17 Ağustos 2009 Pazartesi

tereddüt

dün aklımdan geçirdiğim şey oldu gibi biraz. ahmet'in o arkadaşımla arkadaş olmasını ve iletişim halinde olmasını dilemiştim bi an. hatta bu fikrimi sizle paylaşmıştım.

dün kahvaltıdan sonra ben arkadaşımda beklerken o eve uğrayıp geldi sonra. biraz oturduk yine. ben istanbul'a donmek üzere arkadaşın evinden ahmet'le çıkarken arkadaşım ahmet'e "madem buralardasın. görüşelim" dedi, birbirlerinin telefonlarını aldılar. umarım aralardada görüşürler. hem düzgün bi arkadaş olur ona. bi de en azından ahmet ankara'da ne alemde, bi sıkıntısı varmı diye uygun bi dille sorabileceğim biri olur açımdan. bazen bana herşeyi anlatmadığını düşünüyorum. aslında herşeyi anlatmasınıda istemiyorum ama işte merak ediyorum. istiyorumki onu üzecek en ufak bişi olmasın. benim çektiğim acıların birazını bile çekmesin.

bu arada dün bişi farkettim. ahmet hala bana alışmaya çalışıyor. özel bir konuyu konuşurken temkinli birşeyler söyledi. anladımki onu bırakıp gitme ihtimalim kafasının bi yerinde ve adımlarını yavaş atıyor. açıkçası ben onun böyle bişi yapacağı yani gideceği ihtimalini düşünmedim onu sevdiğimi düşündüğüm günden beri. ne biliim, üzdü böyle düşündüğünü farketmek. ben tüm hayatımı önüne sermeye hazırlanırken onun çekingenliği kafamı karıştırdı.

ama bi açıdanda yaptığı doğru diyorum. henüz duygusal yada cinsel anlamda birşey yaşamış sayılmaz. ben ise zamanında her b.ku yemiş, işin o...spusu biriyim. hoş, o günleri utanarak hatırlıyorum ama sonuçta o sapık ve şehveti bitmez adamda bendim. ne hale gelebileceğimi çok iyi gördüm.
sanırım biraz daha sabırlı olmalıyım. hem kendimle ilgili o sayfaların kapandığına emin olmuş olurum, bu süredede o bana alışır ve ellerini tam uzatır umarım.

foto=flickr, toni f.

2 yorum: