18 Temmuz 2009 Cumartesi

rüya gibi, masal gibi.

demin geldim eve sevinç içinde. kitaplardaki gibi masal gibi bigün yaşadım bugün, sevincim ondan. sizlerle paylaşacağım ama en başından alacağım.

onu almaya gittim. o kısa zaman diliminde üzerindeki kazağı değişmiş, cizgili mavi bi gömlek giymişti. saçlarınıda taramış korkulu gözlerle beni bekliyordu bankanın önünde. arabayla yanaşıp kornaya bastım. koştu, içeri girdi, "selam nasılsın görüşmeyeli" diye bi espri bile yaptı. biraz baktım kirli sakallı yüzüne, gülümsedim. sonra sohbet ede ede eve vardık. salona geçti o. benim işle ilgili dergileri kitapları tırtıklamaya başladı. ben hemen pilavı yaptım o ara. yemeği tekrar ısıttım. yemek yerkende yüzüne baktım. mimikler yalan söylemez diye. yemegimi cok beğenmiş. neyse yemek bitti. yemeği masadan kaldırmamada yardım etti. acaip çekinikti tüm bu anlarda. işi gereği seçim sonuçlarını merak ediyormuş, tv açmak için müsade istedi. "tv kölen olur" dedim "çok krosun" dedi güldü. biraz bende oturup izledim onunla. hatta daha çok onu izledim çaktırmadan :) elimde çokaz omzunda. fışkıran maskülen haline rağmen çocuksu bi yanı vardı. bi ara kendimi tutamadım, ellerimle saçlarına dokundum. tepkisiz kalınca karıştırmaya başladım. biranda başını geriye verdi, gözlerini kapadı. kaç dakka saçlarıyla oynadım bilmiyorum. ama o kadar ince telli ve yumuşaktıki saçları çok hoşuma gitti. biyandan gözlerini kapamış yanımda oturan kocaman adama bakıyodum, biyandanda saçlarını okşarken dudaklarına yapışmamak için zor tutuyordum kendimi. başımı omzuma koydum ellerim saçlarındayken. nefesimin sıcaklığı boynuna kadar ulaştı. daha hızlı nefes alıp vermeye başladı, daha sesli. kafamı biraz daha yan çevirip boynundan öptüm hafifçe. oda bende erekte olduk sanırım. ama gözleri hala kapalıydı. sonra yavaş yavaş boynundan yanaklarına kadar kısımları öptüm ıslatmadan. kulak memesini ağzıma aldığımda sessizce "ahh" diye inledi. :) o an gözlerini açtı bişey demesine müsade etmeden dudaklarına yapıştım. deli gibiydim o an (hatırlamak bile istemiyorum o halimi), ama biyandanda onu korkutmamak için kendimi kontrol etmeye çalışıyorum. oda beni öpüyodu. gömleğinin üst üç düğmesini açtım tek elimle. boynundan aşağı doğru yalamaya başladım. yine kapadı gözlerini. o inlerken uzun kıllı gögüs uçlarını anne sütü emer gibi emiyodum. gögsünde ne kadar kıl varsa ıslattım hatta bi kısmını yuttum ama umurumda değildi, uzun süredir gördüğüm engüzel şey karşımdaydı.

biranda noldu anlamadım. ikimizde zevkin doruklarında bulutlarında uçarken, "dur, henüz erken" dedi bana. çok utandım o an, yerin dibine girmek istedim. yüzümü tvye dönüp "pardon, afedersin, bianda oldu anlamadım" falan dedim. oda bi yandan beni teskin etti "sana kızmıyorum, sadece erken" dedi. ben o ruh haliyle lavaboya koştum, bi yüzümü yıkadım, elimle hızlıca boşaldım, çişimi falan yaptım. 10 dk kadar oyalandım. sonra salona geçerken dolaptan tatlı ve içecek aldım. hiç bişi olmamıs gibi davrandım. o yine seçim haberlerine dalmıştı. beni görünce gülümsedi. bu gülümseme beni acaaaip rahatlattı. onu o an çekinik bulsam ben hala utanmaya devam edecektim. tatlıyı yedik, onuda çok beğendi. zaten iddialı olduğum tek tatlıydı, özellikle bunu yapmıştım. sonra epey bi sohbet ettik. ailesi ile süren hayatından işlerine, bu eşcinsel hislerle nasıl yaşadığından geçen yıl yaşadığı eşcinsel ilişkiye kadar herşeyi anlattı. bende b.k gibi hayatımdan beni utandırmayan sahneleri anlattım. aslında bunların çoğunu yazışmıştım ama yüzyüze söyleyince ilk anlatır gibi oldu. bide ben anlatırken gülümsüyordu hep. ben dahada anlatmak istiyordum. cinsel olarak olmasada ruhsal olarak epey bi boşaldık. saat onbuçuk gibi çıkmak istedi. ben bırakayım seni kadıköye yada gideceğin yere kadar dedim. önce yok dedi. üsteleyince tamam dedi. kadıköye değil, dayısının evinin önüne kadar gittik bu sefer. bana güveniyor demekti. bu bile beni çok iyi hissettirdi. kapıdan içeri girene kadar bekledim. komikti görüntü. flört eden heteroseksüel çiftler gibiydik. kemli kümlü bişiler dedik o ara bende o da anlamadık :)

arkadaş bi süre istanbulda. yarın müsait olduğu ilk anda arayacak beni. ben bu çocukla buluşmayı nediye bu kadar erteledim diye hayıflanıyom zaten.

komik gelecek size ama onla buluşmadan 3 defa masturbasyonla boşalacağım iliklerim kuruyana kadar. bitap düşmüş gitcem yanına. iki basit seks uğruna feda etmiycem bu güzel adamı. diğerleri gibi olmuycak inşallah.

tarih=29 mart 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder