11 Temmuz 2009 Cumartesi

kıskanmak aşkın kanununda var

akşam bi arkadaşım aradı. "müsaitsen dışarı çıkalımmı" dedi, muhtemelen beni eğlenmeye götürcekti. "ya misafirim var istersen sen gel bizde oturalım" dedim. aslında gelmemesi için bi yalan atabilirdim ama ne biliim ahmet'in dünyamın bir parçası olduğunu hissetmesini istedim. dostlarıma arkadaşlarıma kadar herkesi tanıtmak istiyorum, bi fırsattı buda.

neyse arkadaş geldi tam biz yemek yerken. tanıştırdım tabi onları. yemekten sonra muhabbet ortamı oluşunca, arkadaş biraz fazla samimileşti. elini omzuma attı bi ara yaklaşık iki üç dakika eli omzumda kaldı. o sıradada ara ara omzumu sıkıyordu masaj yapar gibi. ama kötü bi niyeti olmadığına eminim. o ara ahmet'in suratının düştüğünü gördüm. bişey almak için mutfağa geçince peşimden geldi. "ne bu muhabbetler sarılmalar falan. kim bu böyle" diye hesap sordu. kıskanılmak çok hoşuma gittiğinden sanırım gülmeye başladım. "yok yav. sıradan bi arkadaş. onun huyu böyle" dedim ama pek inanmadı gibi. neyse döndük salona ama kendimi garantiye almak için diğer koltuğa oturdum. arkadaşta misafirimden dolayı çok durmadan gitti.

ahmet'in suratı hala bi karıştı. arkadaş kapıdan cıktıktan sonra bi geldim salonda sinirden tvyi açmış son hız zap yapıyor. arkadan sarıldım sıkıca. yanaklarından öptüm masumca. tüm buzları erittim sanırım. gülümsedi. o zaten gülümseyince benim değil buzlarım içim bile eriyor.

şimdide bi maillere bakmak için oturdum makine başına gelmişken bu akşamki olayı unutmadan paylaşmak istedim. uzattım sanırım, işkillendi, hemen çıkmalıyım.

sevgiler........

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder