydı. "ben sadece annene ayıp oldu diye üzüldüm" falan diye olayı toparlamaya çalıştım ama yapamadım sanırım. onu bırakırken "bende yukarı bi gelip geçmiş olsun diyeyim mi" dediğimde "başka zaman" demesinden anladım. neyseki sonra eve gelince aradım, durumu ifade ettim. çok geçmeden bugünkü buluşmanın ev sahibi arkadaşım aradı. direkt olaya girdi. "ay ben bu kızı çok sevdim ayoool, hanım hanımcık" diye kahkahalı bi giriş yaptı :) "yok ya düşündüğün gibi bişi yok henüz" falan diyorum ama dinleyen kim "bak oğlum, aklını başına al. yalnız bi yere kadar. bulmuşun böylesini, kaçırma" gibi bi yığın cümle sıraladı. bide benden sonra ekip bizi konuşmuşlar. diğerlerinin laflarınıda anlattı bana tektek. bi yandanda gülüyorum onu dinlerken. bak şimdi yazarken bile gülüyorum :))

canım dostlarım, hep benim iyiliğimi istiyorlar biliyorum. aslında bende kendim için iyi şeyler istiyorum. bundan dolayı önemli bi ilişkiden yada adı neyse ondan çıkmama rağmen salmayışım. birazcık kendimi saklayışım.

foto= flickr, modestconfidence

6 yorum:

  1. umarım düğüne davetli oluruz tüm blogcanlarla geline bilezik bile takarız:))

    YanıtlaSil
  2. hahahah
    sen bizimkileride geçtin. bilezikler falan. ahahhaa. gülme krizinemi girdim ne :)))

    YanıtlaSil
  3. kıymetini bil bak bu krizde bilezik takcam diyorum:))

    YanıtlaSil
  4. bu yazıyı okurken çok eğlendim. güzel bir gün geçirmen çok güzel. ben de

    "bak oğlum, aklını başına al. yalnız bi yere kadar. bulmuşun böylesini, kaçırma"

    lafına biraz katılıyorum =D

    düğünler bana göre değil de ben ev hediyesi alayım :P

    YanıtlaSil
  5. Evet, düğünler bana göre de değil. Ben de ev hediyesi alırım. Gümüşdiken, beraber gidelim :D

    Fakat, biseksüel zaten belirtmiş henüz bir şey yok diye ama sanki için öyle demiyor ya da Ahmet'in yerini doldurmaya çalışıyorsun, bilmiyorum. Karşı taraf kimi tavırlarını senin istediğin gibi algılamayabilir.

    Hani aklımdan geçmedi değil "Madem ki arkadaşlarının düşündüğü gibi bir şey yok, neden onlarla tanıştırmak isteyesin ve onların kız hakkındaki fikirlerini merak edesin?" diye...

    YanıtlaSil