6 Eylül 2010 Pazartesi

görücü usülü iftar

gece 2 gibi vardım eve. ama geç geldiğime değdi doğrusu. akşam babam ve kardeşimle birlikte uzun süredir görmediğim akrabaları gördüm. aslında akraba ilişkilerimiz sıkı ama ben biraz gözden uzak olunca gözden herkese ve herşeye bihaber oluyorum. bi de çocukluk arkadaşıma rastladım dışarıda. ilkokuldan kafası zehir gibi bi tipti. sonra bişeyler olmuştu liseden sonra devam etmemişti, irtibatımızda kopmuştu. askere gitmiş çocuk, sonra evlenmiş. şimdi 3 çocuğu varmış :) duyunca bi garip oldum. haha :))

ha akşamki iftar yemeği. aman allahım, korkunçtu. iftar sofrasında ezanı beklemeden önümdeki suyu yudumlamamla başladı komedi. komşunun oğlunun o an bana bakışını görmeliydiniz. annem "bişey olmaz bişey olmaz, bilmeden oldu" desede çok utandım. bi de yemekte annem başladı beni övmeye. şöyle de böyle. ben hurmanın rengine döndüm. kız da alttan alttan düştüğüm duruma gülüyor. lafı dağıtmak için okulu-işi sordum kıza. okul bitti dedi. şaşırdım, hatta staj yaptığı bizim arkadaşın oradan full-time iş teklifide almış. ama henüz evet dememiş. sanırım o da bizim izmirli gibi kafası karışık yeni mezunlardan. kendimi kariyer koçu gibi hissetmeye başladım yavaştan :) biz laflarken babam "hadi çıkalım biz" deyince apar topar kalktım bende. kıza gece istanbul'a döneceğimi, isterse telefonda yada bayramda yüzyüze bunları daha rahat konuşabileceğimizi söyleyip çıktım. neyseki akşamı daha büyük bir falso ve rezalet olmadan atlatmış oldum.

4 yorum:

  1. tamam arkadaşlar

    ben bi blog acayım, kariyer hizmetine başlayayım. :))

    coach, sen benim ne koçum olucan :) adın coach ama bi hayrını görmedik koçluğunun :P

    YanıtlaSil