24 Ağustos 2010 Salı

cemre

dün sonunda aradı şems. akşam dışarıda buluşalım dedik. sevişmeden sonra eve çağıramadım sanki aynı şey olacakmış gibi.

arkadaşlarıyla iftar etmiş öyle geldi. ama orada tatlısını yememiş birlikte yeriz diye. oturduk hem tatlı yedik hemde tatlı tatlı sustuk. ben sussam tüm akşam susacak gibiydi zaten. tüm akşam bana bakıp muzip bi şekilde gülümsedi. sanırım o da benim gibi olanlardan pişman değil ama onu en doğal haliyle gördüğüm için biraz utanıyordu. mesela bi ara kimseler görmeden elini tuttum. elini çekti önce ama sonra daha temkinli bi şekilde parmaklarıma dokundu. acaip bi yoğunluk hissettim parmak uçlarımda. o an aklıma michelangelo'nun ünlü adem'in yaratılışı tablosu geldi. belli etmeden gülümsedim.

işinden bahsetti biraz, arkadaşlarından ve ailesinden. bana da sadece ahmeti sordu :) ahmet'le en zor dönemlerimde onla yazışıyordum ve yaşadıklarımın bir kısmını anlatmıştım ona. sevginin ne demek olduğunu bilen biri olduğundan "onu hala seviyor musun" gibi saçma bi soru sormadı tabi. ama onun hayatımdaki yerini bilmek istedi. ona karşı net olmaya, ve içimdekileri açıklamaya çalıştım. tavrım çok hoşuna gittiki ayrılırken buluştuğumuzundan çok daha güler yüzlüydü ve rahattı. bi de tam giderken çantasından bir hediye çıkarıp verdi. "piyano & ney - cemre" isimli bi albüm cdsi. "sardırmaya fırsatım olmadı" dedi. ben şaşkınlıkla sadece teşekkür edebildim. eve gelince başladım dinlemeye. dinlerkende uyumuşum, şimdi kalktım hala çalıyor. aynı ses kulağımda iken paylaşmak istedim.

11 yorum:

  1. bence bir an önce adını koyun. belirsizlik yoruyor.

    YanıtlaSil
  2. 2 gün önce sems icin neler yazmıstın simdi neler yasıyorsun. senin tarzın bu mu arkadasım?

    YanıtlaSil
  3. havada aşk kokusu vaaaarrr havada aşk kokusu var:)

    YanıtlaSil
  4. ben kendimden 12 yas buyuk biri ile takiliyorum. sence bu dogru mu :S bugun opustum onunla. ama cok guzeldi (:

    YanıtlaSil
  5. Rüştü Şahin25 Ağustos 2010 01:10

    Böyle tamamen aşk/meşk/prolonjeye güdümlenmiş pek çok günlük metni okudum, daha da kötüsü gündelik hayatta sahiden böyle tek kanallı radyo gibi yaşayan insanlar da gördüm fakat doğrusu bu blog kadar kendi hikayesini hiçbir şey öğrenmemekte ısrar ederek tekrar eden bir öyküye ilk kez rastgeliyorum.

    Sevgili biseksuel, doğrusu senin yaşamın buraya aksettirdiğin gibiyse zamanın aynı deneme-yamulmayı yaşamakla geçiyor demektir. Benim tabii ki okuyucu olarak susmam ya da hoşuma gitmiyorsa okumamam gerekiyor fakat bu sefer kendime hakim olamıyorum.

    İki gün önce "benim gibi birini buldum" diyerek öyle tasavvuftan filan fersahlarca uzak bir öküzlük yapmış biriyle tutup yatıyorsun. Gelgeç bir gece gibi görsen yine iyi, şimdi son yazdıklarından anladığım kadarıyla da hala gerçeküstü romantik bir kremayla kaplamaya da gayret ediyorsun.

    Bundan sonra ne olacağını tahmin edeyim; böyle baştan çıkarılmış adam numarası yapmak için sarılmayan, öpüşmeyen fakat her nasılsa sırtı döşeğe gelebilen bu Mesnevi görmüş meşe odunu elbette ki birkaç zaman içinde sana beklenen cevabı verecek. Sense bir erkek tarafından terkedildiğinde ilk iş her zaman yaptığın gibi komşu mu olur artık uzak akraba mı bir kıza sardıracaksın (kızlar hep nedense teselli armağanı).

    Çok hoyrat, kıyıcı bir yorum olduysa kusura bakma fakat sanıyorum yorum yapılmasına kırılacak olsan blog tutmazdın sanıyorum.

    YanıtlaSil
  6. rüştü Şahin tam olarak Şems hakkında düşündüklerimi söylemiş. bende aynısını düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  7. paralellik kokusu, malesef... umalım öyle olmasın, bu kez yıkandığın nehir farklı olsun alicim...

    YanıtlaSil
  8. ilk adsız olarak bende bunu ifade ettim.. sürece bakınca Ali önümüzdeki aylarda asagıdaki gibi bir hayat sürecek.
    -sems ile ayrılık
    -ahmet ile gorusme ve unutamama
    -sems ile tekrar görüşme
    -gizemli adamla bulusma
    -ahmet ile hatıralar
    -sems ile umre ye gitme ...
    vs vs vs...

    keske icinde bulundugu boslukan dısarı kafasını cıkarıp baksa... kavanozun dibine sürekli bakmaktan gökyüzünü göremiyor Ali...

    neyse...

    YanıtlaSil
  9. cipim, adı konacak bi seviyede değil. belkide ben büyüttüm kafamda. 2 gündür suskunuz.

    adsız, ben ona bana tavrından dolayı kızmıştım ama bazen kelimeler istediğimiz manalara gelebiliyor. o bana izah ettikten sonra kızgınlıgım geçmişti. hem tarzım böyle bile olsa, insan sevme umudu taşırken dengesiz olamazmı. ayıpmı bu

    insan, yok yok. havada sessizlik var sadece. :(

    ozge, sen bi ara gel seni boğayım. takılmak falan. sen önce bi okulunu oku. o adam evli barklıdır, değilsede sabi düşkünü bi sapıktır. kendine dikkat et.

    YanıtlaSil
  10. rüştü şahin, tekrardan söz etmişsin. merak ediyorum insanlar hayatlarında aynı hatayı bi kez yapıp bi daha yapmıyolarmı. dedimya denemeden bilmiyorum. her acı gerçekte benziyor birbirine. bu benim suçummu.
    yorumuna kızmadım ama kızları teselli gibi görmediğimi bilmeni isterim. kadın yada erkek aynı değeri veriyorum insanlara.

    çilek, umarım farklı olur herşey.

    neyfa, teşekkürler, herşey güzel ve farklı olacak. söz.

    adsız, :) yok yok . o listeden ahmet'i çıkar. sahipli o artık. ama şems ile umre lafına koptum:)
    şaka bi yana belki yanlış içindeyim ben. insan ormanın içindeiken durum başka oluyor. kendini tekrar ettiğini bile farketmiyor. umarım değişir bu durum çok yakında. tabi bu birazda elimde.

    herkese sevgiler.

    YanıtlaSil
  11. biseksüel, uzun zamandır takip etmeye başladım ama yazılarını ama anca şimdi yazabildim yorum..:)

    öncelikle şems'in de bir insan olduğunu unuttuğumdan şaşırdım davranışına. hayır, ilişkiye girmesine değil de tatlı yerkenki davranışı.. işte o bence beklenmeyen davranıştı! :))

    şems ile nasıl devam eder bilmem ama, umarım gerçekten şemstir senin için;) hayatını bu modda sürdürmen dileğiyle.. :)

    YanıtlaSil