10 Ağustos 2009 Pazartesi

rüzgar gibi geçti

dün akşamdan gitti ama ben ancak yeni yeni kendime gelebildim.
hiçbişi yazamadım, hatta bırakın yazmayı düşünemedim bile. ahmet evin içine o kadar dolmuştuki iki günde, o kadar yakışmıştıki bu eve, gidişi yine inanılmaz koydu bana. ama yok üzülmüyorum artık. gidecek tabiki ailesi için işi için. ama gelecek yine. hemde sadece benim için. bende gideceğim hatta sadece ve sadece onun için. bende geri geleceğim. bu böyle devam edecek bir süre. ne kadar bilmiyorum. bir süre işte. 3 hafta, 3 ay, 3 yıl.

haftasonu çoğunlukla evdeydik. cumartesi bi ara taksim tarafına geçtik, yemeklerini beğendiğim tünele yakın bi lokanta var. orda saat 3 gibi yemek yedik ve hemen döndük. ama geldikten sonra ikimizde çok şişmiş olduğumuzu farkedip bizim caddede turlamak istedik. kaldırımda yürürken karşıdan bize zıt yönde gelen birbirine sarılmış 30-35lerde iki kadın gördüm. biri elini diğerinin omzuna atmıştı. öbürüde kendi eliyle onun elini tutmuştu. önce bu bana garip bi görüntü gibi gelmedi. ama elini omzuna atan kadın diğerinin çıplak omzunu öpünce ve hemen ardından o diğeride omzundan sarkan eli şehvetle öpünce gözlerim acaip açıldı. ne cesaret diye düşünürken ahmet'inde farkettiğini anladım. hiç konuşmadık şaşkınlıkla karışık gülümsedik sadece. eve geldik zaten acaip terlemiştik. önce o duşa girdi. o çıkarken ben girdim. ama ben çıktığımda o hala tam giyinmemişti. sadece şortla oturuyordu. salonun kapısında onu seyrettiğimi farketmedi bile. acaip seksi görünüyordu eşşek gözleriyle keskin yüz hatları ve erkekliğini tamamlayan gögsündeki uzun kıllarıyla. keşke o saf çocuksu ama bi o kadar maskülen halinin fotosunu çeksem yatak odamın tavanına yapıştırsaydım. hergün öyle baka baka uyurdum. zaten tam o sırada onu seyrettiğimi farketti. üstelik ben acaip pis uyarılmıştım. tabii onuda farketti :))
o an bana en ufak bir işaret etse her hücresini şehvetle ıslatarak saatlerce hatta tüm kalan haftasonu sevişecektim onunla. ama yapmadı. bende zaten isteyemedim bunu. açıkçası ilişkinin cinsel tarafının iplerini onun eline verdim. istediği zaman istediği kadar yakınlaşır bana. ben kendimi kontrol etmeye, bi cuval inciri berbat etmemeye çalışıyorum. o da çok büyük sınırlar koymuyor zaten. gece olunca gelip yanıma uzanıyor, bana sıkıca sarılıyor, dudaklarımdan öpüyor, omzuma başını koyup uyuyor bebek gibi, sabah oluncada hiç kıpırdamamış ama bana biraz daha sokulmuş şekilde uyanıyor. onunla zaman gerçekten rüya gibi. hele bana dokunduğu anlarda ayaklarımın altındaki şeyler bulut oluyor sanki. ne biliim, öpüşürken bile dua ediyorum "tanrım ne olur bitmesin" diye diye. ama rüya hep yarım kalıyor, hep gidiyor bi süreliğine.

işte dün akşamda öyle oldu beni yarım bıraktı, atladı uçağına gitti. ama o gitmeden evvel dün kahvaltıya işyerinden samimi olduğum iki arkadaşı çağırmıştım, onlarla tanıştırdım. arkadaşların geleceklerini söylememiştim, ona sürpriz oldu. kendisini en yakın dostumlarımdan biri olarak tanıttım iş arkadaşlarıma. dördümüz güzel bi geyik çevirdik, benim bikaç iş anımı anlattım arada, kırıldı millet. ama ahmet'in arkadaşlarımla bu kadar çabuk ısınacağı aklımdan geçmiyordu hatta arkadaşlarım bi ara beni bırakıp onla sohbete daldılar. o derece yani :)) bu durum gerçekten hoşuma gitti. yani gizli saklı bişi yaşamak istemiyorum ben açıkcası. sonuçta toplumun içinden iki mantıklı ve bekar adamız. kimse bizim dört duvar içinde yaşadığımızı bilmek zorunda değil. ki zaten bizimde milletin hayal ettiği manada henüz bişi yaşamışlığımız yok. ama yaşamakta istiyorum. bende neler olacak diye sabırla bekliyorum.

3 yorum:

  1. Beraberce güzel bir haftasonu geçirdiğinizi tahmin ediyorum biseksüel. Hasret gidermişsinizdir biraz da olsa =)

    Ne güzel sarılıp uyumuşsunuz. Ben de özledim birisine sarılmayı ve uyumayı... Kıymetini bilin =)

    Ben de geçen yaz İstanbul, Beyoğlu'nda gezerken bir çok bayan görmüştüm el ele dolaşan ama siz biraz daha fazlasını görmüşsünüz =)

    YanıtlaSil
  2. Sizin internette tanıştığınızı göz öününe alırsak çok şaşırıtıcı ve istisnai ve tabi güzel bi durum henüz ilişki yaşamamış olmanız.Yani demek istediim o tür sitelerde insanlar malesef genelde ihtiyaç gidermek üzere bulunuyrlar ama siz gerçek aşkı bulmuşsunuz gerçekten dünyanın en şanslı insanlarısınz...

    YanıtlaSil
  3. the summerson, çok sağol. öyle oldu hasret giderdik ama giderek büyüyor hasret işte, o kötü.

    benadsiz, bizim tanıştığımız site mynet gibi sadece seks arayanların sitesi değildi. kaldıki biz 6 ay falan sadece msn arkadaşıydık. ben saçma şeyler yaparken hergün bi on dakkada olsa yazıştığım biriydi. amacımız sadece yüzyüze tanışmaktı. ama işler çok farklı gelişti. iyikide gelişti.
    seks olayına gelince, bende hayret ediyorum biriyle seks olmadan yatakta kalabildiğime. bilmiyorum sanırım içimdeki sevgi herşeyin üstünde. ama dedimya evet seks dahil herşeyi yaşamak istiyorum. iki kişilik küçük, sırlı bi dünyada.

    YanıtlaSil