29 Eylül 2009 Salı

bir biseksüelin öyküsü

ok ok ok.
bugün düne göre daha iyiyim. her anlamda daha iyi, daha güçlü, daha vesaire. işin karmaşasından bahsetmiştim dün. başka bir tartışmanın fitilini ateşleme ihtimalini gözardı ederek işin öyküsünden bahsedeceğim bugün.

güzel bir bayram tatiliydi. sevdiğim adamla 5 güzel gün geçti. hayata dair herşeyden konuştuk. daha önce kısa zamanlara sıkıştıramadığımız konular bile açıldı birer birer.
geçmişimi irdeledi mesela. yaşadığım şeyleri sordu, anlattım. sürecin hepsini ve detaylarıyla. bana sarılıp ağladı. keşke yaşanmasaydı yaşananlar dedi. keşke çok önceden tanısaydık, birbirimize destek olsaydık zor zamanlarda dedi. bende hem içimden hem dışımdan keşke dedim onun her demesinin arkasından. ama zaman öyle bir şey ki, tek yönlü malum. gitmiş ve geri gelmiyor günler. yaşanmış ve geçmişin kötü anıları kalmış sadece. o yüzden biz geçmişi bırakıp bu anı ve bundan sonrasını konuştuk.

dünyanın en mutlu iki insanıydık.
o vardı, ben vardım, başka da bişey yoktu.
o vardı, ben vardım, başka da bişeye gerek yoktu.

rüya gibi zamanlar akıp azalıyordu. yaşadıklarımız hayal mi gerçek mi diye düşünürken birbirimize dokunarak sarılarak öpüşerek anladık gerçek olduğunu. sevişmekten yorulunca geleceği anlattık. ne olacak bundan sonra, bi hafta sonra, bi ay sonra, bi yıl sonra. sorular karşılıklı hale geldi. ben sordum o anlattı, o sordu ben anlattım. sınırlarımızı yada hayatın bize koyduğu sınırları işin içine katarak geleceğe dair konuştuk.

kıbrıs'tan gelmeden önceki gün ahmet'in içinde bir yerde evlilik hayalleri olduğunu anladım. beni seviyordu ama ona öğretilmiş doğrular ve çevresinin beklentisi onu arada bırakmıştı. devamlı bi sorgulama içinde idi. bu durumu farkettiğimi ona belli etmedim ama içimde kocaman bir bıçak varmış gibi gezdim iki gün yanında. onunla iken hep gülümsesemde içimde böyle acı bi sızı vardı.

iki gündürde bu konu aklımda. dün bu yüzden çok kötü hissediyordum kendimi. halbuki bugün uzun uzun düşündüm. hislerimle değil, aklım ve mantığımla düşündüm. onu bu konuda özgür bırakmam gerektiğine karar verdim. asla bi görüş dikte etmemeye. sonuçta hayatımdaki tek insan o ve onun hayatındaki tek kişiyim. kafasında var olan ama henüz gerçekleşme ihtimali olmayan bi hayal için onu yargılamak gibi bi hakkım yok. yaşadığımız anı berbat etmenin bir anlamı da. o yüzden şuanda çok iyiyim. demin aradım, onu sevdiğimi söyledim. içim hafifledi resmen. cesaretimi topladım ve sizle paylaşmak istedim karmaşasını dün anlattığım bu öyküyü.

hepinize yeniden sevgiler.

foto=flickr,סטפן

17 yorum:

  1. Su gibi yazıyorsun . Perden aralık kalmış da yaşadıklarını izliyor gibiyim. 2 haftadır okuyorum seni merakla, ilgiyle. Başta dudak büktüm; bu devirde bu kadar naiflik fazla diye. Şimdiyse "koçum gel buraya" deyip sırtını sıvazlamak geliyor içimden. Takipteyim !

    YanıtlaSil
  2. Ve son bir not daha; memlekette yeterince sansür var. Bu kadar izleyenin varken, yazılan yorumları onaydan geçirmek durumunda bırakma. Bu kadar zerafet ortaçağda bile yok inan. Su akar , yolunu bulur. Herkes yazdıklarıyla kendini gösteriyor zaten.

    YanıtlaSil
  3. teşekkürler güzel sözler için. eğer bi naiflik varsa sizdendir yada sevdadandır sanırım. yoksa ben kaba saba bi adamım kendi halimde.

    ya bu arada yoruma onay olayı benimde içime sinmedi. sadece böyle tartışmaları görünce müdahale edememek rahatsız ediyor diye koydum. daha doğrusu koymuştum. biraz öncede kaldırdım. umarım bi daha hakaretler dolanmaz blogta.

    YanıtlaSil
  4. İçindeki sıkıntının geçmiş olmasına inan çok sevindim biseksüel. The King güzel söylemiş; "Su akar, yolunu bulur". Bırak her şey kendi akışında zaten olacaktır ve sizler için güzel olmasını diliyorum. Hayalleri için de kimseyi yargılama, onlar sadece hayal :) Gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini kimse bilemez hayallerin. Sadece hayal eder :)

    YanıtlaSil
  5. belkide evlenmez :/
    belki doğru insan karşısına çıkmaz :/
    ne bileyim.

    YanıtlaSil
  6. tabiki evlenemez!!!!
    nası evlensin ki??evlilik bi erkek ve bir kadınla oluyor!!

    YanıtlaSil
  7. puhahahhaha minik kardeş valla güzel yorum tebrikler:):)

    YanıtlaSil
  8. yaa arkadaşlar(gay)ve(normal) olanlar,özelliklede blog sahibi;
    bakın kimsenin polemik yaratmak gibi bir maksadı yok, önce bu konuda anlaşalım.
    fikrimizi söylüyoruz ne var bunda?
    siz de söyleyin ve sözlüyorsunuz zaten ama pençelerinizi çıkararak değil medenice yapın bunu.
    bakın bu yazıyı tebessümle okudum neden?
    çünkü; yazıda adı geçen karakter(ahmet)sanırım doğru yolu bulacak gibi.
    onun için en doğru seçim bir kadınla evlenmesidir.
    işte bu kıpırdama bile beni mutlu etti.
    bu blogu okuyorum sebebine gelince birgün yine buradan o iğrenç bulduğum kelimelerin arasından bir ışık bulacağımı ümid ediyorum bir gün açıp yazıyı okuduğum da ali'nin ahmet'in ve diğerlerinin kendi kimliklerine geri döneceğini biliyorum.
    bekliyorum....

    YanıtlaSil
  9. tartışma gibi bir amacımın olmadığını belirterek bir şeyler söylemek istiyorum."altın yumurtlayan tavuk" ve "minik" yorumlarınız blog sahibinin yaşayışını ve yaşadıklarını olumsuz bir tavırla eleştirme ve doğrusunun ne olduğunu söylemekten ibaret.anlarsınız ki sizin de hayat yaşayışınıza yaşadıklarınıza sürekli bir olumsuz eleştiri gösterilmesi insanı rahatsız eder.ve insan ne kadar etkilenmese de sürekli olarak bu tarz yorumlarla karşılaşması bir süre sonra sinir bozucu olacaktır.hayat tarzımızı kabul etmiyor olabilirsiniz hatta bizleri lanetli olarak görebilirsiniz.eşcinselliğin ruhsal bir bozukluk olduğunu düşünebilirsiniz.bu sizin düşüncenizdir.kimse anlayış göstermenizi beklemiyor.


    size yorum yapmamanız gerektiğini söylemiyorum.ancak sürekli aynı tarz cümleler kurarak bir şey kazanamıyoruz..ve bu her iki tarafa bir şey kazandırmıyor.bize ait olan bloglarımızda yazdıklarımızı .eleştirme ve yorum yapma hakkına her zaman sahipsiniz.ama kendi açınızdan düşünün.yazdıklarınıza sürekli olumsuz bir eleştiri geliyor.bu insanın yazma isteğini kırar.

    "altın yumurtlayan tavuk"un blogunda eşcinsellikle ilgili düşüncelerini okudum.düşüncelerine saygı duyarım.diyebileceğim tek şey eğer eşcinselliği merak ediyorsa bu konuda daha fazla bilgi sahibi olması gerekli.diyeceklerimi bu kadar.

    YanıtlaSil
  10. Sevgili Bi,

    Dilerim herşey gönlünce olur. Yaradan eminim sizin içinde beraber bir kadar yazmıştır. Bu kadar açık yürekli ve güzel görüşlü insanların eminim güzel anları da olacaktır.

    Ne olur çok düşünme! Düşündükçe herşey daha da arap saçına dönüyor.Dediğim gibi, anınızın tadını çıkar.

    Seni ve güzel yüreğini gerçekten çok seviyorum....

    Yüreğine iyi bak canım blogdaşım...

    YanıtlaSil
  11. 'sonuçta hayatımdaki tek insan o ve onun hayatındaki tek kişiyim.'

    Sevgili Bi, bence bunu duymak bile çok güzel ve en önemli olan da bu değil mi? hep mutlu sürmesi dileğiyle.. :))

    Yüreğine çok iyi bak..

    YanıtlaSil
  12. konu dönüp dolaşıp aynı yere geliyor. altın yumurtlayan tavuk, seninde dediğin gibi hem dini hem toplum hatta hem vicdan açısından en dopru olan bir erkeğin bir kadınla evlenmesi, çocuklarının olması, mutlu olması.

    sen sanıyormusunki biseksüeller yada gayler bu tür bi hayatı istemiyor. ama evlenip sonra mutsuz olan gizlice eşini hemcinsiyle aldatan gay, lezbiyen ve biseksüeller tanıdım internette. hatta eşine aşık olup evlenen ve hala deliler gibi sevende vardı. hepsinin tek dediği şuydu. "yapamıyorum, içimdeki bu lanet olası hisleri atamıyorum". biraz empati. birazcık empati yetecek. sen farzet bu hislere sahipsin. hatta karşı cinse karşı hiç ama hiç bişey hissetmiyosun. napardın. doktorlara giderdin, şeyhlere giderdin, dine sıgınırdın, ne biliim başka bi yıgın şey yapardın. ama ya geçmezse, intihar mı ederdin. sorarmıydın tanrıya beni niye lanetledin, neden onlar gibi olmadım diye. eminim sorardın, düşünen birisin çünkü.

    ben bunları düşünmeden sormadan da yaşadım bi dönem. herkesin birbirinin bilumum ihtiyaçlarını giderdiği bi dünyada. ama emin ol o bile çözüm değil.

    evlenmek konusuna gelince, ahmet de benim gibi biseksüel. ama daha önce hep bu çelişkili hislerinden dolayı kız arkadaş edinmeye cesaret edememiş. yani bana göre oldukça yakışıklı olmasına rağmen bugüne kadar henüz bişi yaşamamış, bazı değerleri olan biri. birini severse, evlenmeyi isterse asla mani olmam. çünkü o benim dostum aynı zamanda.

    ama insanı ister istemez acıtan minik'in onun erkekliği ile dalga geçişi ve senin "puhahaha" diyerek eleştiri dozunu zorlayan(ki bence hakaret) şeyler yazmanız. ne diim, tanrım kalbinize bu konuda şefkat versin. bilmediğiniz insanlara böyle nefret duymanız sağlıklı değil bence.

    YanıtlaSil
  13. arkadaşlar, ben sanırım o "normal" dediklerinizdenim. ve gay-lezbiyen-biseksüel ya da hatta aseksüel olmanın "anormal" olduğunu düşünmüyorum. insan olmanın içinde insana ait herşey var. bunlar, diğer pekçok konuda da varolan ve varoluşlarımızdan gelen farklılıklardır sadece.
    o "normal" dediğiniz tanım çağlar boyu süren, iliklerimize işlemesine çalışılan(görülüyor ki çoktan başarılan), toplumların verili dayatması. insanların böylesi ısrarlı ve iddialı tanımları kullanırken biraz da bilgi sahibi olmaya çalışması gerekmiyor mu? cinsel kimliklerin çoğun seçime bağlı keyfi durumlar değil, yaratılıştan kaynaklanan "doğal" durumlar olduğu bilimsel olarak kabul edileli çok oldu. kendinden farklı cinsel kimlikleri "normal" diye adlandırmak, en az "anormal" diye adlandırmak kadar yanlış.
    o tanımı kullanan birisi kendini "normal"lerden mi sayıyor, "anormallerden mi? onun için "diğerleri" normalse, bu bir çeşit aşağılık duygusunu, değilse aşağılamayı gösteriyor.
    kimse kimseden üstün değil, olsa olsa farklıdır.
    hepinize sevgiler...

    YanıtlaSil
  14. allam iyilik perisi ayol bunlar.noneless senin kesin kanatların wardır:))

    YanıtlaSil
  15. Saygıdeğer minik,

    İyilik meleği olduğumu düşünmüyorum. Kanatlarım da yok! Sadece hayatın ne kadar kısa olduğunu ve "huzurun" ne kadar önemli olduğu bilincindeyim.

    Sivri dilimi rafa kaldırıp, insanları tiye almadan saygı görmeyi ve hayata biraz daha pozitif bakmayı istiyorum!

    Bu yüzden, her ne kadar sinirlerim hoplasa da gereksiz muhabbetleri es geçerek insanlara destek olmaya çalışmaktayım...

    Yine de bana layık gördüğün kanatları almakta ve zor olan hayata biraz daha şükretmeyim...

    Saygılarımla,

    YanıtlaSil
  16. saygılar sizim efem!!

    YanıtlaSil
  17. ister Biseksüel'in de dile getirdiği empati" olsun, ister anlayış veya aynı durum ve duyguları paylaşmak, bunun iyilik olarak tanımlanması gerekmiyor... çünkü bunların hepsi, bir insanda hem de her konuda olması gereken davranışlar...
    kaldı ki iyilik gibi olumlu bir tanımın olumsuzlaştırarak ve dalga geçerek kullanılması da ayrıca şaşırtıcı...
    bir de, bazı kişilerin bu kadar rahatsız oldukları ve kıyasıya eleştirdikleri bahçelerde ısrarla dolaşıp bir türlü oradan ayrılamayışları da çok ilginç. onların da kendilerine soracak benzer ciddi soruları olmasın? kim bilir...
    bu yaklaşımda olanlar hemen bana da burada ne yaptığımı soracaklardır, yormayayım: yakın zamanda tanıdığım ve çok sevdiğim bir arkadaşım biseksüel. yaşadığı zorlukları görüyorum, tanık da oldum bazılarına... onu üzecek-incitecek bir söz söyleyivermek, yanlış bir davranışta bulunarak onu kırmak beni çok üzer.
    bugüne kadar (bu yüzden kızıyorum da kendime aslında) hiç ilgilenmediğim biseksüel hayatı tanımak zorunda olduğumu düşünüyorum. biseksüellerin duygularını-yaşamsal kırıklıklarını-hayatı algılayış ve yaşayışlarını anlamak istiyorum. sadece biseksüelleri değil, diğer tüm cinsel eğilimleri de... ve inançları-etnik hassasiyetleri-siyasal görüşleri vb...bu yüzden bu ve benzer platformları izliyor, okuyorum.
    bunun bir iyilik olduğunu da düşünmüyorum, insanlar arasında bir insan olarak yaşamayı sürdürmenin olmazsa olmazı sayıyorum.
    kanatları olsun-olmasın hepinize saygılar, sevgiler...

    YanıtlaSil